Kayıp aranıyor: Yüksek belli jean görenler lütfen haber versin

Yine soğuklar geldi, yine benim karın ağrıları başladı. Çünkü belim sürekli açıkta. Ne kadar çabalasam da kapatamıyorum. Moda elvermiyor.

Pantolonların hepsi düşük bel, kazakların hepsi miniminnacık. Pantolon çeşitleri düşük, daha düşük ve en düşük bel diye birbirinden ayrılıyor.

Geçenlerde bir hırka aldım, düğmelerini kapatmak mümkün değil. Yalnış anlamayın bedeni doğru, ama hırka önü açık kalmak üzere tasarlanmış. Modeli öyle, omzunuzdan düştü düşecek gibi durması gerekiyor. İçine de göbeği açıkta bırakan bir tişört giyiyorsunuz, her manada çok ‘havalı’ oluyor. Bu soğuklarda o kadar havalı dolaşıyorum ki, karın ağrılarım hiç bitmiyor.

Kazak sorununu erkek reyonlarından giyinerek çözdüm sonunda. En küçük beden ve dar modelli erkek kazakları işimi görüyor ama pantolon meselesini halledemiyorum. Daha doğrusu kot pantolon meselesini... Mevcut pantolonların üzerine ne giysem, eğilince belden kurtulup dışarı çıkıyor. Bir iki yerde yüksek belli jean buldum ama hepsi anneanne modeliydi. Düşünün yani pantolonların ön ütüsü bile vardı. Moda kurbanı dedikleri bu olsa gerek. Ne zaman geçecek bu düşük bel modası?

Etiketsiz ayakkabı almayın

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketiciyi Koruma Daire Başkanlığı, 1 Ağustos 2005’te bir yönetmelik yayınladı. Buna göre, artık mağazalar üzerinde tanıtma etiketi bulunmayan ayakkabı satamayacaklar. Tanıtma etiketi denen şey, satın almayı düşündüğünüz ayakkabıda kullanılan malzemelerin neler olduğunu şekillerle anlatan küçük bir kılavuz. Bugüne kadar bu konuda en büyük sorun suni deri ve suni kösele kullanılan ayakkabıların müşteriye hakiki deri ve kösele olarak satılmasıydı. Artık satın aldığınız ayakkabının etiketteki fiyatı hak edip etmediğine de karar verebileceksiniz.

Uygulama 1 Ekim’de yürürlüğe girdi ve bakanlık denetimlerine başladı. Mağazalar ayrıca etiketin üzerindeki işaretlerin ne anlama geldiğini açıklayan bir tabloyu da görünen bir yere asmak zorunda.

İstanbul Deri ve Deri Mamülleri İhracatçı Birlikleri Başkanı Mehmet Ekşioğlu, uygulama sayesinde artık tüketiciyi aldatmanın mümkün olmayacağını söylüyor. Bir de kampanya başlatmışlar; Etiketsiz Ayakkabı Almayın adını taşıyor. Kampanya ile halka ulaşmaya ve yeni uygulamayı anlatmaya çalışıyorlar. Etiketsiz ayakkabı satmakta ısrar eden perakendecilere 5 milyara kadar ceza verilebilecek.

Bundan sonra lütfen siz de ayakkabı alırken etiket sorun. Neye benziyor bu etiket derseniz, örneği aşağıda.

Benim kola şişesine 20 liraya alıcı çıktı

Önceki hafta yazmıştım, Coca Cola’nın altı Türk tasarımcısına yaptırdığı özel şişeler kıymete bindi diye. Yabancı açık artırma sitelerinde 200 dolara alıcı buldukları söyleniyordu. Ben de elimdeki tek ve kolası içilmiş şişenin para edip etmeyeceğini merak etmiştim.

Zafer Gürsoy’dan bir mektup geldi. Kendisi de bir kola şişesi koleksiyoncusuymuş. Söylediğine göre sadece dolu şişeler para ediyormuş. Bir de benim boş şişenin kapağı duruyor mu diye soruyor. Kapağı olmazsa hiçbir işe yaramazmış. Geriye kalan beş şişeyi de bulmak koşuluyla bana 20 lira ödemeyi teklif ediyor. Hayal kırıklığına uğradığımı itiraf etmem lazım. Ne zenginlik hayalleri kurmuştum, 200 doları duyunca. Birkaç yıl bekleyip, elimdeki şişeyi satıp Boğaz’da bir yalı dairesi alacaktım. Yine olmadı.
Yazarın Tüm Yazıları