Boşuna uğraşmayın 150’nin üzerine çıkamazsınız

Kaç arkadaşınız var? 20?.. 30?..
347 mi? Yok canım, daha neler...

Ha siz facebook arkadaşlarınız ile twitter’da takip ettiklerinizi de mi saydınız?
O zaman siz skorerlere üzücü bir haberim var:
Bir insanın aynı anda 150 kişiden fazlasıyla gerçek anlamda bir ilişki kurması, antropolojik olarak mümkün değil.
Rica ederim boşuna direnmeyiniz, genetik mirasımız ve beyin ebadımız daha fazlasına izin vermiyor.
Bir koşu gidip evrimleşemeyeceğimize de göre...
Bu tabii yaklaşık ve yuvarlak bir rakam, 152 yakını olana bilimin ses çıkaracağını sanmıyorum.
Bir ekleme daha yapmak isterim; bu 150’nin içinde sadece arkadaşlarınız değil, sosyal bağınız olan herkes (aile, akrabalar, öğretmenler...) var.
Hesaplamayı İngiliz evrimsel antropolog Robin Dunbar yapmış. Zaten Dunbar Sayısı olarak geçiyor.
Kendisi insanoğlunun da dahil olduğu primatlara ömrünü adamış bir bilimadamı. Maymunları, gorilleri, onların sosyal ağlarını, insanlığın sosyal tarihini incelemiş yıllarca.
Tıpkı bizim gibi sosyal hayatlar yaşayan maymun gruplarının ve avcı-toplayıcı ilk insanların kurduğu köylerin nüfusunun hep 150 olduğunu bulmuş. Genetik olarak kodlanmış ideal rakam.
Dört çemberden oluşuyor. En yakınların olduğu ilk halkada 5, onun bir dışındaki halkada 15, sonrakinde 50 kişi var. Son halkayla birlikte toplam 150.
O zaman bir durup düşünün. Güven ve sorumluluk ilişkisi kurduğunuz kaç kişi var hayatınızda? Sadece isimlerden ve yüzlerden ibaret olmayan... Kısa da olsa bir tarihinizin olduğu...
Ya da şöyle sorayım, düğününüze davetli listesi hazırlıyor olsanız, anne baba kaprisi ya da iş ilişkileri hassasiyetiyle ekleyeceğiniz isimleri çıkarsanız, geriye kaç kişi kalır?
150 hiç de az değil aslında. Daha fazlasına, en azından yılda 1 kez olsun anlamlı bir zaman ayırmak mümkün olmazdı ki zaten. Aksi halde arkadaşlık dediğin hep vicdan azabı hep kalp ağrısı olurdu.

***

Bu arada pek çok kişinin yüzlerce “arkadaş”a sahip olduğu Facebook’ta da durum farklı değil. Sosyal paylaşım sitesinde kişi başı arkadaş ortalaması 120. Ancak eleği sıklaştırıp, sadece karşılıklı kurulan ilişkilere baktığınızda bu sayı kadınlarda 6, erkeklerde 4’e düşüyor. Yani hiç kimse, arkadaş listesindeki isimlerin hepsiyle ilişki kurmuyor. Çoğu laf olsun diye, davete icabeten orada duran isimler. Yüzler ve isimler. Birbirine mail atan, chat yapanların sayısı 6 ve 4.
Facebook için çalışan sosyolog Cameron Marlow, bu rakamın 120 ortalama için geçerli olduğunu, ancak toplam arkadaş sayısı arttığında durumun pek de değişmediğini söylüyor. Örneğin 500 arkadaşı olan kadınlarda 16, erkeklerde 10’a çıkıyor.

Balayından sonra bebekayı

Hadiseden bir otelin kampanyası münasebetiyle haberdar oldum. Bebekayı diye bir şey varmış meğer. Muhtemelen yavru ayı gibi algılanacağından, günlük kullanımda İngilizcesi tercih ediliyor; babymoon.
Anne baba adayı çiftin, doğumdan önce son kez çıktıkları tatil yani. Kafanızı iyice bir dinliyorsunuz, zira sonraki birkaç ay boyunca kafa mafa kalmıyor insanda.
Terim 1996’de icat edilmiş. Ancak ilk kullanımı farklı. Ebe - yazar Sheila Kitzinger, Doğumdan Sonraki Yıl isimli kitabında anıyor ilk kez. Doğumdan sonraki ayın baba ile bebek arasındaki ilişki için önemli olduğunu, babaların da izin kullanması gerektiğini savunurken bahsediyor.
Şu andaki anlamına 2004’te kavuşuyor. Artık tek anlamı var, o da doğumdan hemen önce çıkılan tatil. Ve haberiniz olsun, Türkiye’de bu tatili sizin için orgarize eden oteller var.
Yazarın Tüm Yazıları