Paylaş
Hep yazıyorum. Hep yazmaya da devam edeceğim.
Bu şehrin kurtuluş anahtarı, ne sizsiniz, ne de benim.
Ne komşunuz. Ne patronunuz. Ne de çocuğunuz.
Bu şehir artık; sen-ben-bizim oğlanla dönmüyor. Net.
Bu şehri bir turizm merkezi olarak tüm dünyaya pazarlamak gerek.
Gerekirse pilot bölgeler seçmek, küçük küçük başlamak gerek.
Ve bunun yolu lobi faaliyetlerinden geçiyor.
Travel (seyahat) fuarından geçiyor.
Seyahat yazarlarını sık sık şehrinize davet etmekten, İzmir’i bütün destinasyonları ile birlikte bir cazibe merkezi olarak pazarlayabilmekten geçiyor. Çünkü artık bütün dünya bunu yapıyor.
Bu kente daha fazla daha fazla ve daha da fazla “para harcayan” “leisure (haz) turisti” getirmek gerekiyor.
Yani gastronomi için gezen, tarih için gezen, otel görmek için, SPA görmek için gezen turist.
Bakın size bir örnek vereyim. Türkiye’nin en önemli seyahat dergilerinde yazıyorum. Ve eskiden kendi imkanlarım dahilinde seyahat etmeye, hava yolu şirketlerinden uçuş sponsoru bulmaya çalışırken; son 2 yılda iş tamamen şuna döndü:
Şehirlerden ve o şehirlerin turizm ofislerinden direkt davet almaya başladım.
Bu şu demek:
1. Türkiye ve Türkler bir şehrin turistik pazarlaması açısından artık çok önemli bir pazar.
2. Tüm dünyada artık “city marketing” - şehir pazarlaması denen bir kavram var.
Yani; Avrupa’dan tutun da Zanzibar’a kadar pek çok ülkenin Turizm Ofisi var. Ve bu ofisler önem verdikleri pazarlarda, özellikle seyahat & gastronomi ve moda gibi alanlarda trend yaratan, takip edilen yazarları – fotoğrafçıları takibe alıp şehirlerine davet ediyorlar.
Ve bu takibe de “focus marketing” adı veriliyor.
Bu kadar öznele inmiş durumda bu iş.
Geçtiğimiz yıl İZKA, benden ve bir kaç isimden daha fikir alarak böyle bir çalışma yaptı. Dünyanın en çok okunan seyahat ve aktüel dergilerinin editörleri İzmir’e davet edildi. Ve sonrasında çok güzel haberler çıktı.
Ama işte bu çalışmayı her sene, her sene hatta 6 aylık periyodlar halinde yapmak gerek. Yılmadan, bıkmadan, sosyal medyayı çok yakından takip ederek.
WTM için neden bu kadar geç kaldık?
Londra’da yıllardır düzenlenen WTM (World Travel Market) adında bir fuar var.
Dünyanın en en en önemli SEYAHAT fuarı. Bakın turizm demiyorum.
Çünkü seyahat ve turizm bile artık birbirinden ayrılan kavramlar.
Peki nedir özelliği bu fuarın? Dünya çapındaki tüm trendler bu fuarda belirleniyor ve trend avcılarınca takip ediliyor. İnanın bana, o sene hangi şehrin moda olacağı bile buran çıkıyor. Hani “Ayy Barcelona çok güzelmiş” filan diyoruz ya durup dururken; işte o Barcelona’yı o sene parlatmanın temelleri bile WTM’de atılıyor.
Ve geçtiğimiz hafta, İzmir, tarihinde ilk defa kendisine ait stantla WTM’de yer aldı.
Neden bu kadar geç kalındı, belli değil. Ama 84 metrekarelik İzmir standına 3000’in üzerinde basın mensubunun uğradığı aldığım haberler arasında.
Akıl eden ve emeği geçen herkesi kendi adıma kutluyorum.
Geç meç, bundan sonraki hamlelere bakalım.
Bu şehir başka türlü kurtulmaz.
Paylaş