Yurtdışından alışverişin keyfi kalmadı

Güzel adetlerimizden biridir; yurtdışına çıkılacağı zaman eşe dosta istediğiniz bir şey var mı diye sorulur.

Eskiden hayati önem de taşırdı, çünkü burada bulunmayan ilaçlar bile getirtilirdi. Ama artık pek bir anlamı kalmadı.

Oysa çok değil, bundan 5-6 yıl öncesine kadar, insan bazen sorduğuna pişman olurdu, zira siparişler yüzünden valizleri taşımak eziyet haline gelirdi. "Ayy zahmet olmayacaksa Body Shop’tan bana bir aromaterapi yağı alır mısın?", "Valla tam denk geldi, sadece Mac’te bulunan bir ruj var...", "İkea’ya yolun düşerse...", "Calvin Klein’ın iç çamaşırlarını görürsen...", "Accessorize’a bir baksana, iyi bir şeyler bulursan..." Liste uzar da giderdi.

Şimdi yukarıda saydığım markaların hepsi Türkiye’de en azından bir mağaza açtı. Kimseye sipariş vermeye filan gerek yok. Fiyatlar da genellikle yurtdışıyla aynı, hatta bazen daha ucuz.

Tabii hal böyle olunca yurtdışında alışverişin de keyfi kalmadı. İnsan yakınlarına hediyelik alırken bile zorlanıyor.

Sık sık dışarıya gidip, valizler dolusu eşyayla dönenlerden bazıları son derece mutsuz. Çünkü burada bulunmayan birşey bulamıyorlar. Ağızlarının tadı fena halde kaçmış vaziyette. Yurtdışına çıkasıları bile kalmadı.

Şaka etmiyorum, gerçekten de burada bulunabilen marka sayısı arttıkça, tuhaf bir kıskançlık hissine kapılanlar var. Marka kendilerine ihanet etmiş, önemli bir ayrıcalıkları ellerinden alınmış gibi düşünüyorlar. "Tüh yaa, Calvin Klein da Kanyon’a mağaza açmış" cümlesini kuranları kulağımla duydum.

Türkiye’de mağazası yokken koca İkea’yı valiz içinde İstanbul’a taşıyan bir tanıdığım, Ümraniye’deki mağazanın kapısından bile girmiyor. Çünkü artık herkesin evinde oradan alınmış birşeyler var. Şimdi kim anlayacak o vazoyu Londra’dan mı aldı, Ümraniye’den mi!

"Allahtan Gap, Banana Republic ve H&M hala Türkiye’ye gelmedi de, alacak birşeyler buluyoruz" diyorduk ki, 2007’de hizmete girecek İstinye Park’a bir H&M açılacağı, ardından hızla Türkiye’nin dört bir yanına yayılacağı haberi geldi. Yine hüsran, yine gözyaşı. Bir Gap bir de Banana Republic için onca yol tepilmez ki.

Yok yok yurtdışından alışverişin keyfi kalmadı...

Milyarları ellerimizle çöpe atmışız

Bir Ersen ve Dadaşlar albümü sizce kaç para eder? Hani Türk pop müziğine kurufasulye güzellemesiyle ayrı bir tat katmış olan Ersen ve Dadaşlar’dan bahsediyorum. Bu benzersiz ekibin Vatan Bizim Ülke Bizim isimli plağı tam 285 lira ediyor sevgili okurlar. Yaaa, görünce ben de inanamadım. Ömür Biter Yollar Bitmez isimli çalışmalarına da 200 lira veren çıktı.

Bu fiyatlar www.gittigidiyor.com’da satışa çıkarılan eski plaklara ödenen fiyatlar. Albümleri yıllar sonra bu kadar kıymetli olan tek isim Ersen ve Dadaşlar değil elbette. Moğolların nadir bulunan bir plağı 185, Cem Karaca ve Kardaşların ilk long play’i 1.780 lira. Erkin Koray Dörtlüsü’nün Meçhul adlı 45’liği 560 liraya gidiyor.

Ben bunları görünce hafif bir baş dönmesi, yoğun bir pişmanlık, kalbimde sıkışma hissettim tabii. Kasetler ilk piyasaya çıktığında iki battal boy çöp poşeti dolusu 45’liği kendi ellerimizle eskiciye bedavaya vermiştik. Yer tutuyor, kalabalık yapıyor, hem kaset dinlemek daha az zahmetli diye. Ben nereden bileyim milyarları çöpe attığımı. Çok pişmanım, çok.
Yazarın Tüm Yazıları