Bornova’ya da bir stat neden yapılmasın

Çocukluğu ve gençliği başkanı olduğu ilçede geçen Sındır, tam bir Bornovalı. İlçenin yaşadığı tüm değişimin yakın şahidi olan Kamil Okyay Sındır, projelerini oluştururken en çok kaybedilen değerlere önem veriyor. Geçmişteki Bornova’nın değerlerinin yeniden kazandırılması ve ön plana çıkarılması için çalıştıklarını belirten Sındır, ilçeye yaptıkları yatırımların yanı sıra sıkıntılarını da tüm içtenliğiyle anlattı. Bornova’da ilk futbol maçının yapıldığını hatırlatan Başkan Sındır, “Neden Bornova’ya da bir stat yapılmasın” diye sordu.

Zengin değerleri var
Bornova geçmişte de İzmir’in diğer ilçelerinden farklıydı. Siz nasıl görüyorsunuz, hala öyle mi?

- Bornova, benim çocukluk ve gençlik dönemlerinde İzmir’e 11 kilometre uzakta bir kasaba kimliğindeydi. Arada bağların bahçelerin olduğu, bir tek ağaçlı yolla gidilip gelinen, sanayinin yavaş yavaş kaydığı bir kasaba gibiydi. Zaman içinde çok değişti, büyüdü. Kent dokusu, konut alanları arasında kalan tarım alanları eridi gitti. İzmir’le bütünleşti. Hızlı artan nüfusa yanıt veremediği için kent kimliği yok olmaya yüz tuttu. Esas olan o kimliği yeniden kazandırabilmek. Bilinen ama sadece hafızalarda kalan ya da çok öne çıkartılamamış, çok özel değerleri var. Sizin o düşündüğünüz Bornova’nın yeniden kazandırılması... Bornova geçmişinde çiftçilik yapan, tarımla uğraşan bir kentti.

Bunun için neler yapıyorsunuz?
- Bornova’yı marka kent yapabilecek çok niteliği var. Homeros’undan tutun da Yeşilova Höyüğü’ne... Osmanlı ve Selçuklu dönemi Türk yerleşimleri, Levanten köşkleri... Bornova misketi üzerine çok araştırmalar yapılmış, dünya literatürüne girmiş. Bamyası, narı da... Kentin sahip çıkması gereken değerler olarak ortaya koyduğunuzda çok zengin bir geçmişe sahip. Bornova halkının farkında olması, sahip çıkması önemli. Biz de turizme, özellikle kültür turizmine yönelik çalışmalar yapıyoruz.

Yeşilova Höyüğü bunlardan biri sanırım?
- Kültür ve Turizm Bakanlığı denetiminde bir kazı yapılıyor. Biz de ‘ziyaretçi merkezi’ kuruyoruz. Zaman yolculuğu projemizle, dönem tarzına uygun canlandırmalar yaparak, çocuklarımıza yaşayarak öğretmeye çalışıyoruz. Mimari proje yarışması neticesinde çıkan ihale tamamlandı. Bu yıl yapımına başlıyoruz. Dramalılar Köşkü’nde restorasyon projemiz var. Homeros’la ilgili Büyükşehir Belediyesi’nin vadi ve mağaralarda ıslah çalışmaları var. Sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bilime ve spora yaptığımız yatırımları da önemsiyorum. Stat önerimiz var. 

Statı siz yapmak mı istiyorsunuz?
- Bornova’ya yapılsın diye bir öneride bulunduk. Gençlik ve Spor Bakanı’ndan bir ayı geçmiştir randevu istedik ama alamadık. Gidip kendisinden şunu rica edecektim: Bornova ciddi anlamda bir spor kenti. Türkiye’de ilk futbol maçı Bornova’da oynanmış. Tarih kayıtlarında geçiyor. Levantenlerin kurduğu bir takım Levantenspor, Türklerin kurduğu futbol takımıyla karşı karşıya geliyor. Bornova’da şu an beş suni çim futbol sahası federasyon tarafından kullanılıyor. Şehir Stadyumu’nun yanında spor salonumuz var. Orayı da Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü kullanıyor. Bakanlık, Bornova’nın tüm spor sahalarını kullanyor. Karşılığında bizim bir tek, “Yatırım yapın” talebimiz var. Planları hazır. Bunları konuşamadık bir türlü bakanımızla. Eminim bunları konuşabilirsek, en azından, “Şehir Stadyumu’nu da ben yapayım” diyecektir.

