Paylaş
◊ Yıllar önce Altın Küre’de olimpik jimnastikçi Nadia Comăneci’yle tanıştığınızda nasıl heyecanlandığınızı duydum. Duygusal anlar yaşadığınız söylendi. Neden bu kadar etkilemişti sizi Nadia? Jimnastikçi olma hedefiniz vardı sanırım...
- Evet, çünkü Meksika’da bu sporun varlığından haberdar olmadığımız küçük bir kasabada yaşıyordum. Jimnastiği bilmiyordum. Kimse bilmiyordu. Bu sporu Nadia aracılığıyla keşfettim. Sonra kendi kendimi eğittim, çünkü yaşadığım yerde bu sporu öğretecek okul yoktu, öğretmen yoktu. Bir sonraki yaz babamı jimnastik öğrenmek için beni Mexico City’ye götürmesine ikna ettim ve elemelerde kabul edildim. Jimnastiğe gerçekten takıntılıydım. Mexico City’de sporcular için yapılmış yatılı okulda konaklama teklif ettiler. 9 yaşındaydım. Günde 6 saat egzersiz yapıp geri kalan zamanda okula devam etmem gerekecekti. Tamamen orada yaşamam gerekiyordu. Tüm hayatım antrenman ve okuldan ibaret olacaktı.
Orada ne yediğini ve nasıl yaşadığını her şeyi kontrol ediyorlardı. Okulun direktörü “Bu spor kızınızın vücuduna yakışıyor, kızınız şampiyon olimpiyatçı zihnine sahip” dedi ve babamı gerçekten ikna etmeye çalıştı. Babam reddetti, çünkü çocukluğumu yaşamayacaktım. Bu konuda babamı daha yeni affettim, çünkü çocukluk istemiyordum. Sadece bu sporu yapmak istiyordum. Nadia Comăneci olmasaydı jimnastiğe tutulmayacaktım. 9 yaşında kasabamı terk etmek için babamı ikna etmeyecektim. Ve sonra belki de hayalimi takip etmek, film dünyasının bir parçası olmak için ülkemi terk edemeyecektim.
Bir bakıma benim için çok şey ifade ediyor, çünkü o yaştaki tutkum zincirleme reaksiyona neden oldu. Konfor alanından çıkmam, umut etmem ve çok çalışmam için bana ilham verdi. Sadece hayal etmenin yetmeyeceğini, çok çalışmanın gerektiğini de öğretti.
◊ Son dönemlerde komedi de yapıyorsunuz. Seçtiğiniz projelere nasıl karar veriyorsunuz?
- Bazı şeyleri önceden düşünmüyorum. Fazla düşünmeden yapmak istediğim şeyleri yapıyorum. Proje seçerken iyi bir kariyer hamlesi mi, yoksa kötü bir kariyer hamlesi mi diye düşünmüyorum. Bazen sadece yönetmenle çalışmak istiyorum, bazen sadece kadrodaki arkadaşımla takılmak istiyorum, bazen sadece mükemmel zamanlama (gülüyor) ya da aile hayatıma müdahale etmeyecek mükemmel lokasyon. Ama çoğu zaman karakterde ilginç bir şey gördüğümde kabul ediyorum. Eğer karakter beni meraklandırıyor, onu keşfetmek istememe neden oluyorsa ya da bana anlamlı bir şeyler söylüyorsa projede yer alıyorum. Bazen de hiçbir fikrim yok, sadece seçiyorum. Dediğim gibi üzerinde iyi düşünülmüş bir kariyerim yok.
◊ Sizin yıllar önce yaptığınız gibi Meksika’dan Los Angeles’a şansını denemek için gelen genç bir oyuncuya vereceğiniz tavsiyeler neler olur?
- Ben geldiğimde iyi olacağımı umuyordum. Birçok yönden umduğumdan daha iyisini yaptım. Ama eğer yeni gelen o kızın korkusu ve saflığı olmasaydı, bu kadar ileri gidemezdim. Bu sebeplerden dolayı pek tavsiye vermek istemem. Çünkü bazen başarmak korkuda gizli. Bazen bir sanatçı olarak, bir genç olarak sahip olduğunuz saflık veya karanlığa atlama isteği... Bütün bunlar olmasaydı, tüm yaptıklarımı gerçekten yapamazdım.
◊ Anne olduktan sonra çalışmaya bir müddet ara vermiştiniz. Şimdi hem yapımcılığını yaptığınız hem de oyuncu olarak yer aldığınız birçok proje var gündeminizde. Kızınızın büyümesi mi etken, yoksa sizin tercihiniz miydi bu?
- Kızım tarafından çok desteklenen bir anneyim. Çalışan bir annesi olduğu için heyecanlı. Bugün eskisine göre daha fazla fırsatım var. Dünyanın değiştiğini düşünüyorum. Ayrıca geçmişte pes etmemek, hayatta kalmama ve bu yeni çağa dahil olmama yardımcı oldu. Her zamankinden daha çok işim var. Çalışmayı seviyorum. Her zaman bir şeyler yapıyor olmam gerekiyor. Geceleri uyumama izin vermeyen birçok fikrim var. Yaşam tutkum var, yeni şeyler keşfetme tutkum var...
