Demokrasi ve kaplumbağa...

BALIKLAR, kuşlar, karacalar, sincaplar, kirpiler, kaplumbağalar için de demokrasi lazım.

Göller, ırmaklar, denizler için de...

Halkın sevdiği varlıkları koruması, ancak demokratik hakları olduğunda olasıdır.

Yoksa köylüler nasıl koruyabilirler ormanlarını?..

Ya da mahalle halkı nasıl sahip çıkabilir yan tarafta çocukların oynadığı o yeşil alana?..

Ve onların içinde yaşayabilen; sincaplara, kaplumbağalara, tavşanlara, kuşlara?..

*

Çevresinde sessiz, tepkisiz, uyuşuk, kısacası demokrasiden habersiz insanların yaşadığı ağaçlar, Fransa’daki, İngiltere’deki, Belçika’daki, İsviçre’deki ağaçlardan daha şanssızdırlar.

Sahipleri yoktur çünkü...

Daha geçen gün gazetelerde vardı; asırlık çınarları kesiyorlardı, kalabalık birikmiş sadece seyrediyordu.

Öyle silik, öyle pısırık...

*

Alpler’
deki kurtlar, Toroslar’daki kurtlardan daha çok güvencededir.

Türkiye’deki bir ağacın, Avrupa’daki bir ağaçtan daha çok demokrasiye gereksinimi vardır, bilmelisiniz...

O kaplumbağanın da...

Eğilip seslensek kulağına:

"Demokrasi lazım mı ey kaplumbağa?.."

Bilemez...

O yerfıstığı ister...

Tıpkı orman köylüleri gibi...

Bu yüzden kimsenin savunmadığı, sahipsiz ormanları turizm bölgesi sayıp beton otellere çevirdiler, hem köylüler kaybettiler, hem kaplumbağa...

*

Demokrasinin en büyük nimetidir; örgütlenin a dostlar...

Mahallelerde, köylerde, beldelerde, sokaklarda bir araya gelip çevrenizi koruyun; vurgunculara, hırsızlara, yağmacılara karşı.

Kuşların hatırı için...

Çınarların, servilerin, çiçeklerin hatırı için örgütlenin... Sahip çıkın, hiç kimsenin olmadığı kadar sizindir onlar...

Bu hakkı size demokrasi verir.

Sizden sadece bir şey ister:

Yürek...
Yazarın Tüm Yazıları