Komutan kucağında babasının resmini taşıyan çocuğu öptü... Şehit erin babası komutana sarıldı.
Komutan ağladı.
Bir kadını kollarından tuttular, yürüyemeyecek kadar acı içinde.
(.......)
Kaç gündür yine sıra sıra tabutlar taşınıyor Anadolu’nun yoksul, bakımsız köylerine.
Tüm bunlar "normal" bir şeymiş gibi geliyor artık insanlara.
Birazdan "dizi" başlayacak...
En güzel dizi "Kurtlar Vadisi" idi.
Polat Alemdar çuvalı geçirmişti Amerikalı’nın başına da yüce milletimiz sevinmişti.
Nasıl koşmuştu halkımız sinemalara; gururumuzun sinema filmi ile kurtarıldığını görmek üzere...
Ve alkış kopuyordu sinema salonlarında.
*
Siz Başbakan "Alt kimlik, üst kimlik" diyerek teröre "Galiba başarıyoruz" umudunu verirken de alkışladınız.
Bir Başbakan’ın yapabileceği en büyük hataydı bu.
Ama AKP’nin oyları arttı.
Muhtemelen BM’nin, AB’nin, tüm Batı’nın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin "terörist" kabul ettiği El Kadı’ya Başbakan "Kefilim" dediğinde de fazla önemsemediniz...
Şimdi BM, AB ve Batı dünyasına gidip "terörden yakınma" hakkının durup durmadığını da belki aklınızdan dahi geçirmiyorsunuzdur.
Keza Ordu’nun yıpratılması, askerlerin sindirilmesi için yapılan operasyonları "demokrasi" sandığınız gibi...
Ben bilirim sizi...
*
İşte; bu çocuklar tüm bu aptallıkların faturasını canları ile ödedikleri için bayraklara sarılı giderler.
Akan kanları bir ulusal aymazlığın bedelidir.
Bir akılsızlıklar zinciri sonunda, karşı kayalıklardan bir kurşun geldi ve bayrağa sarılı tabut çıktı yola.
Askerler ağır ağır yürüdüler.
Komutan kucağında babasının resmini taşıyan çocuğu öptü...
Komutan ağladı...
Bir ulusal ahmaklığın bedelini ödedi aslında er Mustafa.