YILLARCA parlamento muhabirliği yapmış birisi olarak adam dövücüleri yakından tanımışımdır.
Meclis’in adam dövücülerinin en büyük özellikleri, hiçbir zaman kürsüye çıkmamış ve konuşmamış olmalarıdır, bu nedenle adam döverler.
Bu, düğünlerde şarkı ya da şiir patlatamayan Türk erkeklerinin tabanca patlatması gibi bir şeydir.
Gerektiğinde konuşmaları gerektiğini bilirler, ağızları ile konuşamadıkları için yumruklarını konuştururlar adam dövücüler.
Ben onları tanırım.
*
(Bu yazıyı dün TBMM’de iktidarın adam dövücüleri tarafından dövülen Kamer Genç için yazıyorum.O tek başına muhalefet boşluğunu dolduran ve muhalefet partilerinden de daha iyi muhalefet yapan birisidir.İktidarı eleştirip sonra onlarla birlikte oy kullanan, resepsiyonlarına-sofralarına koşup oturan, kaypak ve ikiyüzlü birisi değildir. Bu yüzden canını zor kurtarmıştır adam dövücülerin elinden.)
*
Dönüyorum adam dövücülere:
Adam dövücülerin adam dövme işleri, memleketin durumuyla ters orantılıdır. Memleketin durumu bozuldukça adam dövücülerin durumu düzelir.
Çünkü laf bitmiştir.
Başbakanlar, bakanlar, iktidardakiler laf bulamadıklarında, işte o zaman adam dövücü yerinden kalkar.
İki elini yumruk yapıp, sancak ipi çekme pozisyonunda hızlandırarak ilerler.
Önünde oluşan barikatı aşmak için ise, sağ ayağını kaldırıp en yakın üyenin boynuna koyduktan sonra, sol ayağını da diğer en yakın üyenin boynuna yerleştirir. Ki bu parti grubu nereye giderse sırtlarında oraya gitme olanağı sağlar onlara.
Bir diğer pozisyon:
Adam dövücü ters dönerek domalır.
Sağ-sol kalça darbeleri ile barikatı aşıp dövülecek kişinin önüne kadar ilerler.
Burada yanlış yön tayini ile divan kátibinin önüne gidip durma yanlış anlaşılacağından, alttan bakarak hedef kontrolü önemli bir noktadır.
(.......)
Ne bileyim ben?..
Son tespit; bir iktidarın milletvekilleri Meclis’te adam dövmeye başladıklarında...