Zombiler aramızda!

“The Walking Dead” dizisinin heyecanla beklenen son sezonu başladı. 24 bölümden oluşan 11’inci sezonun ilk 12 bölümü bu yıl, ikinci 12 bölümü 2022’de yayınlanacak. Dizinin başrol oyuncusu Norman Reedus ile görüntülü olarak konuştuk. Oyunculuğun yanı sıra fotoğraf sanatıyla uğraşan aktörün hatırı sayılır sayıda kitabı da var. Reedus, röportajımızda bu tutkularından da bahsetti.

Haberin Devamı

◊ Covid’in yarattığı farklı dünyaya alıştınız mı?
- Daha zor... Ama bu dönemde bir prodüksiyon şirketi kurdum. Yaptığım bir sürü sanat işi var. Eğer işe dönseydim yapamayabilirdim. Pandemi sırasında bir roman yazdım. Eğer boş zamanım olmasaydı asla yapamayacağım bir sürü şey yaptım. Çabalarımı farklı şeylere yönlendirdim, çünkü TV şovu kesinlikle farklı bir dünya.

◊ Peki özel hayatınız nasıl adapte oldu salgına? Nişanlınız Diane Kruger da siz de iş için dünyayı geziyorsunuz. Dünyanın her yerinde projeler yapıyorsunuz. Salgın yüzünden hayatın durması sizi nasıl etkiledi?
- Ben Yeni Zelanda’daydım, Diane de Los Angeles’ta bir film üzerinde çalışıyordu. Onu ziyarete Los Angeles’a gittim. Bir ev kiralamıştık. Ben sadece 10 gün kalacaktım. Yeni Zelanda’dan kalkan o uçak, sabah 05.30’da Los Angeles’a iniyor. Eve gittim. Uykuluydum. Kızımın odasına gittim, onu uyandırdım. Kiraladığımız evin arka bahçesinde yürüdük. Dışarı baktık. Yemyeşil ve palmiye ağaçları olan bir bahçeydi. Kızım çimlerdeki bir kuşu işaret etti, birlikte yürüdük ve çimenlere oturduk. O an “Vay canına, bunu New York’ta yapamayız” dedim. Çünkü New York’ta pencereden bakarken “Bak, taksi. Bak, otobüs” deriz.Çimlerde otururken Diane yanımıza geldi. Bir pazar günüydü. Diane’e “Belki de Los Angeles’ta ev bakmalıyız. Güneşli havada güzel bir hayat var burada” dedim. Sonra hiç vakit kaybetmeden satılık levhası konulmuş bir eve gittik. Daha eve tam bakamadan Diane ayrılmak zorunda kaldı, çünkü senaryo okumaları vardı.
Ben kalıp baktım. Diane “Sonra konuşuruz” deyip gitti. İşteyken ona mesaj atıp “Evi aldım” dedim. İnanmadı tabii, “Neden bahsediyorsun?” dedi. “Toplantıda olduğun ve toplantıdayken hayır diyemediğin için evi aldım” dedim. Satın aldığım o ev, pandemi sırasında karantinada kaldığımız ev oldu. Günlerimiz bahçeden yaban mersini, çilek toplayarak geçti. Portakal ağacının altındaki toprakta oturup portakal yiyerek güne başladık. Oğlum Mingus doğduğunda sürekli çalışıyordum ve her fırsatta onu görmek için New York’a uçuyordum. Sürekli bir koşuşturmaca içindeydim.Kızımız doğduğunda ailemiz için bilinçli bir çaba gösterdik. Pandemi sırasında hiçbir yere gitmek zorunda kalmadık. Dürüst olmak gerekirse bu bizi birbirimize daha da bağladı. Los Angeles uçaklar uçmazken, her yer sakinken çok güzeldi. Şimdi her şey tekrar kaosa döndü.

