O çadırlar size bir milletin ne halde olduğunu anlatır.
Türkiye’nin en zengin kenti İstanbul’da 26 ilçe belediyesinin 50 çadırında her gün 180 bin kişi karnını doyuruyor...
Ülkenin başkenti Ankara’da 30 ayrı yerde, belediyeye muhtaç 18 bin kişi her gün iftarını açıyor.
İzmir’de günde 6 bin kişi...
(.........)
Muhtaç ailelere, belediyeler ile kurumların paket olarak dağıttığı iftarlıklar bunun dışındadır.
Ulaşılıp da bilgi alınabilen sadece on ilde (Vatan Gazetesi’nin araştırmasıdır) yardıma muhtaçların toplam sayısı 11 milyondur...
Tüm yurtta ise bir tahmine göre 20 milyonun üzerinde.
*
İktidar, çoğalan çadır sayısını iyi bir şeymiş gibi başarı sayarken, aslında o çadırlar bize Türkiye’nin halini anlatır.
20 milyon muhtaç...
Holdingler büyürken, yabancı sermaye gelip kárını katlayıp giderken, iktidar şürekası zenginleşirken ve iktidar ile yalakaları ekonominin iyi olduğunu papağan gibi tekrarlayıp dururken...
Gerçek ramazan çadırlarındadır.
Ve çoğaldıkça çoğalıyor çadırlar...
Görmüyor...
Gözüm kör, gözüm...
(.........)
O çadırların önünde kuyruğa girenlerin ya da yardım alanların sayısı, AKP’yi iktidar yapan 16 milyon oydan en az 5 milyon daha fazladır.
En büyük partidir o...
O yoksul-muhtaç insanların gözü görüp de bir an için yoksulluklarını sorgulayabilselerdi... Bir an için "Madem Türkiye iyi yönetiliyor ve işler yolunda, o zaman ben niçin bu çadıra muhtacım?" diye sorabilselerdi...
"En büyük parti" çoktan kendi iktidarını kurmuştu...
*
Ama olmuyor işte...
O çadırlar o insanlara yoksul ve açlıklarını hatırlatıp gerçeği anlatacağına, onlar çadırları iktidarın başarısı sayıyorlar.