Paylaş
◊ Pandemi hâlâ devam ediyor. Protestolardan bahsetmiyorum bile. Evde iki genç çocuğunuz var. Nasıl geçiyor günleriniz? Olan bitenlerle nasıl başa çıkıyorsunuz?
- Sadece kendi çocuklarımla değil, şahsen tanıdığım tüm gençlerle gurur duyuyorum. Karantina durumuyla gelen yaptırımlarla harika başa çıktılar. Onlar için çok ama çok zor olacağından endişeliydim. Karantina sayesinde insanların ve çocukların dayanıklılığını yeniden hatırladım.
Hepimiz yoğun hayat düzenine ve özgürlüklerimize alışkınız. Hele çocuklarımız. Onlara bir anda “Dışarı çıkmayacaksın, arkadaşlarını görmeyeceksin, sosyal olarak yaptığın hiçbir şeyi yapamayacaksın” demek hayatlarını büyük bir değişime sokmak demekti.
Dürüst olmak gerekirse olan bitene karşı bize çocuklarım önderlik etti. Ben “Aman Tanrım evde ne yapacağız, çocukları nasıl idare edeceğim, onları nasıl meşgul tutacağım” modundaydım. Fakat çocuklarım harikaydılar. Okul sorumluluklarını hiç aksatmadılar. Bu dönemde benim en sevdiğim şey ise her gün tekrar ettiğimiz uzun akşam yemekleri ve sohbetlerdi.
Şimdi onlar için dışarıda nelerin mevcut olduğunu, neler yapabileceklerini tam bilmesem de dünyaya yeniden çıkmaya hazırlar. Evde kalmak hepimiz için iyi bir ders oldu.
Evde sıkışıp kaldığınızda iç sesiniz daha yüksek olur. Bu sesi dinlemek, bu sesi anlamak ve uyum sağlamak için iyi bir fırsattı.
HAKKIMDA YAZILANLAR UMURUMDA DEĞİL
◊ Hepimizin sınavdan geçtiği bir dönem, öyle değil mi? Çocuklar oldukça iyi uyum sağlamış, peki ya siz?
- Karantinanın ilk birkaç haftasında şok yaşadım. Sonra yeni gerçekliğe alışmaya çalıştığım bir dönem oldu. Goop’ta (wellness şirketi) çok yoğun olmama, her zamankinden daha fazla çalışmama rağmen çocukları uyandırmak için alarmı kurmak zorunda olmamak, onları okula bırakmamak ve erkenden yemeklerini hazırlamamak güzeldi. ‘Reset’lendim. Vücudumu doğal ritimlerine döndürmek, sıfırlamak iyi geldi.
◊ Çalışmak dışında neler yaptınız karantina süresince?
- İlk başlarda uzun yürüyüşler yapıyorduk. Çok fazla insan takip etmeye başlayınca evde yoga yapmaya başladım. Meditasyon yapıyorum. İnternette harika egzersizler gösteren bir kanal buldum. Spora evde devam ediyorum ve mutfaktayım. Sürekli yemek pişiriyorum.
◊ İnternet demişken; hakkınızda yazılanları, sosyal medyada yapılan yorumları okuyor musunuz?
- Tamamen dürüst olacağım; okumuyorum! Hakkımda yazılan hiçbir şeyi okumuyorum. Magazin dedikodularını takip etmiyorum. Umurumda değil. Beni ve moralimi hiçbir şekilde yükseltmiyor o yazılar. Uzun zamandır göz önündeyim. Diğer insanların hakkımdaki tahminlerinden, benimle ilgili düşüncelerinden hiçbir şey öğrenmiyorum. Bana hiçbir şey katmıyor tanımadığım kişilerin söyledikleri. O yüzden hakkımdaki görüşlerden ve dedikodulardan uzak duruyorum...
