Paylaş
DUMAN'ın hikáyesi, arkadaşımız Nazlı Karamustafaoğlu'nun kaleminden Hürriyet'in Ankara ilavesinde ‘‘Sevgi sayfası’’nda yer aldı.
Ama ben tüm okurlarımızın duymasını istiyorum.
Duman, uzun koyu tüylü, çok güzel bir kedi.
Ama gözleri görmüyor.
Bir zamanlar bir evi, bir sahibi vardı. Ancak bir gün gözlerinde sorun çıktı, göremiyor, sağa-sola çarpıyordu. Sahibi onu alıp veterinere getirdi, bakamayacağını söyledi, bırakıp arkasını dönerek gitti.
Duman, sahibinin arkasından bir süre ağladı.
Gözleri görmediği için duvarlara çarpa çarpa evinin yolunu bulmaya çalıştı, beceremedi.
Ve o veteriner kliniğinde kaldı.
Klinikte çalışanlar, onun zaman zaman havayı koklayıp, sesleri dinleyip bir haber beklediğini, sonra umutsuzca bir köşeye çekilerek sindiğini gözlediler.
Genç veteriner Canan Kılıç, onu kliniğin daimi üyesi yaptı. Vakit buldukça başını okşamaya, geçmişini unutturmaya çalıştı. Ne var ki Duman küskündü.
Aradan zaman geçti.
Bir gün, bir başka vicdansız insan, üç minik yavruyu sokağa bırakmıştı. Veteriner Canan, o yavruları da alıp Duman'ın yanına bıraktı. Bir süre sonra yavrular sağa-sola dağıldıkça, Duman'ın, görmeyen gözleriyle havayı koklayarak, seslere doğru giderek, etrafı patileri ile yoklayarak yavruları arayıp bulup, sepetlerine geri topladığını gördüler.
Duman geceleri yetim yavruları kucağına sıralayıp yatıyordu.
Gündüzleri, arada bir patisiyle onları yoklayıp, tamam olduklarını görünce rahatlıyor, birisi uzaklaşacak olsa, etrafa çarpa çarpa gidip bulup getiriyor.
Hiç anne olmadığı halde, şimdi Duman'ın üç yavrusu var.
Görmeyen gözleri ile onları büyütmeye çalışarak mutlu gözüküyor. Yakında yavrular büyüyüp, onu terk edene kadar.
*
Duman, Duman...
İnsanoğluna ne büyük ders bu Duman.
Yüz bini sokağa atılmış, iki yüz elli bin kimsesiz çocuğu olan, ama kılı bile kıpırdamayan ve sizleri her gece zehirlerle-tüfeklerle yok etmek isteyen bu ülkede herkesin seni tanımasını isterdim Duman.
Sevgiyi görmek için göz gerekmez Duman.
Seni kucağıma alıp, gözü gören, adı insan olanlara doğru koşup, hıçkırarak, bağırarak, haykırarak seni göstermek isterdim Duman.
‘‘Bakın... İşte Duman, işte Duman...’’
Paylaş