Paylaş
TEPETAKLAK gidiyoruz. Bir yandan su bitiyor, bir yandan kovaları kafalarımıza geçiriyoruz (bari çimlerin üzerinde yapın, su geldiği yere dönsün), öte yandan Akyaka’dan Bozcaada’ya ağaçları, zeytinlik arazileri talan edip beton yığını TOKİ’ler için yeni yerler açıyoruz. Sahil şeridine diktiğimiz kazulet beton otelleri, Güvercin Ada’nın üzerindeki hilkat garibesini, Ekincik Koyu’nda yarım bırakılıp 8 senedir kaderine terk edilen denize sıfır otel hayaletini saymıyorum bile... Hürriyet’te yazmaya başlayıp da yolum Ege kıyılarına düştüğünden beri neler gördü bu gözler, neler!
Hal böyle olunca, son 2 yıdır sadece ama sadece çevreye duyarlı otellerde konaklamaya başladım. Kendi ‘biyolojik’ arıtması olan, çöplerini ayrıştıran, otelinin önünü, sağını, solunu sürekli temiz tutan... Mümkünse, küçücük bir bahçesi varsa biberini, domatesini, taze nanesini orada yetiştiren... Yatağının üzerinde illaki ama illaki ‘Gerekli değilse çarşafınızı, yastığınız her gün yıkamayalım’ etiketi bulunan. İster iş için olsun, ister tatil için bundan böyle hayatımın sonuna dek tavrım budur!
Bu yıl size sadece eylül tavsiyeleri yapacağım. Mini bir Ege turu. Çünkü Ege Kuzey’den Güney’e en çok eylülde güzel... Bir de yukarıda saydığım özelliklere sahip küçük oteller keşfettiniz mi, değmeyin keyfinize. Hazırsan ey eylül tutkunu okur, cumartesi günkü yazımda girizgahını yaptığım Güney Ege turumun ilk durağı olan Bördübet’le başlayalım o zaman.
Kim bilir belki önümüzdeki 3 hafta boyunca kaleme alacağım yazılarda, Bördübet’ten Selimiye’ye, Dalyan’dan Symi’ye kendini atacak son bir hafta sonu çalarsın bu yazdan.
***
Türkiye’deki cennet, Bördübet!
MARMARİS’i aşıp Datça yoluna kıvrıldıktan sonra Bozburun Yarımadası’na dönmeden sağda minicik bir tabela: Bördübet. Adını nereden aldığı konusunda diyorlar ki; 1. Dünya Savaşı sırasında bir grup İngiliz asker bu güzel koya saklanmış. Askerler koyun kuşlarının çokluğuna ve çeşitliliğine hayran olmuş. Koya ‘bird the bed’ adını vermişler. Zamanla orada bir yerleşim başlamış ve isim köylüler arasında devşirerek “Bördübet” olmuş. Bördübet’te konaklayabileceğiniz iki otel var. Biri Golden Key Bördübet, diğeri Club Amazon.
Ben bu kez Golden Key Otel’de konaklama fırsatı buldum. Türkiye’nin en büyülü küçük oteli. Avatar filmini seyreden var mı? İşte o orman sahnelerinden, akarsulardan, ahşap köprülerinden, ateş böceklerinden, nilüfer yataklı göllerinden, tahta kulübelerinden oluşan plato karşında uzanıyor içeri adımını attığında. Her şey doğal, ahşap, her şey doğayı kirletmeden önce bıraktığımız gibi. Önümdeki küçük nehirden yılan balıkları akıp gidiyor. Dolunay üzerlerine vurmuş kafasını uzatan kaplumbağaların. Sağda solda tepelerde ağaçların arasında birbirine uzak bungolowlar, ahşaptan balkonlar... Otel doğanın içine yapılmamış da, doğa otelin içine yapılmış gibi. Doğa buranın ev sahibi.
Oteldeki herkes güler yüzlü. A’dan Z’ye tüm personel her daim hal hatır sorduğu için bir süre sonra konuklar da selamlaşmaya başlamış. Şimdi, sizinle aynı dönemde konaklayan tanımadığınız bir sürü insanla her sabah günaydınlaşıyorsunuz. Tıpkı, çocukluğumun Türkiye’sindeki gibi.
Hiç bir şey atılmıyor, çünkü doğa değerli!
Doğasının yanı sıra Bördübet Golden Key’in 3 önemli özelliği var. 1) Denize girmek için her sabah bir balıkçı motoru ile nefis bir azmaktan geçerek özel plajlı bir adaya taşınıyorsunuz. 2) Otel tüm tarım ihtiyacını arka arazide 20 dönüm üzerine kurduğu ve geleneksel tarım yapılan bahçeden karşılıyor. Halep keçileri ve bin çeşit kümes hayvanı yetiştiriliyor 3) Çöpler ayrıştırılıyor, biyolojik arıtma kullanılıyor ve akşam kahvaltı ya da akşam yemeklerinden kalanlar arazideki onlarca çeşit hayvanla (kuğular, ördekler, tatlı su kefalleri, kaplumbağalar, keçiler, tavuklar) paylaştırılıyor.
1500 metredeki evlilik teklifi terası: Gökova 360
Golden Key’in balıkçı motoru ile ulaştığınız özel adasının tepesinde meğer çok özel bir alan daha varmış. Sandalla taş ve ahşap malzeme taşıyarak 1 senede inşa edilen seyir terası. Hayatımda gördüğüm en güzel ve bakir manzaralardan biri. Dünyanın her yerinden otele konaklamaya gelen çiftler burada evlilik teklifi yapıyor birbirlerine. Otel de bu mutlu güne yardımcı olmak için elinden gelen set-up’ı kuruyor. Hatta tam bu noktada nikah kıydıran bir çift bile çıkmış.
Ulaşım
Marmaris’i aşıp Datça yoluna kıvrıldıktan sonra Hisarönü yönüne dönmeden sağdaki minik tabeladan içeri girin. Yol biraz kıvrımlı, homurdanmayın. Çünkü bu azıcık zahmetli yolun sonunda sizi bir cennet bekliyor. www.bordubet.com.tr
Paylaş