Paylaş
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, iki hafta önce, “İzmir, Reyhanlı benzeri bir faciaya gebe” uyarısında bulundu, Suriyeli kaçaklar ve sığınmacılar hakkında İçişleri Bakanı’nı uyardı. Çıray, soru önergesi de vererek, Suriyeli sığınmacı ve kaçakların ‘mülteci’ adı altında İzmir’e gönderilip gönderilmeyeceklerini sordu. Uyarılarına rağmen hala önlem alınmadığını kaydeden Aytun Çıray, yeni bir soru önergesi vereceğini, İzmir’de güvenlik sinyalleri çaldığını söyledi. CHP’li vekil, “Hırsızlık gibi çeşitli suçlara karıştıkları duyumları alıyoruz. Kontrolsüzce gönderilen bu kişiler kentin huzuruna indirilmiş hançerdir” dedi. Park, bahçe ve meydanlarda yaşayan sığınmacı görüntülerinin arttığını anlatan Çıray, güvenli bir kent olan İzmir’in ciddi sorunlar yaşabileceğini vurguladı.
60 binin üzerinde
Sorularımızı yanıtlayan Aytun Çıray, kentteki sığınmacılarla ilgili manzaraların son halini şöyle anlattı:
“Bir süre önce Suriyeli sığınmacı ve kaçakların ‘mülteci’ adı altında İzmir’e gönderilip gönderilmeyeceklerini sormuştum. Bana öyle bir şey yapamayacaklarına dair hükümet tarafından cevap geldi. Buna rağmen Türkiye’nin tamamına 500 bine yakın, İzmir’e ise 60 binden fazla Suriyeli sığınmacının kaçak olarak geldiğini duyuyor ve biliyoruz. Eminim, Türkiye’nin neresinde nasıl yaşadıkları konusunda bu işi kontrolden kaçırmış durumdalar. Bizim İzmirliler olarak huzurumuz yerinde ama park, bahçe ve meydanlara baktığınızda oralarda hayatlarını sürdürmeye çalışan sığınmacıları görüyorsunuz. Bunların bir kısmını ucuz işçi olarak çalıştırmaya başladılar. Bir kısmının da geçim sorunları nedeniyle hırsızlık girişimleri olduğunu duyuyoruz. Kendi işsizimizin çok olduğu bir ortamda ne demek istediğim çok açıktır. Ama daha da önemlisi, sürekli Suriye’ye savaş açılmasını isteyen bir yönetim döneminde kontrolsüzce ülkemize kabul edilen bu sığınmacılar içinde kaç ajan, kaç terörist olduğunu bilmiyoruz. Hükümetin bu siyasetinin bedelini Reyhanlı’daki yurttaşlarımız çok acı şekilde ödedi ve ödemeye devam ediyor. İzmir’e kontrolsüzce gönderilen bu kaçak ve sığınmacılar kentin kalbine indirilmiş bir hançerdir. İzmir’in huzuruna indirilmiş bir hançerdir.”
Bir önerge daha
Kuşkularının bundan ibaret olmadığının da altını çizen Çıray, sözlerine şöyle devam etti:
“Ayrıca, kuşkularımız bundan ibaret değil. Aynı zamanda bu tarz bir göçe izin veren anlayışın İzmir’in laik ve demokrat yapısına göz diktiği de bilinen bir gerçek. Diyorum ki, Suriye, Türkiye’nin milli meselesi değildir. Bu yüzden de hayatını kaybeden her vatandaşımız bir cinayete kurban gitmiş olur. Bugüne kadar açıklamalarıma tatmin edici bir cevap alamadığım için yakın zamanda yeni bir soru önergesi vererek bir defa daha konuyu dikkate getirmek istiyorum.”
Yeni bir model: İZMİR MEDENİYETİ
CHP Milletvekili Aytun Çıray, İzmir’in seçimlerde odak noktası olduğuna bir kez daha vurgu yaptı. AK Parti’nin seçimi kazanmak için, sığınmacı yerleştirmeye kadar her türlü yöntemi denediğini ifade eden Çıray, İzmir’in farklı bir kent olduğunu anlatarak sözlerine şöyle devam etti: “İzmir, 9 Eylül’de, kendisine kurtuluşun ve özgürlüğün yolunu açanları asla unutmadı. Onların hakkının teslim edilmemesini büyük bir kadirbilmezlik ve nankörlük, yani büyük bir ahlaki zaaf ve erdemsizlik olarak gördü. Bu duyguyu nesilden nesile aktarmakla kalmadı. Yurdumuzun herhangi bir yerinden gelip İzmirli olan her yurttaşımızın genlerine işledi bunlar. İzmir, Atatürk’ün medeniyet yönünü işaret ettiğini bütün ruhu ve aklıyla kavradı. Kavradıklarını da başta kadınları olmak üzere büyük bir özgürlük aşkıyla hayat tarzında somutlaştırdı. Böylece Türkiye özelinde artık bütün özgür ruhların fark ve temsil ettikleri gibi benim de ‘İzmir medeniyeti’ diye adlandırdığım bir hayat tarzı oluştu. ‘İzmir medeniyeti’ esasen evrensel medeniyetin yüksek değerlerinin İzmir’e özgü bir hayat tarzıyla somutlaştırılmasından başka bir şey değil. Türkiye’nin projesi ‘İzmir medeniyeti’ aynı zamanda Batı’dan Doğu’ya bir büyük kardeşlik projesinin temelidir. Bu kardeşlik projesi Türkiye’de huzuru ve barışı sağlayacaktır. Bu projeyi hayata geçirecek bilgi ve birikim CHP kadrolarında vardır. İzmir bunun farkında. Yolu ve rotası tıpkı üzerinde kurulduğu küçük yarımada gibi tüm çağdaş dünyaya açık. Hem de olabilecek en büyük kararlılıkta. Bütün bu gerçeklerin farkında olan Başbakan, İzmir’i kazanmak için araç olarak (Torbalı’da olduğu gibi) hukuk başta olmak üzere her şeyi kullanmaya hazır ve kullanacak. Altını çizerek söylüyorum: Hayalini kurduğu yeni cumhuriyetin ve cumhurbaşkanı olmasının meşruiyeti İzmir’den geçiyor. Ancak AKP tüm zaaflara karşın İzmir’i hala işgal ve istila edemediyse, İzmirlilerin bağlılıklarının doğal sonucudur."
Paylaş