Sen hele bir giriş, dünya arkandan gelir

Ama aslında ilham veren bir kadından, tüm kadınlara cesaret verecek bir “kadınlar günü” yazısı. Başladığımız haftadan beri, birbirinden cesur, girişimci kadın konuk oldu bu sayfaya...

İstanbul’daki cillop gibi kariyerini bırakıp İzmir’de babasının boyoz tezgahının başına geçen Berrin, battaniye örerek başlayıp bugün Beymen’e çanta veren tek Türk markasını yaratan Tülay, Bayraklılı kadınlarla örgü bebek üretip taa Amerika’ya, Almanya’ya sipariş gönderen 90’lı iki cesur küçük kadın Vera ve Valerie, her sabah 03:00’te uyanıp müşterileri için günlük yemek hazırlayan İrem, aşktan utanan ülkeye ilişki koçluğu yapan ve 6 tane kitabı yok satan Seda, İzmir’deki restoranındaki 20 küsur çalışanını her yıl dünyanın farklı noktalarına seyahate götüren Yelda, Bornova 3. Sanayi’nin orta yerinde, kiraları uygun fiyatlı bir yeni nesil ofis sistemi kuran Nazey ile Esra ve size bunları yazan, sevdiği, heyecan duyduğu hiç bir işe girişmekten korkmayan kadın Bahar...
Çünkü, dünyayı önce kadınlar sonra da “kadınların girişimci ruhu” kurtaracak. Hani o gözü kara, erkek hegemonyasından korkmayan, yapamazsıncılara “hahaytt” çeken, ekmeğini taştan çıkaran, arada bir koca, iki–üç çocuk bakıp gerekirse 2 de pantolon diken kadınlar! Adam terk edip gitse de yıkılmayan kadınlar, imkansız bir aileye doğsa bile imkânsızı başaran kadınlar. Var böyle kadınlar.
İşte, bu son bölümde ben de yeni bir hayata girişecek bütün kadınlara bir kıyak yaptım, benim hayattaki en büyük idollerimden biri olan, Apple’ı 5 parasız ve 20 metrekare bir garajda kuran Steve Jobs’un “girişimcilere altın öğütler”ini kendi dilimce çevirdim. Ve bunu yaparken de hayatım bir film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden, yaptığım hatalara bakıp çok eğlendim:

* Sevdiğiniz işi yapın: Yani diyor ki, iki kuruş para daha fazla kazanacağım diye, hayat boyu sevmediğiniz bir işle evli kalma!

* Farklı olun, farklı düşünün: Yani diyor ki, herkes yumurta satabilir, sen yumurtayı elde renk renk boyayıp yumurtadan arzu nesnesi yaratabiliyor musun ona bak!

* En iyisini yapın: Yani gece yastığa başını koymadan kendine şu soruyu soruyor musun, bugün elimden gelenin en iyisini yaptım mı, yoksa daha iyisi var mıydı?

* SWOT analizi yapın: Yani, küçük bir kağıda hem kendinin hem şirketinin güçlü ve zayıf yanlarını listele diyor. Ve kendini eleştirirken cimri olma diyor. Sana diyor.

* Sonuca odaklanın: İnsanlar seni performansınla değerlendirse bile sen sonuca odaklan. Kalite ölçüsü ol. Reklam yap. Ürününü bilmeden kimse almaz. Tasarıma ve user friendly (kullanıcı dostu) olmasına önem ver.

* Fikir alın: Demek istiyor ki, farklı farklı konumlardaki insanlardan fikir al, ama en önemlisi müşterilerinden ürününle ilgili fikir ve geri bildirim al...

* Yenilikçi olun: Lideri, takipçilerden ayıran inovasyondur. Yetki vermeyi bil! Dünyanın en güzel şeylerini yapmayı hayal eden insanlarla çalış.

* Hatalarınızdan ders alın: Hata yaptığını söylemekten çekinme, hataların ne kadar öldürücü ise ve ne kadar erken fark edilirse, işin o kadar büyür.

* Sürekli olarak öğrenin: Yeni yüzyılın modasını söylüyorum, dünyanın en önemli CEO’ları artık şirketteki 90 kuşağı genç stajyerlerden teknoloji ve sosyal medya koçluğu ya da 70 yaş üzeri uzman stajyerlerden davranış ve muhakeme koçluğu alıyor! Bu tüyoyu da size Steve değil, ben veriyorum. Kıymetimi bilin. Bu vesile ile 2 hafta kadar buralarda olmayacağım, beni özleyin.