Sizi biraz yavaşlatabildik mi?

Haberin Devamı

BÜTÜN bir yaz döndüm durdum.
Kıyılara vurdum. İçimdekini dışarı kovdum. Aradım, buldum. Parmağımı önce deklanşöre denk getirip sonra klavyeye vurdum. Bir balığı kovalarken, başımı denizin içinde bir kez neredeyse kayaya vurdum. Ama en çok durdum. Siz de durun diye. Burada, orada, Çeşme’de, Marmaris’te, Seferihisar’da, Foça’da, evin içindeki duşta, bir suyun altında, bir güneşin alnında. Fark etmez. Durun diye. Çünkü ben insanlar gördüm. Bütün bir yıl bu tatili bekleyip sonra tatilde bile o yılki ciro hedefini konuşan. Doğuştan beyaz yakalı. Doğuştan prangalı. Çünkü ben ne insanlar duydum. Kendi hayatını başkalarının ne dediği üzerine kuran. Ayağını kuma uzatacağı yerde, başkalarının hayatına, kafasını uzatan. Gittiği her küçük köyde, kendi büyük şehrini yanında taşıyan.

Haberin Devamı

Sizi biraz yavaşlatabildik mi

Yazlar geri gelmiyor. Baharlar yılda iki kere. Ömrü topla, yazlara böl. Hadi baharları da kat. Hepi topu o kadar. O yüzden yaz ayağına geldi mi, dur. Ömrünün sonbaharında olsan da, bunu kabul etme. Nerede olursan ol, ne kadar üzgün olursan ol. Hayatında en mutlu olduğun yazı düşün. Rüzgarın saçını kıvırdığı, elinin iyot koktuğu. Sevdiklerinin yanında olduğu. Henüz, kimsenin ölmediği.

Dünya senden çok daha hızlı koşuyor. Bunu kabul et. Ama arada durup dinle(n)men lazım. Kendini. Çocukluğunu. Dünyayı. İç sesinin ne dediğini. Eşinin, sevgilinin iç sesini. Kumdaki deniz kabuğunu alıp kulağına tutman lazım. Yoksa başka türlü yeniden dönmez bu dünya. Döner de sen farkına varamazsın. Yazlar gelir, yazlar geçer. Bir bakarsın, ömür biter.

Ömür dediğin nedir ki?
• Yaşamın boyunca ortalama 130 bin km yol yürüyorsun.
• 90 milyon’cuk kelime tüketiyorsun (bazılarımız daha çok).
• Toplam 18 yılın ayakta geçiyor. Bunu yaparken...
• 25 bin beygir gücü enerji harcıyorsun.
• Ortalama 300 ton ağırlık kaldırıyorsun (kalbimizin kaldırdığı hariç).
• Banyolar dahil toplam 105 gün suda kalıyorsun (azıcıkmış).
• Ortalama iki yılı telefonda konuşarak geçiriyorsun (Türkler çarpı 4!).
Kısacası hadi yukarıdakileri unutalım. Gelin, kabaca bir hesap yapalım.
İnsan ömrü 70 yıl desen. Yarısına yakını uykuda geçse. Kalan 35 yılın 5 yılı çocuk olsan ve kendi dünyanda yaşasan 5 yıl da yaşlanınca çocuk olsan. Yine kendi dünyanda yaşasan. Geriye kalıyor 25 yıl. Dolu dolu yaşanacak 25 yaz. Sonra uyku derin. Hepimize olacak olan da bu aslında. Benimkisi sadece biraz yavaşlatma çabası. Tek başıma değilim elbet. Yaz başından beri, “Sahillere Bahar Geldi” projesinde yer alan, seyahatleri benimle birlikte hazırlayan güzel bir ekip var gazetede. Herkese teşekkür ediyorum.

Haberin Devamı

Dip not 1: Sahillere Bahar Geldi projesi, yarın ve pazartesi günü çıkacak Çeşme–Alaçatı bölümü ile tamamlanacak. Tatlıyı en sona sakladım. İzmirlilerden değil de yazıları internet vasıtasıyla okuyan okurdan en çok Çeşme ile ilgili soru geliyor.

Dip not 2: Dün çok takdir ettiğim bir insanın zamansız kaybıyla uyandım güne. Yurtsan Atakan, Hürriyet ailesine katıldığım ilk günden beri, tavsiyeleri ve yönlendirmeleri ile bana gerek twitter gerekse mail yolu ile hep yardımcı oldu, yol gösterdi. O, yukarıda yazdıklarımı en güzel başaran insanlardan biriydi bu dünyada. Daima uzun mesafe koşan ama daima durup dinleyen. Gustosu, bilgisi, görgüsü, kültürü, teknoloji guruluğu paha biçilemezdi. Gerçek hayatta hiç tanışmamış olsak da, Yurtsan, twitter’da benim gibi birçok kişinin sohbet etmekten en keyif aldığı kişiydi. İşte söylemeye çalıştığım bu. Bir bakmışsın hayat sona ermiş. Yeni bir yolculuk başlamış. İyi yolculuklar Yurtsan. Seni hiç unutmayacağız.

Yazarın Tüm Yazıları