EMEKLİ OLDUĞUMU SÖYLEMEYE BAYILIYORLAR
◊ “The Politician”ın ikinci sezonuyla televizyona geri dönüyorsunuz. Ryan Murphy ve eşiniz Brad Falchuk’un ilk sezon için sizi ikna ettiklerini söylemiştiniz. İkinci sezonda da sizi projenin dışına bırakmadılar...
- Birinci sezon için anlaştığımda ikinci sezon için de söz vermiştim. Eğer beni senaryoda tutarlarsa onlar için müsait olacağımı söylemiştim. Kocamla çalışmak çok eğlenceli. Ryan’ın dünyasının bir parçası olmak da harika. Ama Goop’u yönetirken günlük hayatımdan şov için feragat etmek büyük bir çıkıştı.
◊ “The Goop Lab” de diğer bir televizyon projeniz. Şirketinizi televizyona taşıdınız...
- Evet. “Goop Lab”i yapmak farklı bir deneyimdi. Orada farklı bir karakteri oynamıyordum. Birlikte çalıştığım ekibimle değişik konseptleri dünyaya tanıtmak görevindeydim. Goop’u böyle bir televizyon formatına sokabilmek benim için çok anlamlıydı. Ayrıca asla “asla” demem. Herkes emekli olduğumu söylemeye bayılıyor. Şaka bile yapsam insanlar sonsuza kadar yazacaklar, biliyorum. Bir daha asla oyunculuk yapmayacağımı söyleyemem ama öngörülebilir yakın gelecekte odak noktam şirketim. Ryan ve Brad beni bırakmak istemezlerse, karakterime ihtiyaç duyarlarsa üçüncü sezonda da onlarla birlikte olacağım. O ayrı tabii...
◊ Goop şirketiniz birçok alanda faaliyet gösteriyor. Var olan iyi yaşam ve sağlık uygulamalarından ya da ürünlerinden Goop’un farkı nedir?
- Şirket olarak wellness dünyası üzerinde büyük bir etki yaptık. Şirketim neredeyse 12 yaşında. İlk başlarda kadınlara sağlıkları hakkında konuşmaları için cesaret veriyorduk. Kadınların iyi hissetmek için kendilerine soru sorma izni vermeleri gerektiğini söylüyorduk. Sadece beslenme ya da sağlık hakkında değil.
İlişkiler hakkında da. Özel ve iş ilişkileri hakkında konuşmalarını destekliyorduk. Birçok konsept geliştirdik. Bu işin en ödüllendirici yanı, önerdiğimiz şeylerde insanların kendilerini bulmaları. Çok fazla geri dönüş alıyoruz, en güzel mükafat da bu...
◊ Brad Falchuk ile 2018 yılında evlendiniz. Daha olgun yaşta âşık olmayı nasıl ifade edersiniz?
- Harika... Tekrar olacağını düşünmediğim harika bir sürprizdi yeniden âşık olmak. Çok çok çok şanslıydım. Biraz yaşlandığında, aşka 20’li yaşlarında vermediğin değeri veriyorsun. 20’lerdeyken daha farklısını bilmiyorsun ama ilerleyen yaşlarda âşık olunca daha önce yaşadıklarını biliyorsun.
◊ Yıllar önce “Kalbin bir kere yanmışsa endişelenme, hâlâ umut var” demiştiniz. O sözü neden söylediğinizi hatırlıyor musunuz?
- O ifadeyi ben yaratmadım. Epeydir bildiğim bir sözdü. Evli bir çift olmadan da ailemizi koruyabileceğimizi göstermeye çalıştığımız dönemde söylemiştim...
Boşanma, çocuklar için çok acı verici bir durum. Biz Chris’le (Colplay grubunun solisti Chris Martin) ayrılırken, boşanma deneyiminden çocukları koruyan bir akımın yayılmasına da yardımcı olduk. Birbirine karşı hâlâ sevgi duyup, aile yapısına sahip çıkarak da ayrılmanın mümkün olduğunu gösterdik. Bunun için mutluyum.
