Paylaş
HAYATTA en sevdiğim insanlardan ikisi (Çiler Geçici ve Mehmet Kırali) evlendi geçen hafta. Üstelik alışıla gelmiş bir şehirde değil, bir adada. Rodos’ta. Bir Yunan Adası’nda neden evlenilir? sorusunun cevabını, bizim düğün ekibinden Nilay Örnek; Sözcü’deki köşesinde çok güzel yanıtlamış:
* Davetiye bastırmak gerekmiyor. * Samimiyetsiz insanları çağırma derdi yok. * Patronunu nikâh şahidi yapmak zorunda değilsin. * Onlarca kişiyi eğlendirmek yerine kendin eğlenirsin. * Nikâhını sevdiğin arkadaşların ve çekirdek ailenle minik bir tatile dönüştürebilirsin. * Türkiye bu! Gerilimsiz günü az; köprüler kapanabilir, eylemler olabilir... Senin düğün gününde de tüm davetlileri gerebilecek kötü sürprizleri en aza indirmiş olursun. * Ha kimse gelemedi; evlenir, düğününü balayıyla birleştirir, dönüşte çalgılı çengili bir yemek yaparsın yine de çok eğlenirsin. * Başkonsolosluk binasına yakın bir otelde kalır düğününe yürüyerek gidersin. * Kenti güzel seçersen çok havalı düğün fotoğrafların olur.
Burun kıvırdığım ada Rodos, meğer ne güzelmiş
Çok üzülüyorum bu ülkenin gözde turizm merkezleri, her geçen gün fiyat artırınca. Ve Yunan her geçen yıl fiyatlarını (üstelik aynı malzeme kalitesiyle) düşürünce. Biz de daha gayrimenkulde başlıyor sorun, kimseye kabahat bulmamak lazım. Çeşme, Bodrum gibi yerlerde arsa ve bina rayiçleri o kadar yüksek, restoran – otel kiraları o kadar astronomik ki; o işletmeyi açan da, o oteli işleten de, müşteri de mülkün ilk sahibine çalışıyor. Hepimiz bu astronomik emlak fiyatlarının cezasını ödüyoruz, hala anlamadık. İşte hal böyle olunca, adalarına çivi bile çaktırmayan Yunanistan, üstelik krize rağmen fiyatlarını korumayı başarıyor. Çünkü ülkede rant yok, güzel kardeşim. Dolayısıyla her yer 20 yıl önce bıraktığın gibi. Rodos da öyle. Az biraz şehirleşmiş, ama ne ruhundan ne muhteşem plajlarından hiç bir şey kaybetmemiş.
Düğün işe yarasın, Rodos bilgileri sana gelsin
Tamam eş dost toplanıp düğün halayı yapmaya Yunan’a gittik, ama fotoğraf makinem, not defterim ve ben boş durmadık. “Kendini yaz boyu gezmelerden alamayan, ekonomik tatilin yılmaz dedektifi canım okur” için çok işe yarayacak Rodos tüyoları da derledik. İşte, kısa kısa, çok işe yarayacak Rodos tüyoları...
* Adanın en ünlü uğrak noktası: Old Town. Ortaçağ’a ait 6 kapıdan oluşan bir kalenin içine kurulmuş. 4 kilometre uzunluğundaki yüksek kumtaşı duvarlardan yapılmış devasa bir hisar olan bu Rodos Kalesi sizi zaman yolculuğuna çıkaracak kadar iyi. Rodos, surlarla güçlendirilmiş ve çok iyi korunmuş ortaçağ kentlerinden biri olduğu için UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Anıtları listesine çoktan kabul edilmiş bile.
* Restoran: Hem Old Town’daki irili ufaklı tavernaları, hem de bizzat denediğimiz “Tamam” ve “Romios” gibi iyi restoranları seçebilirsiniz. Maksimum ödeyeceğiniz fiyat kişi başı 20 eu...
* Plajlar ve köyler: “Anthony Quinn Plajı” Lindos Köyü ve Plajı ve ada merkezindeki “Elli Beach”. Ada merkezi demişken merkezin ismi “Rhodes City”. Buradaki “Atlantis City Hotel” ve “Oktober Hotel”de haziran ayında 2 kişi kahvaltı dahil 50, temmuz ve ağustos ayında 2 kişi kahvaltı dahil 80 eu’dan itibaren konaklayabilirsiniz.
* Ulaşım: Rodos Adası’na sadece Bora Jet direkt uçuyor. Uçuş saatleri gün kaybına yol açmıyor ve konforlu. Dilerseniz Marmaris’ten feribotla da 1.5 saatte Rodos’a direkt ulaşım var. 4 kişilik taksiyle havaalanından şehir merkezi 22 eu. Havaalanı otobüsü ise 2.5 eu!
Paylaş