Kostüm gibi tasarım yapıyorlardı koleksiyonları tiyatro sahnesine çıktı
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Bülent Gülen, 1980’li yıllarda İstanbul Çemberlitaş’ta, birkaç personelle çalışan bir tekstil atölyesi kurdu. 1990’a kadar Mahmutpaşa’daki toptancı esnaflardan biriydi.
Klasik triko satıyordu. O yıl, büyümek ve gelişmek için Merter’e taşındı. Merter’deki atölyeden Osmanbey, Mahmutpaşa ve Türkiye’nin başka yerlerindeki mağazalara toptan satış yaptı.
Derken adının ve soyadının baş harflerinden oluşan BG markasını kurdu. İstanbul’da birkaç mağaza açtı. Hálá klasik trikolar satıyordu.
2003’te eşi Nilgün Gülen’e BNG markasını hediye etti. Geleceklerini değiştiren hareket bu oldu.
BNG de bir önceki marka gibi karı kocanın isimlerinin baş harflerinden oluşuyordu. Nilgün Hanım’ın herkesin dikkatini çeken, farklı bir giyim tarzı vardı. Bülent Bey, bu tarzı BNG koleksiyonlarına yansıtmasını istemişti.
Bir de artık ayakta kalmak için farklılaşmak gerekiyordu. Bülent Gülen’in klasik trikolarıyla devam ederlerse, tekstil sektöründeki krizlerle başa çıkmak gitgide zorlaşacaktı.
İlk 5 yıl zor geçti. Sonra kendi etiketleriyle yurtdışındaki fuarlara katılmaya karar verdiler. İlk denemeleri Pret a Porter Paris oldu. Standlarının talihsiz konumuna rağmen sipariş almayı başardılar. İki hafta sonra Londra’daki fuarda, daha geniş bir koleksiyon sergilediler. Siparişlerin sayısı arttı.
BNG bugün yurtdışında Türkiye’de olduğundan daha fazla tanınıyor. ABD, Japonya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Hong-Kong’un aralarında bulunduğu pek çok ülkede 285 butikte tasarımları satılıyor. Türkiye’de ise İstanbul, Adana, İzmir, Ankara, Denizli, Bursa ve Antalya’da 30 butikte bulabiliyorsunuz BNG markasını. Henüz kendi isimleriyle mağaza açmıyorlar.
Üretimleri iki yıl öncesine kadar yüzde 25 yurtdışı, yüzde 75 iç pazara yönelikti. Şimdi üretimlerinin yüzde 90’ı yurtdışına yönelik. İtalyan moda dergisi Collezioni Donna, geçen yıl BNG’yi Türkiye’de keşfedilmeyi bekleyen 8 marka arasında gösterdi.
Nilgün Gülen’in sade ama güçlü bir stili var. Bolca siyah renk, keten ve pamuk malzeme kullanıyor.
BNG’nin tasarımlarını giyenlerden biri de Derya Alabora. Alabora, sık sık alışveriş yaptığı markanın koleksiyonunda yer alan giysilerin, son oyunları için harika kostüm olacağını düşünmüş. Böylece, Ya Seni Rüyasında Bir Daha Hiç Görmezse’nin tüm kostümleri BNG koleksiyonundan seçilmiş.
BNG tasarımları oyun için biçilmiş kaftan, çünkü gösteride her an her şeye dönüşebilen, parçalanmış bir sahne dili kullanılıyor. BNG’nin giysileri de kendi içinde yaratıcılık barındıran modellerden oluşuyor. Avantgarde bir konsepti var.
Galatasaray’daki garajistanbul’da sahnelenen oyunda Derya Alabora, Mustafa Avkıran, Övül Avkıran, Güneş Berberoğlu ve Gülbin Yeşil rol alıyor. Oyun, Sevim Burak’ın Yanık Saraylar adlı kitabındaki öykülerden kurgulanmış.
Gidin, Ya Seni Rüyasında Bir Daha Hiç Görmezse’yi izleyin. Böylece hem iyi bir oyun görmüş, hem de kendi ülkesinde yeterince tanınmayan BNG’yi keşfetmiş, tasarımlarını sahne üzerinde görmüş olursunuz.