Ayakkabı ve çizmeleriniz itinayla tanınmayacak hale getirilir
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Bu hafta komple hizmet anlayışıyla hepten yanıp tutuştuğumuzdan, gördüğünüz iki sayfayı ‘üstte başta ne varsa fazla para harcamadan yeni sezona uyarlayalım’ konseptine ayırdık.
Tuğçe Erdemli’nin yan taraftaki haberi giysilerle ilgili. Ben de iki gün önce bir lostra salonu buldum, mesele tamam oldu.
Levent Lostra Salonu 1975 yılında kurulmuş aslında. Neredeyse 30 yıllık. İstanbul’da tam dört tane şubesi var. 1. Levent, Atatürk Havalimanı, Maslak Migros ve Nişantaşı’nda. Ben Nişantaşı’ndakine gittim. Valikonağı Caddesi’nde iki yıl önce açılmış. Nişantaşı ışıklardan aşağı doğru devam ediyorsunuz, sağ kolda, 62 numarada.
Dikkatimi çeken vitrindeki topuklar oldu. Daha önce nasıl olup da fark etmediğime hayret ettim. Boy boy, renk renk, sıra sıra, pırıl pırıl (başka bir ikileme kalmadı sanıyorum) topuklar var vitrinde. ‘Lostracının vitrininde başka ne olacaktı sersem’ demeyiniz lütfen. Biliyorsunuz genelde keçe ayakkabı tabanı ve ayakkabı bağcığı koyarlar. Bu ise aydınlatmasıyla filan daha çok kuyumcu vitrinine benziyor.
Hemen içeri daldım. Tertemiz, lostra salonundan çok butiğe benzer bir yer. Başladım tezgahtaki adamcağızı sorgulamaya. Sabahın kör bir saatiydi, afalladı biraz.
Burada tam 350 farklı topuk varmış sevgili okurlar. Beş numaradan başlayıp, ikişer ikişer artan 7 farklı pontta topuk bulunuyor. En yükseği 17 pont. Pek çok renkte topuk bulmak mümkün. Yeşilli sarılı degrade olanları, metalleri bile var. Ayakkabı veya çizmenizi götürüyorsunuz, bakım ve montaj dahil bir çift topuğa 25 milyon lira ödüyorsunuz. Neticede kimbilir kaç yıllık ayakkabınız bambaşka bir şeye dönüşüyor. Hatırlatayım, topukların hepsi kadınlar için.
Yüksek topuklu ayakkabıyı alçaltmak mümkün. Ama alçak topuklular yükseltilemiyor. Daha çok gençliğinde yüksek topuklu ayakkabı almış, yaş kemale erince bu tip ayakkabıları kullanamayan kadınlar geliyormuş.
Levent Lostra Salonu’nda uygulanan estetik operasyonlar, topuk değişimi ve boya bakımla sınırlı değil. Ayakkabının şeklini de değiştiriyorlar. Diyelim ki, iki yıl önce sivri burunlu ayakkabılar çok modaydı, siz de paranıza kıyıp en sivrisinden, hatta sustalısından bir ayakkabı aldınız. Fakat devir değişti, ayakkabı modası da değişti, yuvarlak burunlu ayakkabılar geldi. Dünyanın parasını verdiğiniz ayakkabıyı kaldırıp atacak değilsiniz ya!
Hemen gidiyorsunuz Levent Lostra’ya ayakkabınızın sivri burnunu yuvarlağa çeviriveriyorlar. Gerçi yuvarlak burnu sivriltmek daha ucuz ve kolaymış ama isterseniz tersini de yapıyorlar. Deri ve taban eki yapıldığından fiyat biraz artıyor. Taban değişimi yaplmayacaksa 30-35 milyona çıkabilirsiniz. Aksi takdirde 75-100 milyon ödemek zorunda kalabilirsiniz. Yani bu yöntemi ayakkabı değecekse uygulamakta fayda var.
Televizyondan yemek siparişi
Memleketimizin internet üzerinden yemek siparişine olanak tanıyan ilk sitesi Yemeksepeti.com yine bir ilke imza atmış kıymetli okurlar ve televizyondan sipariş sistemine geçmiş. Bundan sonra tatlı-ekşi soslu Çin yemeğinizi veya Napoliten pizzanızı Digitürk’ün 525 numaraları kanalından sipariş edebilirsiniz. Tıpkı internet sayfasında olduğu gibi restoranların güncel mönülerine televizyondan ulaşmak mümkün. Yemeksepeti.com’da bulunan tüm restoran ve ürün bilgileri Yemeksepeti kanalında aynı şekilde yer alacak. Maç veya film seyrederken koltuğunuzdan bile kalkmadan uzaktan kumandayla sipariş vereceksiniz. İsim ve adres bilgileri Digiturk kutularında bulunan kartlarda mevcut olduğundan, sipariş vermek son derece basit ve zahmetsiz olacak. Bunun için hiçbir ekstra ücret de ödemeyeceksiniz.
İki bayramlık fuar birden
Bu hafta İstanbul’da aynı adı taşıyan iki fuar açıldı. İkisi de Üreticiden Tüketiciye Fuarı. Biri dün Yeşilköy CNR Expo’da, diğeri bugün Dolmabahçe Kültür Merkezi’nde açıldı. İkisinin de amacı Şeker Bayramı öncesi halka ucuza alışveriş yapma imkanı yaratmak.
CNR Uluslararası Fuarcılık tarafından bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen ve geçen yıl yaklaşık 1 milyon kişinin gittiği Üreticiden Tüketiciye Fuarı, 900 firmanın katılımıyla 13 Kasım’a kadar sürecek. Metro ve İETT otobüsleri ile ulaşmak mümkün. Taksim, Mecidiyeköy, Kadıköy ve Bakırköy’den saat başı otobüs kalkıyor. Ben geçen yıl da gitmiştim. Dünyanın en kaliteli ürünlerini bulamıyorsunuz elbette ama hakikaten ucuz. İftar öncesi gitmekte fayda var. Bayağı tenhalaşıyor. Gıdadan hazır giyime, ayakkabıdan ev gereçlerine, kozmetik ürünlerden ev tekstiline, banyo ve mutfak aksesuvarlarından çiçek ve dekoratif ürünlere, küçük ev aletlerinden kırtasiye malzemelerine kadar onbinlerce ürün bulabilirsiniz. 11.00-23.00 arası ziyaret edebilirsiniz.
Dolmabahçe’deki fuar da 13 Kasım’a kadar açık. 11.00-22.00 arası geziliyor. Satılan ürünlerin hepsi, fuara özel fiyatlarla, yani dışarıya göre yüzde 40-60 oranında indirimli ve taksitli olacak.