Paylaş
AK Parti İl Başkanı olduğu 2009 seçimlerinde İzmir’den birinci parti çıkamadıklarında, “Kaybede kaybede kazanmasını öğreneceğiz” demişti. Rus Çarı Petro’nun, Osmanlılara karşı sarf ettiği bu sözü o günlerde hatırlatan Aydın Şengül, “Kazanmak da kaybetmek de bir tecrübedir. İnşallah 2011’de hedefimiz İzmir’de birinci parti olmak” diyerek bir sonraki seçimi işaret etmişti. Ancak o da olmadı. AK Parti, 2011 seçimlerinde de İzmir’de birinci çıkamasa da Şengül milletvekili seçildi. AK Parti teşkilatının İzmir’deki en tecrübeli ismi, vekil olduğu dönemde de eleştirmeyi, muhalefeti sürdürdü. 2014 seçimleri için ilk dönemece girilirken, bu süreçte en çok merak edilen AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı. Aydın Şengül, Gezi Parkı özeleştirisinden Başbakan’ın aklındaki adaya kadar sorularımızı yanıtladı.
Kocaoğlu partisinin çok çok gerisinde
İzmir’de muhalefettesiniz ama sizin hep öne çıkan ayrı bir muhalifliğiniz de var. Sık sık eleştiri yapıyorsunuz. Biraz da il başkanlığından kalma bir özellik mi?
- Teşkilatın içinden geliyor olmamız, İzmir gündemini yakından takip ediyor olmamız, il başkanlığı yapmamız... Bir de mesleğim şehir mühendisliği olduğu için kentleşme ve yapılaşmaya diğer insanlara göre daha farklı gözden bakıyoruz. Bu yüzden eleştirme kısmı bizde kaldı. Belki geçmişten gelen bir alışkanlık da var. Sayın Aziz Kocaoğlu’yla geçmişte yarım kalmış bir hikâyemiz var, biraz belki de şimdi onu tamamlıyoruz. İzmir’de sonuçta muhalif partiyiz. Zaten muhalefetin en önemli görevlerinden biri de o kentin eksiklerini dile getirmek, kamuoyuyla paylaşmak, yön gösterici olmak. Biz de kendimizce büyükşehir belediye başkanımıza, ilçe belediyelerine yön göstermeye çalıştığımızı sanıyoruz.
Sık sık İzmir’in iyi yönetilmediğini söylüyorsunuz...
- Sadece ben eleştirmiyorum. Biz sokaktaki vatandaşın sesi, gözü, kulağı oluyoruz. Oy veren insanlar da eleştiriyor. Vaatler yerine gelmeyince eleştiriyor. İzmir’de belediye başkanına şahsi oy verilmiyor, maalesef partilere oy veriliyor. İzmir’de şu an Aziz Kocaoğlu partisinin çok çok gerisinde. Beklentileri de veremedi. Üzülmemek elde değil. Biz de İzmir’imizin birçok konuda lider olmasını, gelişmesini, ilerlemesini istiyoruz. Türkiye’deki birçok büyükşehirlerde bunu yakalamamıza rağmen İzmir yakalayamadı. İzmir’de bir talihsizlik sürüp gidiyor. Maalesef her seçim dönemi, hemen yaşam tarzı üzerinden siyaset yapılarak hizmetler, yatırımlar hep arka planda kalıyor. Kutuplaştırılıyor.
“Gezi etkilemedi” desek doğru olmaz
Oy oranınızın yükseldiğini bir anketle açıkladığınız günlerde Gezi Parkı olayları meydana geldi. Oy oranının İzmir’de de gerilediği söyleniyor...
- “Bu olaylar hiç etkilemedi” desek, doğru olmaz. Tabii ki kısmen etkisi olmuştur. Bunların oylara yansıyıp yansımadığını süreç gösterecek. Seçime uzun bir zaman var. İnsanların duygusal olarak, bazı dönemlerde verdikleri kararlar çok sağlıklı olmayabilir. Duygusal anı geçtikten sonra daha soğukkanlılıkla değerlendirmesini yapıp karar verebiliyor. Ben bu olayların çok fazla bizi etkilediğini zannetmiyorum. Ancak, ilk defa yerel seçimlerde bize oy verecek olan, daha önce CHP’ye oy vermiş ama hizmetlerinden memnun olmamış seçmen kitlesi üzerinde etkili olduğunu düşünüyorum. Onlar tekrar bize yaklaşmışken mesafe koyup uzaklaştığını görüyorum. Belirleyici olacak olan o seçmen kitlesi. O kitle siyasi olarak çok ayrışmamış bir kitle. Hedefimiz seçime kadar tekrar iletişime geçip, Gezi olaylarından ders çıkarıp onları anlamaya çalışıp, tekrar kazanmaya çalışacağız.
“Her yeri alabiliyoruz İzmir’i nasıl kazanabiliriz”i analiz etmeye çalışıyorsunuz. Geçen seçimlerde yumuşak bir politika tercih etmiştiniz. Adayınız da Taha Aksoy gibi ılımlı bir isimdi. Bu seçimde farklı taktik uygulayacak mısınız? Agresif bir seçim taktiği seçecek misiniz?
