Fesatlık Tanrısı Loki kahraman olabilir mi

 ◊ En başa dönelim. Sektördeki ilk işinizi hatırlıyor musunuz?

- Owen Wilson: Yapımcı Jim Brooks, bizi “Bottle Rocket” filmi üzerinde çalışmamız için Los Angeles’a getirmişti. Aynı isimle bir kısa film çekmiştik Dallas’ta. Onu geliştirmek ve uzun metraj yapmak için Los Angeles’a getirilmiştik.

- Tom Hiddleston: Benim ilk işim, 2000 yılında, setteki çağrı listesinde 75 numarada yer aldığım “The Life and Adventures of Nicholas Nickleby” filmiydi. Bir lordu oynuyordum. Üç repliğim vardı. Profesyonel olarak ilk ücretli işimdi.

◊ 15 yıldır Loki’yi canlandıran bir aktör olarak, karakteri herkesten daha iyi biliyorsunuz. Dizide hikâyenin gideceği yöne nasıl karar verdiniz? Birkaç farklı hikâye üzerinde çalıştığınızı biliyorum...

- Tom Hiddleston: Zorlama olmadan, organik bir şekilde gelişti. Hepimiz hikâyeyi tam bir döngüye sokmak istiyorduk. Hikâyenin başladığı yere yeni bir anlam katarak geri dönmenin yolunu bulmak istedik. Bunun için Loki’nin kökenlerine geri döndük. Onun kırık kalbine, dışlanmış olma duygusuna ve kenarlarda kalmış kırık ruhuna dönüş yaptık. Sonra Loki’nin bu kederinin şikâyete dönüştüğünü konuştuk. “Yenilmezler”deki (The Avengers) “Ben Asgard’lı Loki’yim ve görkemli bir amacın yükü altındayım” sözü aklımıza geldi. Senaristlerle yazım odasındayken, beyaz tahtada “görkemli amaç” yazıyordu.

Loki için bu görkemli amaç neydi? İşte bunu araştırmaya, yeniden tanımlamaya ve görkemli amacın ne anlama geldiğini keşfetmeye çalıştık. Loki alçakgönüllülüğü, merakı, Mobius ve Sylvie ile olan dostlukları sayesinde bazen amacın zaferden daha ağır bir yük olabildiğini öğrendi. İyi insan olabilmek için geçmişinizi kabul etmelisiniz, hatalarınızla, yanlış adımlarınızla ve başarısızlıklarınızla barışmalısınız. Loki de öğrendi ve yeni amacını buldu. Çünkü sevdiği ve değer verdiği arkadaşları oldu. Bu sevgiyi bulduktan sonra sevdiklerinin hayatlarını korumak istiyor.

O BİR PİYANO

◊ Loki, Marvel evreninin önemli bir figürü, peki sizin gözünüzden nasıl bir karakter?

- Tom Hiddleston: Karmaşık bir karakter. Loki’yle pek çok dönemeç, zirve, uçurum, duygusal iniş çıkışlar yaşadık. Loki’yi canlandırmanın en sevdiğim yanı ne biliyor musun? O bir piyano. Tüm tuşları; hafif tuşları da, ağır tuşları da çalmayı seviyor. Benim onda bulduğum şey umarım izleyiciye de geçmiştir. Çok şiirsel ve rahatlatıcı bir yönü var ve bu huzur veriyor. Kaderini kabul ediyor ve kontrol ediyor. İkinci sezonumuz daha çok özgür iradeyle ilgiliydi.

“Kendi hayatlarımızın kontrolü bizde mi?” temasına yoğunlaştık. Diğer hikâyelerde kötü adam olarak tanımlanan Loki, durumu tersine çevirip kahraman olabilir mi? Sözün kısası, acı, tatlı, melankolik, çok dokunaklı ve tatmin edici...

◊ Dizide Mobius’un jet-ski ile olan hikâyesi sevildi ama sizin jet-ski’leri pek sevmediğinizi duydum, doğru mu?

- Owen Wilson: Gerçek hayatta babamdan biraz etkilendim sanırım. Aile tatillerinde göle giderdik. Babam, jet-ski yapanlara ve çıkardığı seslere saydırırdı. Bu yüzden sette jet-ski’ler hakkında yorum yapmaktan kaçındım. Ama daha sonra jet-ski ile aram düzeldi ve aslında sevmeye de başladım. Önyargım, onlar hakkında bir şey bilmemekten kaynaklanıyordu sanırım. Diziyle birlikte bu güzel makinelerle aramda özel bir bağ olduğunu fark ettim. Tabii insanlar Mobius’un hayatında jet-ski’nin neyi temsil ettiğini ve “jet-ski&Mobius” ilişkisini sevdi.

◊ Set dışındaki uyumunuzu sormak istiyorum. Sizde durum nasıldı?

- Tom Hiddleston: Owen ile oldukça fazla ortak ilgi alanımız var. Tenis izlemeyi çok seviyoruz örneğin. Sürekli tenis izleyip maçları konuşuyorduk. Ayrıca ikimiz de Loki ve Mobius’u oynamayı çok seviyorduk. En çok da bir sonraki adımın ne olacağı konusunda tutkulu bir anlaşmazlık yaşadıklarında onları oynamayı seviyorduk. Yüksek riskli sorunları çözmek için bir araya getirilen tuhaf bir çift olduklarını düşünüyorduk. İkisi de farklı düşünce tarzlarına sahip, bu çatışmaları oynamayı seviyorduk.

OWEN OLAĞANÜSTÜ YARATICI

◊ Unutamadığınız set anılarınız var mı?

- Tom Hiddleston: Owen’ın olağanüstü bir yaratıcılık kapasitesine sahip olduğunu gösteren bir anımız var. İkinci sezonun birinci bölümünde Mobius ve Loki, Ke Huy Quan’ın karakteri OB ile tanışıyor. Loki atomik olarak parçalanabilir ve Mobius’un derisi soyulabilir. Sahnede OB “Hazır mısınız?” diyor, o sırada Owen doğaçlama yapmaya başladı. Ben “En azından hayatta kalacaksın” dedim. Owen ise “Derisiz yaşam kalitesini hiç düşündün mü?” dedi. Beklenmedik bir cevaptı...

- Owen Wilson: Senaryo ne kadar güzel olursa olsun, sette bir sahneyi 50 kere tekrarlayınca komikliği kalmıyor. Yeni bir şey denemeye açık olmak, işi daha heyecanlı hale getiriyor.

NE YAPARSAN ARKADAŞLARIN İÇİN YAP

◊ Setteyken çok fazla güldüğünüzü düşünüyorum, yanılıyor muyum?

- Tom Hiddleston: Çok güldük. Gerçekten mutlu bir setti. Son çekim günümüz oldukça duygusaldı. Benim son çekim sahnelerimden biri, tüm rol arkadaşlarımın önündeydi. Diğer bir sahnede de yalnızdım. Çekimden sonra Loki’yle ne kadar çok şey paylaştık diye düşündüm. Giyinme odama gittim, geçen 15 yılı, Marvel’deki rol arkadaşlarımı düşündüm. Loki, yaptığı her şeyi arkadaşları ve sevdiği insanlar için yapıyordu. Kendime döndüm; “Tom, sen de ne yaparsan arkadaşların ve sevdiğin insanlar için yap” dedim.