Bir soyunma kabini ne kadar azap verici veya tehlikeli olabilir? Yahut soyunma kabinlerinde bir tek ben mi maceradan maceraya koşmaktayım?Neden pek çok mağazanın, üzerinde en az düşünülmüş köşesi soyunma kabinleridir? Soyunma kabinleri üzerine bu kadar düşünerek vaktimi boşa mı harcamaktayım? Yurt Sathında Soyunma Kabinlerini Rehabilite Etme ve Güzelleştirme İnisiyatifi oluşturulabilir mi? Perdeli kabinleri tedavülden kaldırmak mümkün müdür?İşte bunca hezeyana yol açmış ve bizzat tarafımdan yaşanmış birkaç olay:3 Mango’dan alışveriş yapanlar bilir, soyunma kabinleri branda giydirilmiş çelik iskeletlerden oluşur. İskelet sadece kabinin ayakta durmasını sağlamaktadır ve aslında kabinin dört bir yanı brandadan yapılmıştır. Bunlar bitişik nizam dizilmiş bulunmaktadırlar. Ve yine buradan alışveriş yapanların bildiği üzere Mango tasarımcıları öyle fazla kilolu kadınlardan hoşlanmaz. Giysilerin pek çoğu fidan gibi kadınlar için yapılmıştır. Sadece giysiler olsa neyse, kabinler de o kadar küçüktür ki, esas duruşta giyinip soyunmayı gerektirir. Efendim bir gün ben yine böyle Mango kabinlerinden birinde hazır ol’a geçmiş, pantolon denemekteyim. Fakat dar alanda eğilmek güç olduğundan ve perdeyle kapatılan girişe arkanızı dönerseniz, eğilince poponuz açıkta kaldığından, arkamı yanımdaki kabinin yan ‘duvarı’na dönmüş vaziyetteyim. Heyhat, haberim yok ki, o esnada yan kabinde de kilolu bir hanımefendi pantolon denemektedir ve onun da arkası benim kabine bakmaktadır...Olanlar ikimiz birden öne doğru eğildiğinde oldu sevgili okurlar. Daha ziyade de bana oldu. Maşallah hanımefendinin dengesi benden daha sağlamdı ve bendeniz diğer taraftaki kabine doğru uçmak ve ardından çelik bardan geri sekmek üzere yerle yeksan oldum. Olay yerini ağlamaklı terk ettim tabii. Üstelik pantolonu denemek de kısmet olmadı.3Geçtiğimiz hafta Bağdat Caddesi üzerindeki Levi’s’lardan birindeyim. Burada da tamamiyle perdeden oluşan bir kabin var. Gerçi rahat rahat soyunup giyinecek kadar geniş fakat bu da ayak altında duruyor. Yine pantolon deniyorum. Yerim nasıl olsa bol diye de arkamı girişe döndüm. Yani ben nereden bileyim dört-beş yaşlarında bir kız çocuğunun, annesinin gözü önünde kabini benimle paylaşmaya karar vereceğini. Kabin perdesinin iki yerden kilidimsi bir şeyi var ama en alttaki benim belimin hizasında. Dolayısıyla küçük hanımın boyunu geçiyor. Canı sıkılan küçük hanım dolaşmaya çıkıyor ve yolu benim kabinin içine düşüyor. Ne oluyor dememe fırsat kalmadan (utanarak söylemek zorundayım ki üzerimde bir pantolon da olmaksızın) açıkta kalıyorum. Çünkü perde artık ağzına kadar açık. Yine ağlamaklıyım ama bu sefer dükkandan çıkarken denediğim pantolonu da yanıma alıyorum. 3Bu son olayın hangi mağazanın kabininde geçtiğini maalesef hatırlamıyorum çünkü epey bir zaman geçti üzerinden. Bu kabinde başta her şey yolunda gözüküyor. Her tarafı ahşap, yine ahşap ve kilitlenebilen bir kapısı var. Fakat bu sefer de içeride yeteri kadar askı yok. Denemek için aldıklarımı çengellere asınca, üzerimden çıkardıklarımı koyacak yer kalmıyor. Ben de yan kabinle aramda bulunan ahşap paravanın üzerine atıyorum kendi giysilerimi. O gün epey bir şey denediğimi hatırlıyorum. Pek çok kez kabine girip çıktım. Sonunda alacaklarımı bir kenara ayırdım ve giyinmek için yine içeri girdim. Girdim de kazağım yok! Ara tara yok! Ama nasıl olur, daha demin şu paravanın üzerine bırakmamış mıydım? Deli gibi aranıyorum. Satış görevlisi de benimle birlikte arıyor. Sonunda kazağım yan kabinde asılı bulunuyor. Çünkü yan kabindeki müşteri benim kazağı mağazanın malı sanıp, paravanın üzerinden çekmiş almış, denemiş, Allah’tan beğenmemiş ve bırakıp gitmiş. Oysa yeteri kadar askı olsa başıma bunlar gelmeyecekti. Bunlar benim başıma gelen gerçekten şaşılası birkaç şey. Bir de artık alıştığımız ve şaşılası bulmadığımız terslikler oluyor. Örneğin pek çok kabinde oturma yeri yok. Hepsi sadece sağlam insanlar için yapılmış maşallah. Sanki insanın hiç başı dönmez, dizi sakat olmaz, oturma ihtiyacı duymaz. Yine pek çoğunda yerler o kadar kirlidir ki, ayakkabınızı çıkarmanız gerektiğinde yere basmak istemezsiniz. Yüzünüzde makyaj varsa, bulaşır korkusuyla açık renkli kıyafetler deneyemezsiniz. Çünkü yüzünüzü örtmeniz için konmuş bir mendil bulamazsınız. Yeteri sayıda askı, kapı ve kapı kilidinden oluşan ideal kabin üçlüsü nadiren bir araya gelir.Nedir bu kabinlerden çektiğimiz?