O; kızların başını örtmek istiyor, sen açmaya çalışıyorsun.
Bundan daha büyük suç olur mu usta?..
Senin suçun ağır...
O; kadınlar İranlılar gibi örtünsünler diye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dahi gitti...
O; kadınların saçlarının gözükmesini istemez. Devlet protokolünün fotoğrafına bir daha bak; onun yanındaki ve tabii ki kafasındaki kadın işte oradadır...
Ama sen...
Okuyan, düşünen, eşit, özgür, kimlikli, çağdaş, dili olan, sözü olan, yüreği olan kızlar yetişsin diye dernekler-vakıflar-üniversiteler kurduğunda suç işledin...
*
Bu bir rejim kavgasıdır aslında...
Elbette her rejimin kendine özgü bir kültürü, her kültürün bir yaşam biçimi vardır.
Dün gazeteler, şu son dalgada sorgulananların yaptıkları ile doluydu; üniversiteler, yüzlerce yurt, okullar, okula gönderilen yoksul çocuklar, burslar, okutulan kızlar...
Yetişmiş ve yetişmekte olan on binlerce cumhuriyet genci...
Yetmedi; meydanlarda daha çok "çağdaş Türkiye" isteyen aydınlıkçı milyonlar...
(.........)
İşte o zaman kızdı o...
Bu yüzden sabah karanlığında polisler kapılara dayandılar...
Kurmak istediği kravatlı mollalar düzenine, senin engel olduğunu düşündüğü için tüm bunlar başına geldi...
Yoksa dünyanın hangi devleti, hangi hukuku, hangi adaleti, çağdaşlığa hizmet edeni sorgular?..