BİR şeffaf káğıdın (sanırım aydınger káğıdı) üzerindeki dünya haritasında en çok hırsızlığın olduğu ülkeleri taradılar.
Arkasından bir başka şeffaf haritada en çok ırza geçilen ülkeleri, bir başka şeffaf haritada en çok cinayet işlenen ülkeleri, bir başka haritada en çok dolandırıcılığı, bir başkasında yoksulluğu, bir başkasında açlığı...
Bir başka şeffaf harita üzerinde de hayvanlara en çok eziyet eden ülkeleri taradılar...
Tüm haritaları üst üste koyup ışığa tuttular.
Hepsi tamı tamına çakışıyordu...
Bu ülkelerin hangi bölge ülkeleri olduğunu tahmin edersiniz, utanıyorum, dilim varmıyor...
*
Televizyonda doğa-belgesel yayını yapan kanallar (örneğin; National Geographic) hayvansever örgütlerin Ortadoğu’ya gidip eşekleri korumaya çalıştıklarını görüntülerle veriyorlardı.
Bir eşeğin üzerine İsrail bayrağı çizmişler, eşek kızgın kalabalığın ortasında ve insanlar ona el-kol hareketleriyle küfrediyorlar, yumrukluyorlardı.
Sonra korkunç bir şey başlıyor.
Taşlıyorlar eşeği...
Eşek şaşkın...
Kaçmak istiyor, çevresini sarmış kara sakallı insanlar öyle kalabalık ki, gözlerini kapatıyor eşek.
Ve eşeği linç ediyorlar, hayvan kanlar içinde can veriyor.
*
"İsrail’i telin" meydanına giderken mutlu mutlu kuyruğunu sallayan eşek (O sanıyor ki iyi bir yere gidiyor) sadece bir-iki-üç değil.
Ya da sadece İsrail’e kızmış insanların yaptığı bir tek olay değil bu.
Dün akıl almaz hayvan düşmanlığı öyküleri geliyordu bilgisayarıma; bizim Marmaris’ten, Tuzla’dan, İstanbul’dan, Van’dan...
*
Eşeğin üzerine İsrail bayrağı çizip onu linç etmekle, 7 milyonluk İsrail’in önünden kaçan 200 milyonun öyküsü birbirini tamamlar ve birbirinin ayrılmaz parçasıdır aslında...
Bu uygarlaşan dünyada ilkellik asıl düşmanımızdır.
İlkel kalıp kazanamayız...
Marmaris’te, İstanbul’da, Van’da... Ya da Ortadoğu’nun herhangi bir ülkesinde...