20’Lİ YAŞLARIMA DÖNMEK İSTEMEM
◊ “Uzun yıllardır göz önündeyim” dediniz. Yıllar içinde kazandığınız tecrübe, tavırlarınızda neleri değiştirdi?
- Gerçekten ve gerçekten kendinizi sevmeye başladığınızda, gerçekten ve gerçekten kendinizi kabul etmeye başladığınızda...
Kırışıklıklar ve metabolizma değişiklikleri başladığında... Kısacası yaşlanmaya başladığınızda her şey değişiyor ve kendinizi tamamen kabul ettiğiniz bir konuma geliyorsunuz. Ve bu çok güzel bir his.
20’li yaşlarıma hiçbir şey için dönmek istemem. O yıllardaki güvensizlik ve olgunlaşma dönemini yaşamam gerekliydi ama şimdi kaz ayaklarımla daha mutlu bir insanım ve kendini tanıyorum artık.
Kadının kim olduğunu anlaması uzun zaman alıyor. O dönemi geçip olduğum yere geldiğim için mutluyum.
◊ Kendinizi trend belirleyen bir insan olarak görüyor musunuz? Çünkü böyle bir gücünüz var...
- Kendimi trend belirleyici olarak tanımladığımı sanmıyorum. Ancak söylediklerim ve yaptıklarıma bakınca evet, bir şekilde belirliyorum. Yeni fikirleri farklı yollardan yapınca insanlar bir şekilde yanıt veriyor.
ÜLKE OLARAK KUTUPLAŞMAYA BAŞLADIK
◊ “The Politician”da bir sahnede karakteriniz Georgina oğluna ahlak ve etikle ilgili tavsiyelerde bulunuyordu. Sizin hayattaki kılavuzunuz nedir?
- İkisi de... İkisi de önemli kılavuzlar. Ahlak da etik de yönlendiriyor beni. Toplumumuzda nasıl davranmamız gerektiği konusunda kurallarımız olduğunu düşünüyorum ve bence bu kurallar üzerinde çoğunlukla hemfikiriz. Ahlak da etik de oldukça kişisel olsa da belli standartların olması önemli.
◊ Dizinin adı “The Politician” (Politikacı), ben de size politika ile ilginizi sormak istiyorum.
- Maalesef ülke olarak öyle kutuplaşmaya başladık ki, açık kalple ve zihinle karşımızdakini dinleyemiyoruz. Duymuyoruz söylenenleri. Farklı görüşleri tehdit olarak görüyoruz. Farklı bakış açılarına öfkeleniyoruz. Bana göre bu durumdan hiçbir şekilde iyilik doğmaz. Politikacıların işi insanları bir araya getirmek olmalı. Topluluk içindeki ortak dili aramak ve beraberlik ortamı geliştirmek en önemli amaç olmalı.
◊ Sözlerinize bakınca, iyi bir politikacı olabilirsiniz gibi geliyor...
- Asla... “Asla yapmam” diyeceğim tek iş.
YAŞLI AMA HARİKA HİSSEDİYORUM
◊ Irkçılığa karşı başlatılan ve halen devam eden protestolara genç jenerasyon büyük destek veriyor. Sizin çocuklarınızın bakış açısı ne yönde?
- Yeni nesil çok açık fikirli. Dünyayı ve kendilerinden farklı insanları daha az yargılıyorlar. En azından benim evimde öyle. Toplumumuzda olanlarla bu kadar meşgul gençlere sahip olmak, kültürümüzü ileriye götürmek için önemli.
◊ Kızınızın 16’ncı yaş gününü kutladınız geçtiğimiz günlerde...
- Çocuk yetiştirirken günler hızlı geçer. Çocuklarımı genç birer birey olarak görmek bana kendimi yaşlı ama aynı zamanda da harika hissettiriyor.
Paylaş