Paylaş
Biliyorsunuzdur; Amerikalılar artık son günlerini yaşayan, seçilme şansı olmayan başkanlarına ‘‘topal ördek’’ diyorlar.
Bu yazı yazıldığı saatlerde bizim Demirel'in ‘‘topal ördek’’ olup olmadığı henüz belli değildi.
Zaten burada söz konusu olan; ördek değil, hindidir.
Demirel, 80 öncesinde bir gün, siyasi rakibi Ecevit için mealen ‘‘Buna üç hindi verseniz, ikisini kaybedip gelir’’ demişti.
Bu doğru bir saptamaydı. Nitekim üç hindiyi değilse bile, bu ülkenin üç önemli kurumunu; Hükümet'i, Meclis'i, Cumhurbaşkanlığı'nı önüne katıp, saygınlıklarını telef eden Ecevit'tir.
Özellikle o inanılmaz hatayı yaparak:
Tarihi oylamaya iki saat kala sen kalk, ‘‘Gizli oylama açık olacaktır, herkes oyunu göstersin’’ gibi bir şeyler söyle. Yaptığı bu çağrı Ecevit'in siyasi yaşamında inanılmaz bir yara açtı.
Bu; ne denli ‘‘demokratik’’ olduğunun da son kanıtı.
Gizli oylama nasıl açık olur?..
‘‘Gizli oy kullanın, ama herkes görsün’’ diyor.
Ecevit'in bu sürpriz ve inanılmaz hatası, Demirel'in seçilip seçilmemesi bir yana, önümüze daha büyük bir felaketi, hukuk devletinin çökmüşlüğünü koyuyor...
*
Topal ördekler, kayıp hindiler derken, mesele gelip tavuklara dayanıyor gibi:
Demirel her ne kadar ‘‘Güniz Sokak'ta oturup çiçeklere, tavuklara bakmam’’ dediyse de, demek ki bakımsız tavukları olacaktır.
Bu sonuç ise bir türlü kuş sayılır.
Talih kuşu...
Ne var ki Demirel'in başına konan, Ecevit'in amblemindeki kuş oldu, talih işte.
*
Sonuç ne olursa olsun...
Bu siyasi kadroların, toplumu bir başka kümes hayvanı sandıkları ortadadır:
Kaz...
Bu ülke bunu hak etmiyor.
Önümüzde güzel günler olmalı.
Bu güzel ülke bizim.
Cıvıl cıvıl çocuklara, kucağında bilgisayarı ile gelen gençlere, giderayak bu ülkenin güzel günlerini görmek isteyen yaşlılara borcumuz var.
Borçluyuz...
Paylaş