Korkma, bilmediğin bir şey yok

Yılın son günü itibariyle mutat yeni yıl kararları temalı bir yazı kaleme alayım dedim fakat kendini tekrar etmenin dayanılmaz endişesi yakama yapıştı. Endişelenince de aklıma şu televizyon reklamı geldi. Borçları yüzünden yeni yıla girmek yerine, konu komşu ne der diye düşünmeden yatağa girip yorganın altına saklanan adamın olduğu reklam hani...

Haberin Devamı

Anksiyete, en sevdiğim malzeme. İnsan her şeyden bir anksiyete konusu yaratabilir, yeter ki bünye müsait olsun. Yeni yıla girme anksiyetesi diye bir şey de hakikaten varmış (Okuyucuya not: Biliyorum, anksiyete yerine endişe ya da korku kelimelerini kullanarak güzel Türkçemize ihanet etmemiş olurum ama fonetiği hoşuma gidiyor). Üstelik bu yıl, ekonomik kriz söylentileri yüzünden bir miktar artış göstermiş.
Psikolojik danışmanlık hizmeti veren İnda diye bir ekip var. Bazı tavsiyelerde bulunuyorlar yeni yıla girmekten korkanlara.
-Yeni yıla gereğinden fazla anlam yüklemeyin: Yalnızca toplumsal bir eğlence organizasyonu. Merak etmeyin, yenisi de bildiğiniz gibi bir yıl olacak.
-Yeni yılı milat olarak belirlemeyin: Kendinizle ilgili bir karar aldığınızda (sigarayı bırakmak, spor yapmak, diyet yapmak gibi) uygulamak için saatin 12 olmasını beklemeyin. Yapılan araştırmalar, bu tür kararları yılbaşı, Sevgililer Günü tarihleri milat alarak uygulamaya aldığınızda başarısız olma oranının çok yüksek olduğunu gösteriyor.
-Yeni yılla ilgili olumsuz hurafelerden uzak durun: Yalnız girersen yıl boyu yalnız kalırsın, yılbaşı gecesi aksilik yaşarsan bütün yıl aksilikler peşini bırakmaz, uyuyarak girersen tüm yıl ayakta uyursun gibi şeylere inanmayın.
-Bir önceki yılı unutmayın: Geçtiğiniz yıl ne yaptığınızı hatırlayın. Mutluluklarınızı ve başarılarınızı listeleyin. Mutsuzluklar ya da zorluklar aklınıza geldiğinde bu zorluğu nasıl alt ettiğinizi başarı listenize ekleyin.

Haberin Devamı

Ben bu evliliğe vize almayayım

Hükümetimiz, çeşitli ülkelere vize uygulamasını birer birer kaldırırken, İstanbul’un Gaziosmanpaşa Belediyesi evliliğe vize getirmiş, üstelik bir de kılavuz yayınlamış. Geçen hafta bu kılavuz masama geldi. 72 sayfayı okuyup kitapçığın arka kapağına ulaştığınızda vizeyi almaya da hak kazanıyorsunuz, zira arka kapak vize belgesi olarak tasarlanmış.
İçindekiler, belediye tarafından verilen evlilik eğitiminin metni. Daha ziyade evlilikte ortaya çıkması muhtemel iletişim problemlerini anlamaya ve çözmeye yönelik hazırlanmış. Belediye, evlilik öncesi sağlık raporu gibi bu eğitimin de zorunluluk olması gerektiğini savunuyor.
İyi niyetli bir uygulama ancak kadın ve erkek için biçilen roller, 50 yıl öncesine ait. Günümüze uygun hazırlandığı iddia ediliyorsa, örneklerde bahsedilen çiftler kim, gerçekten tanımak isterim.
Kitapçığın içinde öyle şeyler var ki, bir eğitmen tarafından mı hazırlanmış yoksa alt kattaki komşu teyzenin yaşam tecrübesine mi başvurulmuş anlayamadım. İçeriğe girmeden evvel biçime takılmak isterim. Bu kitabı okuyan çiftlerin, evlilik vizesi alacağım derken Türkçesi sakatlanabilir. Hay bin editör aşkına... Hayatımda ayrı olması gerekirken bitişik yazılmış bu kadar çok -de, -da görmedim.
Gelelim içeriğe...

Haberin Devamı

ERKEĞİN EVDE KADINLAŞMASI

-Birçok çift evlenmeyi gezelim, eğlenelim, yorgan altında film izleyelim olarak algılamaktadır.
-Evlilik öncesi, özellikle genç kızlar mobilya ve diğer ev eşyaları konusunda adeta ayak direten tavır sergilemektedir. Bu da imajlarını olumsuz etkilemektedir.
-Düğün gecesi çifti evlerine bırakan aile fertleri, gelinle damadı kaynaştırmak adı altında, önceden hazırlanıp eve konmuş baklava-börekleri yemektedir.
-Çalışmayan bir kadının (yazarın notu: maaş karşılığı dışarıda çalışmaktan bahsedilmekte, ücretsiz-sigortasız ev kadınlığı mesleği dikkate alınmamakta), özel durumlar haricinde sabah eşinden önce kalkıp, eşinin ihtiyaçlarını karşılaması, işe güler yüzle uğurlaması gerekir. Yoksa bir süre sonra tembel, hiçbir işe yaramayan para yiyici olarak algılanabilir. Eşi kendisini üzerinden atması gereken yük olarak tanımlayabilir. Oysa annesinin evinde belki de dualarla kapıdan uğurlanmaktadır.
-Hiçbir arkadaş aile hayatının huzurundan önemli değildir. Böyle düşünmeyenlerin hiçbir aile kızıyla (yazarın notu: sokak kızıyla evlenebilirler sanırım) evlenerek mutsuz etmeye,
aile olmaya hakkı yoktur. Bekâr kalmalıdır.
-Evin erkeği akşam eve geldiğinde, çocuklar ilgi bekler. Ama erkeğin yemek yiyip, yorgunluk çayını içmesine kadar çocuklar bekletilebilir. Onları bu arada oyalamak annenin görevidir.
-Erkeğin evde kadınlaşmaması gerekir. Özellikle alışverişlerin mümkün olduğunca kadının görüşlerine uygun yapılması erkeğin saygınlığını artırır.
-Başarılı bir iletişimle çözülmeyecek aldatılma problemi yoktur. Böylece ailesini dağıtmayarak ona da yardımcı olabilirsiniz.
-İddia edilenin aksine aşk bitmez. Aşkın yerini sevgi alır, arkadaşlık başlar gibi söylemleri olanlar, dönüp önce kendi hayatlarını, beraberliklerini bir uzmana analiz ettirmelidir.

Yazarın Tüm Yazıları