DİYORLAR ki: "Yani o deve ile şu yaşadığımız uçak kazasının ne ilgisi var?..."
Bence de yok.
Zaten biz de devenin apronda ne işi olduğunu ve uçakların iyi uçması için devenin ne gibi bir katkısı olacağını sormuştuk.
Niye kestiler deveyi?
Uçak iyi uçsun diye.
Uçtu mu?..
*
Deve ile uçak...
İkisi de bir yerden başka bir yere gitmek içindir.
O aprondaki deve, uçak yerine yolcu alıp Almanya’ya uçmayacağına göre, orada ne işi vardı dersiniz?..
Bir ikinci neden; badem bıyıklının cennete gitmesi için...
Bunu bilmeniz gerek; bu tür kurbanlar, kan akıtmalar, koç-deve kesmeler, imamlara göre cennete gitmek içindir...
Daha açıkçası; ahiret gününde Genel Müdür ve aynı kafadaki diğer personel devenin sırtına binip cennete gideceklerdi...
Yine inanca göre; devenin ruhu bu özel sefer için gökyüzünde onları beklemekte...
O zaman yine geldik deve-uçak ilişkisine:
Deve uçtu, uçak düştü...
*
Bu deve-uçak ilişkisini anlamak için, aslında uçak yolcusu olmaya da gerek yok.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak yeterlidir.
Hepimiz aynı uçaktayız...
Ve uçağın iyi uçmasından sorumlu badem bıyıklı zihniyet, her gün deve kesiyor; modern devlet yerine dini referans alarak, bilimin yerine hurafeleri koyarak, çağdaş bir yaşam yerine ortaçağı dayatarak...
Buna Fransızca "teokrasi" de diyebilirsiniz, Türkçe "dinerki" de...
Tam karşılığı; imam devleti...
Uçak ile devenin ilişkisi işte bu...
*
Aprondaki devenin uçurulmasından sonra uçak düzgün uçsaydı, bu iyi bir fikir de sayılabilirdi.
Ama deve uçtu, uçak düştü...
Bu durumda geriye; badem bıyıklıların devenin sırtına doluşup cennete gitmeleri olasılığı kalıyor ki...