En büyük sıkıntı çevre

Bunların yanında başka sıkıntılarınız var mı? En önemli sorununuz ne?
- Sıkıntılar da yok değil. Çevreyle ilgili sıkıntılarımız var. Çimento fabrikaları, taş ocakları sorun. İhtiyaç zamanında yapılırken şehir dışındaydılar ama kent oralara doğru büyüdü. Bornova’nın hakim rüzgarları, Kemalpaşa üzerinden İzmir’e doğru bir boğaz gibi geçiyor. Dolayısıyla tüm toz emisyonu, havayoluyla kentin üzerine çöküyor. Bu sorunun aşılması biraz zaman alacak gibi. Sanayi de Bornova’da büyüdü. Birçok sanayi tesisi ve sitesi ilçemizde. Otogar Bornova’da. Ankara-İstanbul girişi Bornova’da... Gündüz nüfusu, şu anki üç üniversitenin de etkisiyle 1.5 milyona ulaşıyor. Daha gelecek üniversiteler var. Elbette bunların artısı da var. Üniversiteleriyle, hastaneleriyle, tarihiyle, kültürüyle, sanayisiyle böyle bir kent yok. Bu yüzden de iyi çalışmak gerekiyor. Yaşar Üniversitesi’yle turizm mastır planı çalışmamız var. Bornova’da turizmi nasıl kalkındırırız? Kısa, orta  ve uzun vadeli öncelikler üzerine çalışıyorlar.

Gerçek anlamda e-belediye

Bir de çok bilinmeyen bilişim uzmanlığınız var...
- Bilişim benim çok temel ilgi alanlarımdan biri. Üniversitedeki akademik yaşantımda da uzmanlık alanlarımdan biri. Derslerde bilgisayar mühendisleriyle bilgisayar alıyordum ve sınıf birincisi olmuştum. Sonra da Ziraat Fakültesi’nin bilişim sorumlusu oldum. Ardından; tarımsal bilişim, bilişim teknolojileri, yönetim bilişim sistemleri konusunda dersler verdim. Hatta Türkiye Bilişim Derneği’nin Daimi Tarımsal Bilişim Çalışma Grubu’nu oluşturup başkanlık ettim. Şu anda Türkiye Bilişim Derneği İzmir Şubesi Denetim Kurulu Üyeliğim var.

Belediyeye nasıl taşıyorsunuz?
- Sektörü de bildiğim için, belediye başkanı olduktan sonra, “Bu alanda neler yapılabilir” diye düşündüm. Zaten yapılacak çok şey var. Belediyelerin bilişimin her yönünden faydalanması gerekiyor. Belediyenin tüm arşivleri bilişime taşınıyor. Elektronik arşiv projesiyle, tüm meclis ve encümen kararları, planları, yıkımlar, esnaf ruhsat kayıtları elektronik ortama taşınıyor. e-belediye hizmetlerini devreye soktuk. i-phone uygulaması üzerinde çalışıyoruz. Orada da bir ilk olacağız. i-phone’la Bornova Belediyesi hakkındaki tüm e-belediye işlemleri, hatta ödeme bile yapılabilecek.

Rekor yatırım bütçesi

Geçen yıl 25 milyon, bu sene de 50 milyon liraya yakın yatırım bütçeniz var. Böyle bir yatırım bütçesine sahip başka bir ilçe belediye var mıdır?
- Bildiğim kadarıyla yok. Geçen sene yapılandırmayla gelir artışı oldu. Kasada durmasın diye, onu yatırıma döndürelim dedik. Hiç borcumuz yok. Tamamen kendi gelirlerimizle harcamalarımızı yapıyoruz. Pazar yerlerine yönelik yatırım yapmaya devam ediyoruz. Az önce de söylediğim gibi bilime ve spora yönelik yaptıklarımızı da önemsiyorum. Mevlana ve Naldöken’de bilime yönelik kültür merkezleri yaptık. Mevlana Toplum ve Bilim Merkezi’nde Türkiye’ye örnek bir yer oluşturduk. Gençlere bilimi deneyerek öğretiyoruz. Felsefeyi öğretiyoruz. Örnek alan belediyeler var. Şanlıurfa Belediyesi bizden ekip olarak gelip bilgiler aldı.