Kafadan engelliler cumhuriyeti

BİZİZ o biz. Kaldırımlara tuhaf rampalar koyup, öylece bırakmayı engelli iletişiminden sayanlar. Semtlere, sokaklara, meydanlara yaptığımız umumi tuvaletlerin içine engelli kabini yapmayı aklımıza bile getirmeyenler.

Haberin Devamı

Yok sayanlar, görmezden gelenler, görmemeyi tercih edenler. Peki, haberiniz var mı, Türkiye’de kaç milyon engelli yaşıyor? Ve bu insanlar her gün neler yaşıyor?

En iyimser tahmine göre Türkiye’de 2 milyona yakın engelli yaşıyor...
* Eğitimli olanlar dahil pek çoğu, aileleri tarafından genelde toplumsal yaşamdan uzak tutuluyorlar.
* Bizim kamuda yararlandığımız hakların hemen hiç birinden faydalanamıyorlar. (Örnek mi istiyorsun? Üst geçitler, alt geçitler, metro asansörlerini kullanan engelsizler)
* Gerekli altyapı çalışmaları yapılmadığında, insanlar, boğuştukları zorluklar dolayısıyla kendilerini daha küçük bir dünyaya hapsediyor.
* Bütün dünya sanki onların yokluğu üzerine inşa edilmiş gibi görünür.
* Herkes kendi konforunu ve hayatını düşünürken, engellilere öncelik tanınması gereken yerlerde bile bu durum kimsenin umurunda değil!

Haberin Devamı

Kafadan engelliler cumhuriyeti


BAŞAK’TAN KİM ÖZÜR DİLEYECEK
Hal böyleyken, ben engelliler için bu kadar didinirken, aklım bizim gibi hakları olmamasını almıyorken; memleketimden, İzmir’den, üstelik üniversite arkadaşım Başak’tan içimi karartan bir telefon geldi geçen haftalarda. Başak Sakızlıoğlu dünya tatlısı, güzel, akıllı bir engelli. Hiç kimseden hiçbir şey istediğini görmeden, birlikte büyüdüm ben onunla... Son derece gururlu ve kendi işini kendi gören, iyi yetişmiş bir kadın. Ama oldukça can yakıcı bir durum yaşadı!
OHAL sebebiyle çalıştığı kurumdan bir sürü evrak imzalatarak yurtdışına çıkma izni aldıktan sonra, yıllık izinin bir iki gününü geçirmek üzere Sakız Adası’nda gitmeye karar verdi. İki gün önce engelli aracıyla birlikte, Çeşme – Sakız arası kendine ait feribot ve katamaranlar ile yolcu taşıyan Ertürk acentesine giderek aracını gösterip, merdivenle çıkılan katamarana değil, feribota binebileceğini belirterek, bilet aldı.
Ve, Sakız’a gitmek üzere arkadaşları ile yola çıktı. Ancak yaklaşık bir aydır bozuk olan feribotun çalışmadığı, bilet alırken ona belirtilmediği gibi sadece katamaranın çalışacağı da bir gün önceden dahi olsa bildirilmedi. Başak, yurtdışı çıkış parasını bile ödediği halde ağlayarak iskeleden geri dönmek zorunda kaldı. Bugüne kadar hiçbir sorun yaşamadığım Ertürk şirketinin bir özür bile dilememesi, tek bir açıklama yapmadan Başak’ı izninde moral bozukluğu ile eve göndermesi kabul edilir gibi değil! (Bilmiyorum, belki de sahiplerinin olan bitenden haberi yoktur.)
Ama büyük ayıp! Engelli bir kadını bu şekilde, tatil hayalleri ile çıktığı yolculukta, utanmadan, vicdanınız sızlamadan eve göndermek... Şimdi bu duyarlı, akıllı ve herkes gibi seyahat etme özgürlüğü olan arkadaşımdan bu özrü kim dileyecek?

Yazarın Tüm Yazıları