Paylaş
Hayatımın en zor yılıydı 2014.
Önce, Mart ayında, dünyada her şeyden çok sevdiğim adamı kaybettim.
Babam, bu dünyada kendisine verilmiş olan ¨beni iyi ve matrak bir insan yapma¨ görevini tamamlayıp dünya değiştirdi. Ardından kokusuna doyamadığım annem,
50 yılını aynı yastıkta geçirdiği babamın üzüntüsünden yataklara düştü.
7 yıldır hafif bir şekilde ilerleyen demans hastalığı, 3 ay içinde 5 level birden atlayarak Alzheimer’a çevirdi.
Bununla da bitmedi. Hemen ardından annem ve biz, bir gece uykusunda, beyin kanaması ile tanıştık. Sabah fark edemediğimiz kanamayı, öğlen saatlerinde fenalaşınca hastanede çekilen tomografi ile öğrendik. Ardından yoğun bakım günleri, hastane günleri ve şimdi evde bakım günleri. Kaplumbağa hızı ile de olsa iyileştiğini ve iyileşeceğini söylüyor doktorları. Bizi tanıyıp tanımadığını bile anlamıyoruz bazen. Ablam da ben de, bakıcımız, canımız Katuna da elimizden
ne gelirse yapıyor ve sadece bekliyoruz.
Bunları size neden anlatıyorum?
Çünkü sizin her yıl, üzerinde bıkmadan usanmadan tartışıp durduğunuz o çamdı, noel babaydı, ren geğiydi, bazı evlere hiç giremiyor, biliyor musunuz?
Bunlar Hristiyan saçmalığı, Müslüman düşmanlığı, fakirin umudu, hayatın sillesini yemişlerin tebessümü olduklarından falan değil; sadece umuda ihtiyacı olan insanlar için var. Hastanelerde lösemi tedavisi gören çocuklar için, evinde hastası olan ve yeni bir yılda her şeyin daha iyi olmasını isteyen insanlar için var.
Çünkü sokağında gördüğü her ağaç süslemesi, yeni yıla dair bir umut insanlar için. Biraz daha umutlu, biraz daha mutlu olmak istiyoruz, birbirimize sarılmak ve yalnız olmadığımızı bilmek istiyoruz hepsi bu.
Bu kadar masum. Bu kadar naif.
Bırakın da yeni yılı, herkes istediği gibi kutlasın.
Çünkü sizin bize veremediğiniz umudu, o kafasında yeni yıl şapkası olan, elinde annesinin aldığı hediye paketi ile sokakta paytak paytak yürüyen velet veriyor bize sadece, yılın bu son gününde.
Söz konusu olan umutsa, gerisi teferruattır.
Cümleten MUTLU YILLAR!
Paylaş