Satın aldığım bir şeyi değiştirmekten nefret ederim. Yıllardır gördüğüm kötü muamele yüzünden bu konuda tamamen içime kapanmış durumdayım.
Çok para vermemişsem aldığım şeye, değiştirmek yerine dolabın en dip köşesine atıp varlığını unutmayı seçiyorum. Doğru değil tabii, kimseye tavsiye etmem, gidiniz çatır çatır hakkınızı arayınız. Ama üstüme gelmeyiniz, benim sinirlerim kaldırmıyor.
Fakat bazen unutmak mümkün olmuyor. Özellikle de aldığınız şeye dünya kadar para vermişseniz ve ilk kullanışta elinizde kalmışsa... Benim de enayiliğe, bir dur, dediğim an var yani. İşte o zaman, mağazaya gitmeden bir gece evvel, midem ağrımaya başlıyor.
Şimdiye kadar bir kez bile, ben bunu değiştirmek istiyorum, diye girdiğim bir mağazada, satın aldığım esnadaki güleryüzle karşılaşmadım.
En son, sadece bir gece giydiğim bir elbiseyi değiştirmeye götürdüm. Daha mağazadan eve döner dönmez lekeli olduğunu fark etmiş, o gece giymem gerektiğinden değiştirememiştim. Gecenin sonunda da dikişleri açıldı, tamam oldu.
Sağolsunlar, nazik ama son derece ciddi davrandılar. Ne olduğunu anlattım. "Teste göndereceğiz" dediler, ifademi aldılar. Bildiğiniz rapor tutuldu, ben de ifademin altına imza attım. Benim elbise şimdi testte, sonuçları bekliyoruz. 15 günde gelir, dediler. Kötü bir şey çıkmasa bari...
Merak ediyorum, teste giden bu giysilere ne yapılıyor acaba? Aklıma CSI dizilerindeki laboratuvarlar geliyor. Benim ölçülerimde bir kadın, elbiseyi giymiş, dans ediyor laboratuvar ortamında. Gece çıkarken giydim ya, bakalım dans edince başka yerleri de açılıyor mu diye bakıyorlar. Fakat leke işini nasıl test edecekler anlamadım. Sanırım lekenin ne kadar eski olduğuna bakacaklar. Kendim lekeleyip suçu elbiseye atmış olabilirim zira. Bir lekenin yaşını tespit etmek mümkün mü ki?
Bir arkadaşım da, yeni aldığı, giydiği ilk bir kaç saatte ayağını parçalayan ayakkabıyı değiştirmeye götürmüş. Ona da, test edeceğiz, demişler. Yahu neyi test edeceksiniz? Ayakkabı normal, sizin ayak hatalı mı diyeceksiniz. Hayır, arkadaşın ayağının kalıbını da alsalarmış keşke, daha bilimsel bir sonuç elde edilebilirmiş. Sanırım birisi şu aralar ayağında o ayakkabıyla dolanıp duruyor. Onun ayağını vurmazsa, yandı bizim arkadaş.
Bence bu test etme işi, öfkeyle gelen müşteriyi 15 günde sakinleştirme sürecinden başka bir şey değil. Siz 15 günde ümidinizi keseceksiniz, onlar da telefon açıp "Kusura bakmayın hanımefendi, sizin ayak sekizde sekiz kusurlu çıktı ya da maalesef elbiseyi kurtaramadık" diyecekler. Değişen bir şey yok yani. Aldığınız ürünü değiştirmek ömür törpüsü.