ABD’ye koşmak...

ŞİMDİ bir koşu ABD...

Bakalım "Başkan Bush" ne der?

Öbürü de (Devlet Bahçeli) "Sen gitme, o gelsin" diyor.

"Başkan Bush" bakacak ki Tayyip Erdoğan uçaktan inmedi, durduğu yerde zıplayarak "Aman bu ne zor bir şey... Tayyip Bey gelmedi, bavulumu getirin..." diyecek.

Ve Atatürk Havalimanı’nda bir de bakacağız ki gurbetçilerin arasında Başkan Bush’un kafası... Birbirine yakın gözleri fırıl fırıl dönüyor ve nöbetçi polise, "O gelmeyince, ben geldim" diye derdini anlatıyor.

*

Söyler misiniz:

PKK’nın arkasında ABD’nin olduğunu, teröristlerin elinde ABD silahlarının bulunduğunu, terör yataklarını temizlememizi ABD’nin engellediğini söyleyen kim?

Tayyip Erdoğan...

"Bakalım Başkan Bush ne diyor?" diye diye ve çare aramak üzere ABD’ye koşan kim?

Yine o...

Büyük devlet adamlığı başka oluyor.

*

Yazgıya bakın; bana "Çek git" demişti, kendisi ülkesinin güvenliği için bir başka ülkeye sığınıyor.

Devlet Bahçeli de "Sen gitme, o gelsin" diyor.

Gelir mi, gelir.

Bakar uçaktan Tayyip Erdoğan inmedi... "Koşun, bavulum..." diyerek uçağa atladığı gibi burada ve girişteki polise anlatma:

"Baktım gelmedi....."

(.......)

Bir gece önce Hükümet Sözcüsü Çiçek’in, "Kuzey Irak’a ilişkin alınan kararları açıklayamam" demesine karşın, dün sabah Başbakan, "Alınan karar yok" dedi, duymadınız mı?

Demek "Alınmamış kararları açıklamamak" gibi bir iş yaptı Hükümet Sözcüsü, ki bu da devlet yönetiminde bir ilk.

*

Ne yapacaksınız, bunların devlet adamlığı bu kadar.

Ekonomiyi IMF’nin, yasal düzenlemeleri AB’nin, dış politikayı ABD’nin yürüttüğü bir süreçte, ilk kez IMF’siz, AB’siz, ABD’siz bir şey yapmaları gerekti.

Yapamıyorlar.

Ve Başbakan, ABD’ye koşuyor.

Bir büyük ulusun bağımsızlığının, onurunun, gururunun üzerine basa basa...
Yazarın Tüm Yazıları