Salma Hayek, idolü olimpik jimnastikçi Nadia Comăneci’yle Altın Küre’de tanıştı.
LATİN AMERİKA PAZARININ ÖNEMİNİ ANLAMAYA BAŞLADILAR
◊ Yapımcılığını üstlendiğiniz diğer bir şov da Monarca...
- Evet. Latin Amerika pazarı için malzeme yaratmaya çalışıyorduk. Gerçekten zordu. Yıllardır bu işler için itiyorum, itiyorum ve itiyorum. Şimdi dünya değişiyor. Tüm pazarlar daha ulaşılabilir. Ve insanlar nihayet Latin Amerika pazarının önemini anlamaya başladı.
ERKEKLER KADIN BEDENİNE TAKINTILI
◊ Bir diğer projeniz mini seri “Santa Evita”. Önümüzdeki yıl yayınlanması planlanıyor...
- “Santa Evita”nın yapımcısıyım. Evita’nın ölümünden sonra vücuduna ne olduğu konusuna dayanan üç bölümlük bir şov. Kocası cesedi mumyaladı. Şovda gördüğüm şey, erkeklerin kadın bedeni üzerindeki takıntısı. Cinselliğin de ötesinde bir şey bu. Ona sahip olma takıntısı...
ANAÇ OLMAYI SEÇTİM
◊ Marvel filmi “Eternals”da ölümsüzlerin lideri Ajak olarak izleyeceğiz. Biraz anlatır mısınız... Çok fazla Meksikalı süper kahraman görmüyoruz. Karaktere Latin lezzeti kattınız mı?
- Hayır, hayır, hayır. Latin Amerika’dan gelmiyorum. Dünya’dan gelmiyorum. Bir misyonla Dünya’ya gelen bu Eternals’ların lideriyim. Bu lideri nasıl oynamak istediğime dair teklifim ve bakış açım çok netti ve yönetmenimiz Chloé Zhao fikrime bayıldı.
“Eternals”filmi Türkiye’de 5 Kasım’da vizyona girecek.
◊ Bizimle de paylaşabilir misiniz fikrinizi?
- Diğer filmlerdeki liderler gibi oynamak istemedim. Sadece Marvel filmleri değil, bu tarz karakterlere sahip diğer filmlerdeki gibi olmak istemedim. “Onlara bir anne gibi yol göstersem ne olur” dedim. Gerçekten güçlü bir aile anlayışıyla kendi çocuklarıma rehberlik ettiğim gibi onlara rehberlik edersem? Ölümsüzler 9 kişi, 10’uncu benim. Aslında düşünürseniz kalabalık Latin bir aile gibi. Lider kısmına gelirsem; militan olmak yerine anaç ama çok güçlü olmayı seçtim. Bunu nasıl yaptığımı göreceksiniz. Chloé senaryoda çok fazla değişim yaptı. Fikirlerimi sevdi. Bizim versiyonumuzun dünya dışı Latin ailesi gibi bir şey olduğunu göreceksiniz.
◊ Yönetmen Chloé Zhao “Nomadland” filmiyle bu sene tarih yazdı. Nasıldı onunla çalışmak?
- Chloé’nin böyle bir film yapacağını ya da “Eternals” gibi çok büyük bir şey yapacağını düşünmek zordu. Çünkü ilk yapımları, oldukça samimi ve düşük bütçeli bağımsız filmlerdi. Chloé bu özelliğinden dolayı Marvel evrenini gerçekten samimi bir bakış açısıyla yaratmayı başardı. Daha kişisel hissettiriyor.
Bu filmde farklı bir duygu olduğunu göreceksiniz. Parçası olduğum için çok heyecanlandığım bir iş. Oyuncu kadrosu harika. Ve esas neyi seviyorum biliyor musun? Meksikalı bir kadın, 54 yaşında bir süper kahramanı oynadı! Bu duyguyu çok seviyorum.
OWEN WILSON’LA EĞLENDİK BAZEN DE KAVGA ETTİK
◊ Lady Gaga ve Adam Driver ile birlikte rol aldığınız “House of Gucci” bu sene en merakla beklediğim yapım diyebilirim. Ama ben Amazon Prime’da yayınlanan son filminiz “Bliss”i sormak istiyorum...
- Owen Wilson’la birlikte ne kadar iyi çalıştığımızı hayal bile edemezsin. Eğlendik, bazen kavga ettik. Kavgalar çok hızlı kahkahaya dönüşüyordu. Filme gelirsem... “Bliss”, bilimkurgu aşk hikayesi. Sıradan bir bilimkurgu değil, çünkü dünyayı ya da başka bir şeyi kurtarmaya çalışmıyoruz. Daha mahrem, daha içsel meselelerle ilgileniyor hikâye. Farklı insanlara farklı tesir edeceğini düşündüğüm bir yapım.
Paylaş