BAKTIM; Türkiye’nin başına kara çoraplar örülürken, il kongrelerinde iki CHP’li birbirlerine kafa atıyor.
Ana muhalefetin biraz olsun "kafa kafaya" vermesi iyi ama, bu kadar da değil...
Buna "kafayı yemek" de denir.
Doğrusunu isterseniz kafanın birçok zihinsel fonksiyonu vardır:
Kafa yormak...
Kafa vermek...
Kafa çalıştırmak...
Bunlar tükendiğinde, öbürüne sıra geliyor demek ki:
Kafa atmak...
*
Bizler hep birlikte CHP’lilerin kafa ile bir şeyler yapmalarını bekliyorduk aslında.
Ama içinde kafa atmak yoktu.
Türkiye’nin geleceği için verilen savaşta kötü niyetlilere onurluca kafa tutmaktan, bıçak kemiğe dayandığında ortaya kafa koymaya kadar...
Bunlar kafa atıyorlar.
Üstelik bunu "parti içi demokrasi" adı altında yapıyorlar ki, bunun adı da bizimle ilgilidir:
Kafa bulmak...
*
Bunların kafaları böyle.
Emekçilerin mitinglerde sembolik olarak kendi tabutlarını taşıdığı, memurların meydanlarda kuru ekmek yeme gösterisi yaptığı, her hafta üç bin esnafın iflas ettiği, on dört milyon insanın yoksulluk sınırında yaşadığı, bir milyon üniversite mezununun sokaklarda gezdiği, soyulmadık köşesinin kalmadığı bir ülkede, iktidar yerine muhalefetteki sosyal demokratlar oy kaybediyorsa...
Ve insanlar, ülkelerinin geleceğini kurtarmak için kafalarını taşlara vurup, ama ana muhalefet partisinin haline bakıp yine de güvenemiyorlarsa...
(......)
Boşuna kafa patlatmayın.
Böyledir bu arkadaşların kafası.
Eskiler bu gibi durumlarda "Nato kafa, nato mermer" derlerdi, yani taş kafa.
Normalde kafanın yapması gereken birçok şey, işe yaradığı birçok yer vardır.