Şehre inat

Şehirde yaşamanın verdiği tuhaf bir karışım oluşuyor zamanla insanın içinde.

Biraz gen kalıntıları, biraz doğduğun toprak, biraz sezgi topluluğu, az hayal, bolca gerçek, yığınla gürültü patırdı, yeşil çimenlere boylu boyunca yayılış özlemi ile bu tuhaf insan topluluğuna boyun eğip katılış.

Son yıllarda ben mi büyüdüm haylice, yoksa şehirde yaşamak mı zorlandı, karar veremiyorum! Ama gün içi sohbetlerde karşılaştığım her şehir üyesinin, buralarda yaşamaktan mutsuz olduğunu görüyorum. İş toplantıları hep trafik problemi ile açılıyor. Çünkü insanlar her toplantıya geç kalıyor.

Sokakta merhaba dediğimiz tanıdık yüzlerle ikinci cümle, şehirden yakınmak oluyor. Bu yakınışlar, bizi nereye sürüklüyor acaba?

* * *

Kazanmak egosu, biz şehir mensuplarını öylesine kavramış ki, kapanan sıkı egonun ellerinde, hayaller bile sorgulanır olmuş! Daha çok kazanmak, daha iyi arabaya kurulmak, daha iyi ve daha çok görünmek... En evde oturmak, en evlerden kaç tanesine sahip olmak. Gülmemek ama gülümsüyormuş gibi yapmak.

Sabahın en erkeninde uyanmaktan ölesiye kaçmak dururken, her günün aynısında cırtlak bir ‘çalmaz olası saatin’ sevimsiz sesiyle uyanmak zorunda olmak.

Halbuki hayalinde gönlünün bir kış sabahında hayatının doyasıya uyumakla sevişmek varken, kalkmak ve yeniden kazanmaya savaşmak!

Zırhlarımızı kuşanıp her erkeninde sabahın, gökyüzünle hiç bakışmadan gözlerimiz, yola koyulmak. Şehrin sıkışık yollarında kaybolmaya çıkmak. Kılıç kalkan ellerimizde, haydi aslanlar saldırın şehre!

* * *

Oysa... Oysa neler fısıldar kulağımıza hayat inceden?

Hiç kimse duymaz korkmayın

Hiç kimse sormaz size neden diye

Bırakın aksın o kıymetli küçük kelimeler içinize

Bir siz bileceksiniz hayallerinizin pırıltılarını

Bir özel size parlayacak o an dolu dolu

İstediğinizi doldurun bu küçük hayal baloncuğun içine

Aşk koyun... Sizden de büyük olsun çekinmeyin

Ziyanı yok ağlamanın aşka

Ziyanı yok olmayacak uçlar olsun hayallerde

Kime zarar kime ziyan ki

Gönlünüzü hoş edin bir kere

Şehrin tüm griliğine karşın

Siz pırıl olun yollarda

Dışınız kabuk gibi şehrin olsun bırakın

İçiniz size özel

İçiniz size güzel

Hiç kimse duymaz korkmayın

Şehre inat bağırsın içiniz

Siz gülümseyin gerçek gerçek

Hayata bir hayali daha katılsın sayenizde

Siz hayalinizin değişmez kahramanı

İnanın daha dayanılır gerçeklere

Dinleyince hayatın hayali pırıl anlarını...

Şehirlere yenilmeden, içinizi istediğiniz renkle doldurun

Dilediğiniz gibi...


Paylaşımlar

Beni bu derece romantik yapan kişiyi paylaşmak istedim. Işın Karaca ve yeni keyifli albümü, İÇİNDE AŞK VAR. Ben sorumlu değilim bu romantiklikten, tamamen kendisi ve albümü hazırlayanlar sorumludur!

Özellikle canım Sezen Aksu’dan vurucu sözlerle ‘Yetinmeyi Bilir misin?’ ve ruhunu ve kendini sevdiğim Ümit Sayın’dan, ‘Kalbimin Sokağı’...

Dinlemenizi romantikçe öneririm.
Yazarın Tüm Yazıları