Dingil...

BEN sadece "dingil"i yazmıştım:

Genelde kamyonlarda iki tekerleği birleştiren, borumsu, içi boş demir...

Dingil...

İki türlü dingil vardır:

Tek dingil, çift dingil...

(.........)

Yazımda isim yoktu.

Yani "Dingil" kim, belli değildi.

Ama AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat "Dingil benim" diye beni mahkemeye verdi.

Nerden çıkarttı?..

Nasıl anladı, bilemeyiz...

Hem de iki dava birden; birisi tazminat davası, para talep ediyor... İkincisi ceza davası, yani hapis...

Avukatım Şehnaz Yüzer’in bildirdiğine göre, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı geçen gün ceza istemi davasında "Kovuşturmaya yer olmadığına" karar verdi.

Kararda, "Basının görevi, toplumu ilgilendiren tüm olaylar hakkında, halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde aydınlatmak, düşünmeye çağıracak yolda tartışmalar açmak, yöneticileri eleştirmek ve uyarmak, bireyleri içinde yaşadığı toplumun ve yaşadığı ülke sorunları yönünden bilinçlendirmek olduğuna göre. (...) Kovuşturmaya yer olmadığına..." deniliyor.

Bence ders niteliğinde bir karar.

*

Dingile
gelince...

Beni, kamu düzenine karşı suç işlemekle suçladığı günlerde, yabancı medyaya Cumhuriyet’in bir "travma" olduğunu söylemesi geliyor aklıma.

Bunun adı nedir bilemem...

Bu Cumhuriyet’in okullarında okuyup diploma alan, şirketler kurup zengin olan, ayda 15 milyar maaşla milletvekili koltuğuna oturan...

O Cumhuriyet’e bağlı kalacağına namusu ve şerefi üzerine yemin eden...

Ama Cumhuriyet’i kuranlara hakaret edip "travma" diyen bir insana ne denir?..

Adı nedir?..

Neye benzer?..

Ne gibidir?..

Artık siz bilirsiniz.

*

Sözlüklerde dingilin bir diğer anlamı; cambazların yürüdükleri telin üzerinden düşmemek için ellerinde tuttukları uzun sırık:

Dingil...
Yazarın Tüm Yazıları