Betonarme pilav...

PİRİNÇ yok, bulgur olur.

Bulgur biterse?..

Makarna...

Makarna biterse nohut.

Nohut biterse?..

*

Teknoloji nasıl olsa bize her şeyin gelişmişini, kolayını, yapayını sunuyor.

Bence bizde bu akıl olduktan sonra, pirinç, nohut, buğday gibi doğanın verdikleri olmadan da yapabiliriz.

Televizyonlardaki reklamlarda bizlere sunarlar artık:

Dijital domates...

Uzaktan kumandalı nohut...

Cipli köfte...

Plaza semizotu...

4x4 patlıcan...

Enjektörlü hamburger...

*

Eğer sizin için tarlalar değil fabrikalar, kumsallar değil oteller, orman değil golf sahaları, ırmaklar değil atölyeler, ovalardaki tarlalar değil sanayi siteleri önemliyse...

Elbette pirinciniz olmaz.

Mutfak robotunuz olur ama makarnanız da olmaz.

Sizin için bostan tarlaları değil dokunmatik buzdolabı önemliyse, dokunmatik buzdolabınız olur.

Ama içi; bir demet olsun maydanozsuz...

Elbette pirinç bulamazsınız.

Ve pilav yersiniz:

Betonarme...

*

Doğa sadece dağ, orman, deniz, nehir, kuş gibi elle tutulan, gözle görülen varlıklardan oluşmaz.

Doğanın sistemi, felsefesi, hukuku vardır.

En bilinen yasasıdır doğanın:

Her aptallık bedelini öder...

(.......)

Şimdi pirinç yok...

Makarna yersin akılsız başım.

Makarna bittiğinde, bulgur tükendiğinde, patates kalmadığında... Biz de türlü yaparız:

Kontörlü...
Yazarın Tüm Yazıları