Sezon indirimi hala devam ediyor ama bu saatten sonra alışverişe çıkmanın bir anlamı yok. Çünkü raflarda gerçekten giyilebilir durumda olan bir şey bulmak mümkün değil. Firmalar indirimin sonunu bekleyenlere çöpçü muamelesi yapıyor maalesef.
Hani semt pazarları toplanırken, pazarcıların arkasında bıraktığı, hala yenilebilir durumda olan sebze meyveyi toplamaya gelen insanlar vardır. İndirimin sonuna kalmak işte böyle bir şey.
Bir şey buldum sanarak askıdakine elinizi atıyorsunuz; gömleğin yakası simsiyah çıkıyor, eteğin fermuarı patlamış, pantolonun düğmesi yok, tişörtün dikişinde kocaman bir sökük.
Taa bir ay evvel (indirim yeni başlamışken yani), pek sevdiğim, fiyatları ortanın üzerinde markalardan birinde 30 liraya merserize kazak satıldığını görüp üzerine atladım. Şunu da söylemem lazım ki, bu kazaklar sezonda yoktu. İndirime girince peydah oldular. Askıda 10-15 kadar kazak vardı, hepsine tek tek baktım. Hatta benim bedenime uymayanlara bile. Aralarında sağlam bir tek ürün yoktu. Hepsinde kocaman delikler, sarkan iplikler, kaçıklar...
Başka bir mağazada, müşteri elinde etekle kalakalmış. Eteğin eteklerinden saçak halinde ipler sarkıyor çünkü. Evet, fiyatı çok uygun ama resmen defolu. Kadıncağız yanındakine, eteği tamir ettirmenin zor olup olmadığını soruyordu. Değilse alacak çünkü.
Çok rica ediyorum, ben eve gidince tamir ederim diyerek bu çer çöp haline gelmiş giysileri satın almayın. Çünkü bunlar defolu ürünler reyonunda satılmıyor, indirimde sadece. Ve indirimde alışveriş yapmak, çöp toplamak demek değil. İnsan defolu ve seri sonu ürün satan bir mağazadan alışveriş yapıyor olsa, tamam. Oraya neyle karşılaşacağınızı bilerek gidersiniz. Ama bu, müşteriye düpedüz terbiyesizlik. Bu paramparça giysiler akşam mağaza kapanırken görevliler tarafından fark edilmiyor mu? Elbette fark ediliyor ama yeniden askıya asılıyor. Uyardığınızda da şaşkınlıkla yüzünüze bakıp, indirimdeyiz diyorlar.
Sizi bilmem, benim için indirim sezonu sona ermiştir.
Artık hiçbir mağazaya numaramı vermeyeceğim
Katlı mağazalardan birinde, kasadayım. Ödemeyi kredi kartıyla yaptım, görevlinin semt sormasına alışkınım. Ama bu sefer bir de telefon numarası istedi. Neden diye sordum, kredi kartıyla ödemede bir sorun çıkarsa bana ulaşabilsinler diyeymiş. Bankada benim tüm numaralarım var, gerekirse onlar ulaşır dedim. Bana verilen görev bu, numaranızı sormam gerekiyor dedi. Ben de yine gereksiz yere ortamı geren insan olmamak için iş telefonumu (ama genelde kullanmadığım bir numarayı) verdim.
Ertesi sabah 9’da o telefon çaldı. Bugüne kadar hiç çalışmadığım bir bankanın görevlisi. Daha alo der demez, uzun bir giriş konuşmasına başladı. Bu konuşmanın sonu kredi kartı isteyip istemediğime varacaksa istemiyorum, dedim. Neden diye sordu. Yeterince kartım ve borcum var, yenisine ihtiyacım yok diye cevapladım. Bu kez sert bir ses tonuyla beni sorgulamaya başladı: Ne iş yapıyorum, mevcut kredi kartlarımın bana ne gibi faydası var...
Şimdi tesadüfle mi açıklamalıyım, kimseye vermediğim bir numaradan, alışverişin ertesi sabahı aranmış olmamı? Yok, bundan sonra kimseye telefon numaramı vermeyeceğim. Ne yapacaklar, madem numara vermiyorsun aldığını iade et mi diyecekler?
Yerli yersiz arayan, SMS mesajı atan mağaza ve bankalardan da şikayetçiyim. Gecenin 3’ünde insana kredi isteyip istemediği sorulmaz ki!