Çevreci bir başkan...

İLÇE Belediye Başkanı, AB’den çevreci konuklarına şöyle dedi:

"Çevre, çevre, çevre..."

Konukları onu mutlulukla alkışladılar. Başkan, görkemli göbeğinin altına düşmüş pantolonunu çekerken, "Yani bizim için çevre kadar önemli bir şey yoktur. Çevre olmadan hiçbir şey olur mu, olmaz..." diye ekledi.

AB heyetinin bayan başkanı, öbür konuklara doğru başını sallayarak onayladı.

Açık alandaki tanışma ve dayanışma toplantısı başladı.

(.........)

Konuklar ortalıkta dolanan sırtı kırmızı boyalı, boynuzlarına boncuk bağlı, kendi kendine oynayan kuzuyu, çevreci anlayışın sembolü sanarak sevgi ve memnuniyet ile izlediler.

Belediye Başkanı her lafın arasına girip tekrarladı:

"Çevre olmadan olmaz... Suyu kirletmeyeceksin, ağacı kesmeyeceksin, hayvanı seveceksin... Her bir şey çevre ile olur..."

*

Yandaki yeşil alanda konuklar için sofra hazırlandığında ve mangallar yakıldığında başkan, zabıtalara şöyle dedi:

"Yakalayın..."

Dört zabıta memuru, kuzuyu kovalamaya başladılar. Kuzu heyetin çevresinde üç tur attı. O arada başkan, lacivert ceketini çıkartıp gömleğinin kollarını sıvadı.

Konuklar neler olduğunu tam anlamamakla birlikte, onun kuzuyu seveceğine hükmedip hafiften gülümseyerek baktılar.

Ve başkan özel kalemdeki şişman kızın getirdiği iki tepsinin içindeki koca bıçağı eline aldı, parmağının ucu ile keskinliğini kontrol etti, elinin tersiyle boyalı bıyıklarını düzeltti ve "Yatırın" dedi...

*

Bu kesinlikle olmuş bir olaydır.

Başkan; Türk misafirperverliğinin, "misafire kuzu kesme" hassasiyetini gösteriyordu aslında AB’li konuklara.

Kuzunun başını geriye doğru çekip bıçağı havaya kaldırarak bağırdı:

"Allahu ekberrrrr....."

Kuzuyu direğe asıp soyma aşamasında zabıta müdürü, "Heyet başkanı hanım bayıldı..." haberini getirdi.

Ve bunalıma girip bir daha asla konuşmayan konuklar yarı baygın giderken başkan arkalarından seslendi:

"Çevre, çevre, çevre..."
Yazarın Tüm Yazıları