Pazartesi Hikayesi

Haberin Devamı

HİÇ bir şeyi bırakamıyoruz. Sanıyoruz ki, bütün sahip olduklarımız bizim. Sanıyoruz ki, kimse gitmeyecek, kimse bizi terk etmeyecek, sahip olduğumuz para hiç bitmeyecek, bizi ele geçiren statülerimiz emekliye ayrılmayacak. Yalan. Hem de en büyüğünden.
“Konfüçyüs’ün Öğretileri” diye bir kitap okuyorum bugünlerde harıl harıl. İçinde durup düşündüren pek çok öğreti var. En önemlisi bu değil mi? Durmak. Durabilmek.
Haftaya başlarken bu İzmir ayazında, tek isteğim durmanızı ve düşünmenizi sağlamak aşağıdaki gerçek hikaye ile...

ELMA
Konfüçyus, bazı insanlara bir şey öğretmenin en iyi yolunun bunu örneklerle göstermek olduğunu biliyordu.
Bu yüzden sınıfın tam karşısına geçti. Eline bir vazo aldı, tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tuttu.
Diğer elinde bir elma vardı.
Öğrencilerin meraklı bakışları arasında, elmayı vazonun içinde bıraktıktan sonra, vazoyu yere koydu ve şöyle dedi:
“Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı yiyebilir.”
Çocuklardan biri acıkmıştı, ilk o davrandı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalışıyor, ama başaramıyordu.
“Elimi çıkaramıyorum!”
Konfüçyus, “Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmediğin sürece, elini çıkarman mümkün olmayacaktır” dedi. Çocuk elmayı elinden bırakmak istemiyordu, ama sonunda zorunlu olarak bıraktı. Elini vazodan çıkardığında, yüzünde şaşkınlık okunuyordu.
Elmanın vazodan nasıl çıkarılabileceği konusunda sizin bir fikriniz var mı? Konfüçyus, vazoyu yerden alıp ters çevirdi. Elma vazonun içinden yuvarlanıp avucunun içine düştü. Çocukların hepsi gülmeye başladı. Aslında o kadar basit bir şeydi ki bu!
Konfüçyus, “Fakat bu, göründüğü kadar basit değil” dedi. Elmayı havada tutuyordu konuşurken.
“Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, zor bir iştir. Onu bırakabilmek de bir beceridir. Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız. Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman buna son vermelisiniz. Eğer kendinize ve başkalarına karşı dürüst davranmıyorsanız, bu hilekârlığı hemen durdurmalısınız. İşte, ancak o zaman hedefinize ulaşabilirsiniz.”

Haberin Devamı

Pazartesi Hikayesi

 

 

 


 

Yazarın Tüm Yazıları