Haberin Devamı

Zombiler aramızda


DİZİ İÇİN GERÇEKTEN HEYECANLIYIM

◊ “The Walking Dead”in son sezonu başladı. Ancak bu son, aynı zamanda yeni bir “The Walking Dead”in başlangıcı olacak. Yeni hikayeler, karakterler ve yeni mitolojilerin yer alacağı iki farklı dizi anons edildi. Dizilerden biri sizin karakteriniz ‘Daryl’ ve Carol’a (Melissa McBride) odaklanıyor. Yeni dizi hakkında neler paylaşa-bilirsiniz?
- Dizi için gerçekten heyecanlıyım. “The Walking Dead”de bir topluluğumuz ve kötü adamlar var. Kötüler topluluğumuzu istiyor. Biz de kendi alanımızı korumak için savaşıyoruz. Sanırım 8’inci sezonun sonunda son çekimleri yaparken sahne arasında Angela Kang ile oturuyorduk. “Sence bu dizi nasıl bitecek” dedi. “Bir bisiklete binip kaçacağız” dedim. Yeni dizideyse bisikletteyiz ve gidip bakalım kim kalmış, ne kalmış diyoruz. Bir umut hikayesi...

◊ Oyuncu kadrosuyla ilgili bir bilgi var mı henüz?
- Umarım konuk oyuncularımızın olduğu bir dizidir ve filmvari bir havası vardır. “The Walking Dead”e oyuncu aradığınızda genellikle devasa ve uzun bir kontrat imzalatmanız gerekiyor ve bu yüzden sınırlısınız. Çünkü bu gerçekten uzun bir kontrat.

Haberin Devamı

Zombiler aramızda


ALTINCI HİSSİMİ DİNLERİM

◊ Karar alırken, proje seçerken iç sesinizi ve sezgilerinizi dinler misiniz?
- O sesi dinlemediğim her seferde mahvoluyorum. Gerçekten iyi bir altıncı hissim var. İnsanları iyi okuyorum. Sanırım babamdan aldım bunu. Babam motivasyon konuşmacısıydı. Karşısındaki kişiye dinlendiğini ve anlaşıldığını hissettirmekte gerçekten iyiydi. Bu özellikler bana da geçmiş. Bizim işimiz gibi televizyon programı veya buna benzer bir grup ortamında çalıştığınızda, gruba ne kadar az bilgi aktarırsanız o kadar başarısız olursunuz. İş dağılır. İnsanları nasıl güçlendirirsiniz, onlara nasıl ses verirsiniz, onları nasıl sohbetin bir parçası yaparsınız... Birlikte çalıştığım insanlarla her zaman bunu sağlamaya çalışıyorum. Ve benden daha üst seviyede olanlar bunu yapmadığında şikayet eden ilk kişi ben oluyorum. İşbirliğini seviyorum. İşbirliği yaptığınızda daha fazlasını elde edersiniz, her yönden paranızın karşılığını daha çok alırsınız.

HELENA BENDEN DAHA İYİ BİR FOTOĞRAFÇI

◊ Kitaplarınız var. Geçtiğimiz yıl çıkardığınız fotoğraf kitabı “Portraits From The Woods”, “The Walking Dead”in perde arkası anlarını yakalıyor. Her zaman kamerasıyla gezen bir fotoğrafçı mısınız?
- Çoğu zaman yanımda kamera var. Bazen iPhone kullanırım.

◊ Fotoğrafçılık, oğlunuzun annesi Helena Christensen ile ortak tutkunuz. Helena’yla bu konuda konuşur musunuz? Onun fikrini alır mısınız?
- Helena ile sürekli fotoğrafçılık hakkında konuşuyoruz. Benden daha iyi bir fotoğrafçı. Ondan öğrendiğim şeyler var. Aslında dün gece onunla konuştum. Benim tutkum, ortaokulda fotoğrafçılık dersi aldığımda başladı. Karanlık oda benim tarzım bir şeydi.