- Seçim kampanyası adaya göre değişir. O zaman Taha Bey’in ılımlı kişiliği kampanyaya yansıdı. Biz aslında çok iyi analiz ettik. Niye bu mesafenin olduğunu, niye bir türlü giderilmediğini artık 10 yılda çözdük. İşin özü şu, biz aslında CHP’ye ve MHP’ye haksızlık yaptık. CHP’ye ve MHP’ye siyaset yapılacak alan bırakmadık. CHP’ye diyorsunuz ki sosyal demokrat. Biz sosyal demokratlıkla ilgili yapılabilecek birçok şeyi AK Parti olarak yaptık. İcraat olarak, ekonomik olarak, yatırım olarak çok fazla yapacak şeyleri kalmadı. MHP’ye baktığınızda sadece terör üzerinden siyaset yaptığını, etnik milliyetçilik dışında ülkenin geleceği açasından bir söylemi olmadığını görüyorsunuz. CHP’nin elinde sadece yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmak kaldı. Ben inanıyorum ki önümüzdeki süreçte bu Gezi olayları, yaşananlar bize iyi bir ders olur. Kutuplaşmalar ortadan kalkar. Tüm partilerin bunda payı var. CHP hakikaten samimi olarak dindar vatandaşları kendine çeker, bizim de Alevi vatandaşları daha fazlalaştırmamız lazım. O zaman ben bu sorunları daha kolay çözeceğimize inanıyorum.
Seçim sonucunu bizim adayımız belirleyecek
İzmir’de yerel seçim öncesi sanırım en çok merak edilen büyükşehir başkan adayınız...
- Mutlaka adayın çok büyük etkisi var. Ancak, altyapı ne kadar sağlam olursa adayın da o kadar etkisi olur. Siz son 2-3 ay kala çıkardığınız adayın altyapısını sağlıklı hazırlamazsanız, adayınız ne kadar iyi olursa olsun, ne kadar bilgili olursa olsun çok etkisi olmaz. Aday önemli, çünkü insanlar adaya göre oyunu değiştirebiliyor. Belki seçmenin hepsi değil ama yüzde 5-10’u değiştirebiliyor. Zaten seçim sonucunu da bunlar belirliyor. Bu kez bizim adayımız belirleyecek. Bizim CHP ile aramızdaki makas artık o kadar açık değil. Ciddi anlamda azaldı. Ciddi anlamda çalışıyoruz.
Başbakan’ın adayı İzmir’in adayıdır
Başbakan İzmir adayını belirlerken sizi mi dinleyecek, ankete mi bakacak?
- Hepsine bakacak. Başbakan gerçekçidir, matematikseldir. Hiçbir zaman duygusal bakmaz, karar vermez.
Başbakanın kafasında bir isim yok mu?
- Şu anda net bir şey olduğunu zannetmiyorum. Kamuoyu yoklamaları yapılıyor, isimler sayılıyor zaten. Anketlerde çıkan isimler de aynı isimler. Süreçte teşkilatların, sivil toplum örgütlerinin görüşleriyle değerlendirme yapılacak. Adayın açıklanması yıl sonunu bulur diye düşünüyorum. İlçeler önemli, ilçelerde nasıl bir sinerji yaratılır onu düşünüyoruz. Biz bu dönem umutluyuz.
Peki başbakanın gönlünde yatan aday nasıl biri? Tarfini yapabilir misiniz?
- Başbakanın gönlünde yatan aday İzmir’in gönlünde yatan adaydır. Başbakan illa adayda şu şu vasıflar olsun diye bakmaz. Kentin kaldırabileceği, kentin hassasiyetlerinin kaldırabileceği kişiyi aday gösterir. İzmir’i iyi bilen, iyi tanıyan biri olacak zannediyorum.
Sizin de hep büyükşehir adaylığında adınız geçiyor...
- Bizim kamuoyunda çıkıp sayın Aziz Kocaoğlu’na eleştiriler yapmamızdan dolayı böyle yakıştırmalar oluyor. Şu anda milletvekiliyiz. Kendi adıma böyle bir düşüncem yok. Bizde siz gidip göreve talip olmazsınız, uygunsanız o görev size verilir. Ama bizden önce bu işi yapabilecek değerli arkadaşlarımız olduğuna inanıyorum. Çıkacağına da inanıyorum.
Siz başbakana önerilerde bulunuyor musunuz?
- Bize fikirlerimiz sorulur. Biz de açık ve net bir şekilde fikirlerimizi paylaşıyoruz. Bu ortak akılla verilecek bir karar. Başbakan ciddi bir şekilde araştırmaya önem verir, ona göre karar verir. Zaten bu yüzden de bu kadar başarılar sağlıyor, yine öyle olacak.
İlçelerle ilgili isimler var...
- 2009’da 2004’e göre oylarımızı artırmamıza rağmen seçimi kaybettik. Şu anda 30 ilçemizin teşkilatları ciddi anlamda motive olmuş çalışıyor. Ön plana çıkmış isimler var. Bu sene 2009’a göre aday zenginliği olacağına inanıyorum.
Seçimle ilgili tahmininiz?
- Bizim her ilçede seçmenimiz var. Her ilçedeki seçmenimiz partisini iktidarda görmek ister. Bizim hedefimiz her ilçede iktidar olmak. Ben 2014’te çok daha başarılı olacağımıza, çok daha fazla belediye başkanımız olacağına inanıyorum. İzmir’in de buna ihtiyacı var.
Fotoğraflar: İrem Tellioğlu
Paylaş