Paylaş
Küresel mikro kredi organizasyonu Kiva’nın adını bundan beş yıl önce duymuştum. Dr. Muhammed Yunus, Grameen Bank projesiyle henüz Nobel Barış ödülüne layık görülmüştü ve konu hayli popülerdi.
Kiva, internet üzerinden mikro kredi toplayan bir organizasyondu. Tamamı üçüncü dünya ülkelerinden yüzlerce kişi, küçük bir iş kurabilmek için buradaydı. Onlar ülkelerindeki yerel kuruluşa başvuruyor, o kuruluş da Kiva’yla irtibata geçiyordu. Yani Kiva’nın tek görevi insanları buluşturmaktı. Para onların eline geçmiyordu.
İnternet bağlantınız ve bir kredi kartınız olduktan sonra yapmanız gereken, kime destek olmak istediğinizi seçmekti. Azerbaycan’dan bir babanın kümesine tavuk almasını sağlayabilir ya da Uganda’dan bir kadının seyyar arabada satacak mallara kavuşmasına yardım edebilirdiniz.
Sistemi daha iyi anlamak için denemek lazımdı ve 2007 Şubat’ında Kamerunlu Manka Florence Akombo’ya 25 dolar kredi verdim. Ailesini geçindirmek için yemek yapıp işyerlerine dağıtıyordu ve 500 dolar bulabilirse bir kamyon dolusu odun ve tohum alacaktı. Florence, paranın tamamını o gün toplamayı başardı. Hong Kong’dan Tony, Danimarka’dan Evelyn, Londra’dan Antonie, Kanada’dan Esa ile Lynn, Akombo’ya kredi veren diğer kişilerden bazılarıydı.
25 DOLAR BEŞ YILDA DÜNYAYI GEZDİ
Akombo, borcunun tamamını sonraki birkaç ay içinde hepimize geri ödedi. Her ay ondan düzenli olarak haber aldık. Parayla ne yaptığını, her ay ne kadar kazandığını, geri ödemeyi nasıl yapılandırdığını okuduk, gelen e-postalarda.
25 doların tamamı ödendiğinde, Kiva ne yapmak istediğimi sordu: Paranı kredi kartına geri yatıralım mı, yoksa yeni insanlara kredi açmak ister misin?
O para o gün bugündür düzenli aralıklarla dünyanın başka bir köşesine yolculuğa çıkıyor, birkaç ay sonra hep geri dönüyor. Şu anda Ganalı Yaa Akromah’ta. Yalnız ve dört çocuk annesi Akromah, talep ettiği 125 dolar krediyle pazarda satmak üzere sebze aldı. 10 yıldır geçimini böyle sağlıyor. Parayı altı ayda geri ödeyeceğini söyledi ama bu sefer belli olmaz. Kiva’ya bakılırsa yerel organizasyon CRAN, yüksek risk taşıyor. Paranın geri ödenmeme ihtimali var. Ama bu riski alıp almamak da elinizde, neticede gerekli uyarılar yapılıyor para göndermeden önce.
Kiva üzerinden kredi gönderdiğim tek kişi Yaa Akromah değil. Jeanne de ikinci el giysiler almak üzere kredi aldı. 50 yaşında, yaşları 11-20 arasında değişen beş çocuğu var. Üç yıldır ikinci el giysi satıyor. Ama ona para göndermek için kredi kartını başka türlü kullandım; alışveriş yaptım. FITE (Girişimcilik Yoluyla Finansal Bağımsızlık) adlı bir başka organizasyon var. Cilt bakım ürünleri markası Dermalogica’nın önderliğinde, yine Kiva ile birlikte çalışan bir kuruluş. Sadece kadın girişimcilere destek oluyor. Aralarında kadınları hedef alan şirketlerin ve Hollywood ünlülerinin bulunduğu pek çok destekçisi var. Söz konusu şirketlerden alışveriş yaptığınızda, alışverişin belli bir miktarı FITE’ye gidiyor.
YÜZDE 98 ZAMANINDA GERİ ÖDÜYOR
Mikro kredi sistemine yöneltilen eleştiriler de yok değil. Sosyal güvenlik ağlarının özelleşmesi anlamına geldiğini savunanlar; devletlerin ücretsiz sağlık, eğitim gibi yükümlülüklerinde kesinti yapmasına neden olduğunu söyleyenler var. Bir teze göre de, kadınların ekonomik özgürlüklerini elde etmek için aldıkları bu krediler, kocalarından şiddet görmelerine neden oluyor.
Fakat rakamlar mikro kredinin yanında. Alınan kredilerin yüzde 98’i zamanında ödeniyor. Grameen Bank’tan kredi alanların yüzde 90’dan fazlası kadın. Mikro kredi alanlar, çocuklarını çalıştırmıyor, okula gönderiyor. Kadınların özgüveni gelişiyor.
Paylaş