Paylaş
İstanbul’u, Kapadokya’yı gezdiniz.
Her gelişinizde “Güzel İzmir” diye bir memleket duydunuz.
Meryem Ana’ya gidip fena halde, Hacı olasınız da var.
Skyscanner.net’ten biletleri buldunuz, booking.com’dan oteli ayarladınız.
Ağustos sıcağında, İzmir’desiniz. Olsun.
Alana inince İZBAN’a binip şehir merkezindeki 3 yıldızlıya yerleştiniz.
İlk iş “Sightseeing” (Açıkhava otobüsü ile şehir turu) yapacaksınız.
O kadar da sıcak ki... Neyse canım, klimalı alt kata oturursunuz.
O da ne, belediye otobüsünü üstten kesmişler.
Alt katı yok, sadece güneşin altında mal gibi yanmalık, üst kat mevcut.
Ertesi gün ver elini Meryem Ana.
İyi de nasıl?
Şehrin içinden bir tanecik otobüs yok.
Taksiye bindiniz, otogara gittiniz, 1 vesait.
Sora sora Bağdat bulunur, sora sora Selçuk Otobüsü’nü buldunuz.
Etti, 2 vesait. Otobüsten indiniz “dolmuş”a bindiniz.
Toplam 3 vesait! Alimallah, yaklaşık 3 saatte Meryem’desiniz.
Beğenmezseniz, İzmir – Selçuk arası tren var, 3 saatte bir!
Yalnız, TCDD’nin sitesi sadece Türkçe, bir zahmet dilimizi öğreneceksiniz.
Tam Efes’i bitirdiniz, çıktınız, ayıptır söylemesi Hanım’ın küçük abdesti geldi.
Ayıp değil ya. En yakın tuvalet Efes’in içinde. Ulaşmak için geri dönüp
Pers Kral Yolu’nu yürüyeceksiniz. Amma üşengeçsiniz.
Son günün sabahı otelden çıkışı yaptınız, yine aynı zahmetlerle ver elini Çeşme.
“Rent e kar”ınız yoksa, üzgünüm Çeşme’de siz bir hiçsiniz!
Çeşme’den direkt havaalanına ulaşım mı?
Bir ara HAVAŞ denen yolcu taşıma şirketi kalkıştıydı.
Kim tehdit etti, ne olduysa 10 günde kaçtı koca HAVAŞ.
Diyeceğim şu ki, Güzel İzmirlim;
Biliyorum biz bize yeteriz, bir de turist “istemezik”.
Restoranda İngilizce mönü, kasada kuyruk, Çeşme’de turist “sevmezik”.
İyi de yılın sadece 2 ayı sokağa çıkmakla, haftada bir dışarıda yemekle,
Senede bir Kemeraltı’na inmekle nasıl dönecek bu koca şehir?
Gemiden inip koca gün 10 TL harcayan Cruise yolcusuyla mı?
Paylaş