Ne kadar alkışlasak az...
Pandemi bizi bu sene bir dizi ‘dijital tiyatro oyunu’ denemesiyle tanıştırdı. Kimisi çoktan başlamış olan fikirlerin ürünüydü, kimisiyse tam olarak karantinada doğdu... Dijital ortam için tasarlanıp seyirciyle ‘temassız’ buluşan yeni nesil oyunlardan ve 2020’de canlı canlı izleme şansı bulduklarımızdan aklıma kazınanlar şöyle...
Bir araya gelemeyen aile
TERK EDİLMİŞ KIYILAR / NEGATİF FOTOĞRAFLAR
Galata Perform ekibi, İstanbul Tiyatro Festivali’ne hazırladıkları işleriyle, kafamızda tiyatronun başka nasıl olabileceğine dair yeni sorular belirmesine vesile oldu. Hem de bunu; hikâyesi Türkiye siyasi tarihine değen bir aileyi, ‘bir araya gelememe’ konsepti üzerinden anlatarak yaptı. Özenli bir prodüksiyonun sonucu olarak ekrandan izlediğimiz oyunu, bomontiada’daki enstalasyonu ziyaret ederek bütünledik. Benim için 2020’nin en nitelikli dijital tiyatro projelerindendi.
Ses tasarımı son derece tatmin edici
PODACTO (ÇEŞİTLİ OYUNLAR)
Podacto, ‘yeni nesil ses tiyatrosu’ olarak radyo tiyatrosu geleneğini canlandırıyor. Klasiklerden yeni metinlere yerli oyunlardan yabancılara -şimdilik yayında olan 15 oyun var- 100 oyunu yetkin oyunculardan dinliyoruz. Ses tasarımı son derece tatmin edici. Bir oyun deneyin, muhtemelen zincirleme devam edeceksiniz!
Instagram’dan yayımlandı
EVDE SERİSİ / BAM İSTANBUL
Bu sene 27 Mart Dünya Tiyatro Günü, pandemi ve karantinayla ilk tanıştığımız haftalara denk düştü. Tam da o günlerde, Mahmut Yazıcıoğlu ‘Evde’ adlı bir seri başlattı ve Bam İstanbul’un Instagram hesabından yayımladı. Bu tek ya da iki oyunculuk kısa anlatılarla, her ışık parçacığında umut aradığımız o bunaltıcı bahar gecelerinde hevesle buluştuk.
Herkesin kendi rolü var
MAP TO UTOPIA / PLATFORM TİYATRO & FRINGE ENSEMBLE
Fazlasıyla heyecanlandıran bir başka dijital tiyatro fikri. İstanbul Tiyatro Festivali’nde seyirciyle buluşan oyun esasında pandemi öncesi doğmuş bir fikrin ürünü. Türkiye’den Platform Tiyatro ve Almanya’dan Fringe Ensemble’ın çalışması, bir araya ancak ‘Zoom’ kanalıyla gelebildiğimiz pandemiye rastladı. Oyun, katılımcılarını Zoom ve ekibin geliştirdiği bir akıllı telefon uygulamasında buluşturuyor. Katılımcılar oyunda kendilerine düşen görevleri/rolleri üstleniyor. Hikâye, kent hayatlarımızı ve yerel dayanışma ihtiyacımızı düşündüren içeriğiyle çok canlı bir meseleyle meşgul oluyor. Yenilikçi yapısıyla da ‘dijital tiyatro’nun olasılıklarına dair zihin açıyor.
BU ÜÇ OYUN UNUTULMAZ!
- Volkan Çıkıntıoğlu’nun İstanbul’un ‘sırrının’ peşine düştüğü leziz metninin Tolga İskit’in tek kişilik eşsiz performansıyla buluştuğu, Fiziksel Tiyatro Araştırmaları’nın oyunu ‘Kalabalık Duası’... Daha çok insana ulaştıkça efsaneleşeceğine şüphem yok.
- Yolcu Tiyatro yapımı ‘Gomidas’ muazzam bir sene sonu sürprizi. Ahmet Sami Özbudak; Ermeni müzisyen Gomidas Vartabed’in müthiş sesinin ve müzik kulağının, Kütahya’dan Eçmiyadzin, Berlin, Paris ve İstanbul’a uzanan yolculuğunun ve sürgün acısının şekillendirdiği ömrünün detaylarını dantel gibi işleyerek metne dökmüş.
- Mekân Artı’nın ‘Unutmak’ı da yılın özgün işlerindendi. Katılımcılarını kulaklıktan gelen sesin peşinde Beyoğlu-Şişhane arasında keşfe çıkaran oyun bize, oyunun anlatıcısı gazeteci Aret aracılığıyla bir ‘Beyoğlu mirası’ bırakıyor. İlk fırsatta deneyimlemenizi öneririm.
