Markete, pazara giderken kullandığınız bez alışveriş torbasına 1 milyar lira verir misiniz, 1 milyar verdiğiniz bez çantanın içine 2 kilo domates, yarım kilo Çengelköy hıyarı, çamaşır suyu, lahana turşusu, ekmek ve gazete koyabilir misiniz?
Rica ederim gülmeyiniz, gayet güncel bir soru bu. Naylon poşet kullanmayayım, tekrar tekrar aynı bez çantayla alışverişe çıkayım, çevreyi daha az kirleteyim derseniz, alternatiflerinizin ucu 900 dolara kadar açık. Nispeten masum bir harekete modacılar el atınca bakın durum ne hallere geldi.
İlk hareket (yıllardır Avrupa ülkelerinde sessiz sedasız devam eden halk arası uygulamaları saymazsak) yeğen Lauren Bush’tan gelmişti. Kendisi Feed Bag’i tasarlayarak hem açlıkla mücadele eden çocuklara kaynak yaratmış, hem de çuvaldan yapılma çanta sayesinde marketlerde tüketilen naylon poşet miktarını düşürmeyi amaçlamıştı. Çantalar çok sattı ama çok az insan markete giderken kullandı. Onun yerine sokaklarda dolaşıp, birbirlerine hava atmayı tercih ettiler. Fiyatı 59.95 dolardı. En azından açlık çeken çocuklara bir faydası dokunmuştur diye umuyorum.
Derken İngiltere’den "I’m not a plastic bag" (Ben plastik poşet değilim) çıktı. Anya Hindmarch tasarımı alışveriş çantası için kadınlar birbirini ezdi, hala da ezmeye devam ediyor. Fiyatı 15 dolar.
Ardından Friends of Al (Gore) çantaları çıktı. Adından da anlaşılacağı üzere küresel ısınmaya dikkat çekmeyi amaçlıyor. Beyaz ve yeşil kanvastan üretilmiş. Amerika’da fiyatı 55 dolar, 25 doları çevreyle dost yardım kuruluşlarına gidiyor.
Kadınların uğruna ezilmeyi bile göze aldığı, saatlerce sıra beklediği yeni bir alan açıldığını gören modacılar hemen duruma el attılar. Yaratıcılıklarını pazar çantalarına kanalize etmeye karar verdiler.
Böylece kimse stilinden taviz vermeden markete gidip alışveriş yapabilecekti.
Hermes, 960 dolara The Silky Pop çanta çıkardı. El dokuması ipekten üretilen çanta katlandığında cüzdana girecek kadar küçülebiliyor.
Stella McCartney’in elbette organik kanvastan üretim alışveriş çantası 495 dolar.
Consuelo Castiglioni’nin Marni için tasarladığı alışveriş çantasına ise 843 dolar ödemek gerekiyor.
Bakkala gitmek çok zahmetli bir hal almaya başladı. Düşünsenize bir şekilde bu çantalardan birine sahip olduğunuzu... Mutfakta yemek yapıyorsunuz, ama malzemelerin bir kısmı bitmiş. Evde hiç yumurta kalmamış mesela. Limon da yok. E hazır çıkmışken diğer eksikleri de almak lazım. Kolunuza Hermes torbayı takıp, öylece markete gidemezsiniz ki. Ona göre giyinmek lazım. Dönerken yolda yumurtalardan birinin torbanın içinde kırıldığını düşünmek bile istemem.
Şimdi birden kafama takıldı. Diyelim ki yumurta hakikaten kırıldı. Saf ipek çanta makineye atıp yıkanmaz ki. Ne yani, alışveriş torbasını kuru temizlemeye mi vereceğiz?