MAKSAT yalakalık olsun, Obama ile Erdoğan’ı birbirlerine benzettiler arkadaşlar:
"Nasıl da benziyorlar..."
"Benzerlik bu kadar olur..."
"Birbirinin aynı..."
Doğrusu ben de benzer bir yan bulmak üzere "birbirinin aynı mı aynı..." diye diye taradım etrafı.
Hani o "zurna çalmayı bilmemekteki" benzerlik kadar benzerlik varsa var.
*
Obama en az şimdilik ve psikolojik olsa da, ülkesindeki farklılıkları ortadan kaldırabilecek gibi. Geçtik insanları; küçük köpeğinden durmadan söz ederek insanlar ile öbür canlılar arasındaki ilişkiyi bile etkiliyor.
Şimdilik herkes mutlu.
Siyah ama, siyah gibi gözükmüyor.
Zaten beyaz da değil...
Ona birleştirme uğruna "Grileşen adam" diyorum.
*
Bizdeki benzeri?
Paramparça etti Türkiye’yi...
Etnik yapıda:
"Türkler" ile "Kürtler" hiç bu kadar ayrılmamıştı... Partileri, kitle örgütleri, televizyonları, söylemleri, "Dilimizi tanıdılar, yakında coğrafyamızı da tanıyacaklar" diyen belediye başkanları...
İnançta:
Bir yanda "inananlar" var, öte yanda "laikçiler"...
Ekonomide:
"Yeşil sermaye" ile "büyük sermaye"...
Sosyal yaşamda:
"Sadaka verenler" ile "sadaka alanlar"...
Rejimde:
"Demokratlar" ile "Cumhuriyetçiler"...
Medyada:
Biz onlara "dinci medya" diyoruz, onlar da bize "kartel medyası" diyorlar.
Hukukta:
"Yüksek yargı" ile "Ergenekon hukuku"...
Güvenlikte:
"Polis" ile "Jandarma"...
(.........)
Obama’ya zurna çalamamakta benzeyen arkadaş, paramparça etti bizi, paramparça...