Bakarım; yazlık yolundaki bir aileden ne farkları var?..
(.......)
Geçen yaz Cunda’da yavrusuna uçmayı öğreten bir anne martıyı izlemiştim. O kayanın üzerinden öbürüne, o dalgadan bu dalgaya...
Nasıl da sabırlıydı anne, yavru ise biraz haylaz... Zaman zaman annenin sesini yükseltmesinden, hatta cıyak cıyak bağırmasından sabrının taştığını, hatta kızdığını anlıyordum...
O zaman pusuyordu yavru martı...
Baktım; ders çalışmak istemeyen bizim çocuklarımızdan ne farkı var?..
(.......)
Hiç anne kedinin yavrularını diliyle taradığını gördünüz mü?..
Tüylerin aynı yöne taranmasına nasıl da özen gösterir... Sıkılan bebek gidip oynamak istediğinde nasıl çeker yanına...
Bunu yaparken mırıldanır...
Tıpkı türkü söyleye söyleye küçük kızının saçlarını tarayan anne gibi...
Bütün anneler anne, bütün bebekler bebektir, ne farkı var?..
(.......)
Öbür canlıların duyguları da bizim duygularımız gibidir. Bir kedinin, bir atın, bir saksağanın, bir serçenin, bir köpeğin, bir karacanın, bir sincabın...
Hüzünleri ve sevinçleri vardır...
Ve tıpkı bizim gibi acıları...
Canları yandığında tıpkı bizim gibi ağlayışları ondandır...
Annelerini kaybettiklerinde ya da yavruları ellerinden alındığında çığlıklar atarlar, bizim annelerimizden ne farkı var?..
*
Bugün Anneler Günü...
Yeryüzünün en yüce duygusudur annelik... Ben tüm uygarlığın annelerin eseri ve öğretisi olduğunu düşünürüm.
Ama eksiktir uygarlığımız...
Annelerin çocuklarına, tüm canlılara merhamet göstermeyi... Tüm canlıların aynı olduğunu öğretmelerini diliyorum...
Bunu sadece anneler yapabilir...
Ve bütün anneler aynıdır...
Bir anne ağladığında, yüreğindeki o annelik çığlık attığında, annedir o, ne farkı var?..