◊ Fotoğraflarınızla Art Basel gibi sanat fuarlarında da yer alıyorsunuz. Tamamen farklı bir şapka değil mi sanatın bu yönü?
- Dünyanın her yerinde sanat sergisi yaptım. New York’ta birkaç kişiyle ortaklaşa sahip olduğum bir sanat galerim vardı. Art Basel’e sürekli giderdik. Kendi eserlerim için de birkaç kez katıldım. Sanatın bu tarafı da harika ve farklı bir şapka. Her iki şapkayı da giymeyi seviyorum.

Haberin Devamı

Zombiler aramızda

BENİM İÇİN SEKSİ BİR DÜNYA

◊ “The Walking Dead” ikonik bir televizyon dizisi. Farklı bir fantastik bilimkurgu türü. Bu türün sizin için anlamı nedir?
- Bilimkurguyu her zaman çok sevmişimdir. “A Space Odyssey”i izlediğimi hatırlıyorum. Sanırım gerçekten hayran kaldığım ilk hikayelerden biriydi. Orijinal “Star Trek”leri (Uzay Yolu) seviyorum. Önceden belirlenmiş bir gelecek fikri. Bilmiyorum, seksi bir dünya. Ayrıca benim için Stanley Kubrick filmleri tamamen bir başka dünya. Soruna dönersem... Bilmiyorum. Benim için seksi bir dünya. Ve bu türden gerçekten zevk alıyorum.

SİYAH KEDİ TÜM BOYNUMU KANA BULADI

◊ Bugün hayvan aktivizmi hakkında konuşmak istediğinizi de biliyorum. O zaman hayvanların sizin için ne anlama geldiğinden ya da onlarla şimdiye kadar yaşadığınız en komik ya da tuhaf deneyimden bahsedelim mi?
- En komik hayvan deneyimi... Oğlum 5 yaşındayken siyah bir kedi yavrusu istedi. New York East Village’da bir sürü hayvan barınağını araştırdım ve sonunda bir siyah kedi buldum. Orada çalışan adam, “Siyah bir kedi var ama bu kediyi istemezsin. Bir kutuda bulduk, tamamen vahşi” dedi. Kafesteki vahşi kedinin sesini duyabiliyordum. Yaralı bir baykuş gibi ses çıkarıyordu. Bulduğum tek siyah kedi o olduğu için aldım. Eve giderken taksinin arkasında yanıma koydum. Yol boyunca kediyi tutmaya çalışırken tüm boynum kana bulandı. Şimdi o vahşi kedi her yere benimle geliyor. Benimle uçakta seyahat ediyor, arabada seyahat ediyor. Bu kedi benim en çılgın hayvan deneyimim oldu diyebilirim.

Haberin Devamı

Zombiler aramızda

ZOMBİLER İYİ BİR DEĞİŞİKLİK OLUR!

◊ Covid başladığında, “Sırada zombilerin dünyaya gelmesi var!” şakaları yapılıyordu. Duydunuz mu bu şakaları?
- “Zombiler iyi bir değişiklik olur” dediğim noktaya da geldim aslında. (Gülüyor) Şimdi farklı tabii. Dizide herkes birbirine destek oluyor. Zorlukları aşmanın tek yolu bu. Kosta Rika’da bir evim var. Pandemi sırasında evimin olduğu bölgede kaç kişinin enfekte olduğunu öğrenmek için evimle ilgilenen insanlarla iletişime geçmiştim. Neredeyse sıfıra yakındı, çünkü insanlar anında maske takmaya başlamıştı. İşte önlemini alan bu tür insanlar, zombi kıyametinde hayatta kalır. Neden ülke olarak, gezegen olarak, herkes bunu aşmak için aynı şeyi yapmıyor?

◊ Kosta Rika’da “The Walking Dead” fanları var mı?
- Ohh tonla! İlk zamanlar sahilde bir genç kız duvarı beni beklerdi. O zamanlar sörf yapmayı öğrenirken “havalı görünmeliyim” derdim. Zamanla videoları boş verip dalgalara kendimi bırakmaya başladım. Şimdi el sallıyor ve yalnız bırakıyorlar. Orayı bu kadar sevmemin sebeplerinden biri de bu, çünkü çok cool insanlar.

Yazarın Tüm Yazıları