Paylaş
İKİ ya da üç yaz önceydi. Alaçatı’daki fine dining restoranı Barbun’a ilk gidişimdi. O gece ben ve sofrada bulunanlar özellikle Kuzey Avrupa mutfağı üzerine o kadar hararetli bir sohbete daldık ki, sonradan Kemal ve ekibi ile hep görüşür, haberleşir olduk. İşte o gece nefis bir şarap markası ile daha tanıştırdı bizi yetenekli Şef Kemal Demirasal... URLİCE.
Bize daha önce hiç denemediğimiz bu markayı tavsiye ederken bir de üzerine, daha önce hiç denemediğimiz bir kırmızı Cabarnet Sauvignon üzümünden yapılmış bir roze içmemizi önerdi.
Şişesi, etiket tasarımı ve tadıyla o gece masadaki tüm gastronomi meraklılarından tam not alan Urlice aklımın bir köşesine takılı kaldı. Ve o gece, fabrikası, bağları nerede diye sorarken öğrendim ki, Urlice’yi kendi halinde, kariyerli, entelektüel bir karı-koca; Urla’daki bağlarından, kendi elleri ile yetiştirdikleri üzümlerle üretirmiş.
Zaman zaman İstanbul ya da Ege’de gittiğim restoranlarda; listedeki Ege şaraplarının arasında hep Urlice’yi de sorar oldum. Bu yaz sonu bir gün nihayet yolum Urla’ya düştüğünde, biri kulağıma fısıldadı. URLİCE, Urla’da üretiliyor.
Hemen bir şişe bulundu, üzerinden telefon numarası alındı. Ve ben 20-25 dakika sonra nefis köy yollarından ve patikalardan geçerek URLİCE’nin bağ evine ulaştım. Bu davetsiz misafiri, Reha ve Bilge Bengisu çifti karşıladı.
Durduk yerde gelen bu meraklının sorularını hiç sıkılmadan cevapladılar.
URLİCE’nin Amerika’da başlayan yolculuğu
URLİCE, kendilerini Çeşme yarımadasının Urla ilçesinde yetişen dünya standartlarındaki şaraplık üzümü, yüksek kalitede şaraba dönüştürme idealine adamış bir çiftin butik şarap üretimi. Amerika’da yaşadıkları dönemde, aslında bir mimar ve tasarımcı olan Bilge’nin en büyük hayali, bir gün topraklarına dönerek bağcılık yapmak ve çok iyi şarap üretmekmiş. Çift için Amerika yılları, çalışmanın dışında şarabın araştırma safhası ile ve şarabın merkezlerine seyahatler ile geçmiş. Fransızların şato şarapçılığı diye de adlandırdığı tarzda çalışan Urlice ekibinin çabalarının büyük kısmı bağlar ve bağcılık üzerinde yoğunlaşıyor.
Kimyasal uygulama yok
Üzüm, Urla’daki asırlık bağcılık geleneğine ve toprağa saygı ile bağlı olan bu ikili tarafından dikkatle yetiştiriliyor. Bağcılık ve toprağın işlenmesi konusunda atılan her adım titizlikle düşünülürken, yaşadıkları ortam ve ekosisteme olan saygı ve sorumlulukları doğrultusunda, bağlar kesinlikle tüm kimyasal uygulamalardan uzak tutuluyor. Tüm bu hassasiyet sonuçta, yüksek kalitede ürün elde edilmesine olanak sağlamış. Bu da Urlice şaraplarına güçlü bir karakter veriyor. Özellikle Urlice kırmızıları, kuru maddeleri dolayısıyla içerdiği polifenoller (sağlığa yararlı maddeler) açısından da dikkat çekiyor.
Ödüller
Çiftin bu büyük çabası, ülkemizde yapılan pek çok ulusal ve uluslararası tadım ile yarışmada Urlice’ye ödül getirmeye başlamış. Örneğin; Syrah - Cabernet Sauvignon RESERVE 2008, Gusto Dergisi’nin Türkiye’nin en iyi şarapları sıralamasında gümüş madalya alırken; 2009 üretimi Cabernet Sauvignon İstanbul Şarap Dostları Derneği tarafından altın madalya ile ödüllendirilmiş. Urlice’nin en iyi çıkışlarından biri ise 2008 rekoltesi, kupaj şarapları Cabernet Sauvignon – Merlot şarapları ile dünyanın en önemli yarışmalarından biri olan Master of Wines’tan 88 puan almaları olmuş.
Zeytinlikler arasındaki bağ, tadım
evi ve yeraltı kavı, hafta sonları
satış ve ziyaret için 12.00 ile 18.00
arası açık. Altıntaş Mahallesi,
Tangırdöşeme Mevkii, No: 52, URLA
(+90 533 466 9268)
Paylaş