Türk’ün aklı küpüne zarar!

Haberin Devamı

Türk’ün aklı küpüne zarar

HAYATTA en hayranlık duyduğum beceri, analitik zeka.
Ofiste, hayatta, pazarda, aşkta en önemli kolay artık çözüm odaklı düşünebilmek.
Aşağıdaki kısa hikayeyi, uluslararası bir insan kaynakları şirketinde önemli pozisyonlardan birinde olan bir arkadaşım göndermiş geçtiğimiz hafta.
Önce okuyun, sonra size yorumumu yapacağım.

Şirketin insan kaynakları yöneticisi, iş başvurusuna gelen adaylara bir soru sormuş:
“Sorunun doğru cevabı yok, vereceğiniz cevap sizi tanımamızda etkili olacak.
Karanlık, yağmurlu bir gece, fırtına var, gök gürlüyor ve siz sabaha karşı iki sularında yalnız ve ıssız bir yolda araba kullanıyorsunuz. Araba iki kişilik. Biraz ilerde otobüs durağında üç kişi bekliyor. Birincisi, doktor. Daha önce hayatınızı kurtarmış. İkinci kişi çok yaşlı ve hasta. Soğuktan ölmek üzere. Üçüncüsü, aşık olduğunuz ve bugüne kadar söyleme fırsatı bulamadığınız kişi. Hava gittikçe kötüleşiyor ve arabanızda sadece bir kişiye yer var. Böyle bir durumda ne yapardınız?”
Görüşmecilerden bazılarının cevapları tahmin edebileceğiniz gibi şöyle:
A. Hasta adamı en yakın hastaneye götürürdüm.
B. Doktor daha önce hayatımı kurtardığına göre onu alırdım.
C. Hasta adam tabi ki önemli ama, kendi geleceğim ve hayatım için aşık olduğum kişiyi alırdım.
Yine de cevap verenlerin yüzde 90’ı yaşlı adamı alacağını söylemiş.
Ancak sadece bir kişi işe alınmış.
Alınan kişinin cevabı şu:
Arabadan inip anahtarı doktora veririm, doktor benim hayatımı kurtardığı gibi yaşlı adamı da hastaneye yetiştirip iyileştirebilir. Böylece ben de hayatımın aşkıyla otobüs durağında baş başa kalırım, üzerimdeki montu ve şemsiyemi ona verir, sonra da aşkımı ilan ederdim!

Hikayeyi okuduktan sonra arkadaşımı aradım ve dedim ki, bu hikaye Türkiye’de geçmiyor. Dedi ki, nereden anladın?
Basit:
1. Türkiye’de arabada bir kişilik yer olması gibi bir şey söz konusu olamaz. Adam durur, ne yapar ne eder, o arabaya üç kişiyi birden sığdırır. Kimseyi o yolda bir başına bırakmaz.
2. Gecenin ikisinde, ıssız bir yolda tek başına otobüs bekleyen bir kadın zaten o durağa ulaşana kadar önce tecavüze uğrar, sonra da başı taşla ezilerek öldürülür. Dolayısıyla, durakta zaten iki kişi vardır (doktor ve yaşlı hasta). Ve o ülke, muhtemelen Türkiye’dir.
3. Eğer pratisyen ya da yeni uzmanlaşmış değilse ve devlet hastanesinde çalışmıyorsa Türkiye’de hemen hemen hiçbir doktor o saatte otobüs durağında beklemez. Arabasıyla gelir, hastayı da alır, kızı da kapar!
Arkadaşım dedi ki, PES! Ben de dedim ki, işte hepimiz bu pratik zekamızı analitik zekaya dönüştüremediğimiz ve çoğu zaman kötüye kullandığımız için bu haldeyiz.
Ben sadece keskin Türk zekamı kullandım ve sana olabilecekleri gösterdim!

 

Yazarın Tüm Yazıları