Hong Kong İzlenimleri – FİNAL
BİRAZDAN memlekete doğru yola çıkıyorum. Özledim mi? Bu kadar kısa zamanda hayır! Artık nasıl bir göçebe çingene ruhu taşıyorsam, evimden ocağımdan 1.5–2 ay ayrı kalmadan özlemez oldum. Tabii, ailem hariç! Yoldan söz açılmışken, hayatımda ilk kez uçtuğum ve yıllardır hep çok merak ettiğim Singapur Hava Yolları’ndan da iki kelam edeyim.
Singapur Hava Yolları iyi uçuşlar diler
Türk Hava Yolları’nda maalesef yer kalmadığı için Hong Kong Türk Filmleri Festivali Ekibi, bu yılki organizasyon misafirlerini Singapur Hava Yolları ile uçurdu. THY ile direkt 11 saatte Hong Kong’a varacakken Singapur Hava Yolları ile Singapur aktarmalı uçtuğunuz için yaklaşık 18 saatte varıyorsunuz. Olsun, ben durumdan hiç şikayetçi değilim. Hayatımdaki hem ilk beleş uzun mesafe yolculuğum; hem de çok merak ettiğim bir havayolu şirketi ile. Daha ne olsun?
Singapur Hava Yolları, Türkiye’de, özellikle Uzakdoğu uçuşlarında pazar payını artırmak istediği için daha İstanbul’daki kontuarında check-in yaparken kazanıyor deli gönlümüzü. Singapur aktarmalı uçan tüm yolculara, Singapur Havaalanı’nda harcanmak üzere 40 dolarlık hediye kuponu dağıtıyorlar. Hayatımın ilk çift katlı uçağını da yine Singapur Hava Yolları sayesinde görüyorum. Üst kat süit olarak adlandırılan özel yolcu odalarından ve business sınıfı koltuklardan oluşurken, alt kat ekonomi sınıfına ait. Hong Kong – Singapur arası bugüne dek yaptığım en konforlu ve ikramlı ekonomi yolculuğu. DVD konsoluna kadar her şey 10 numara. Ancak Singapur – İstanbul arası olan 10 saat yolculuk, THY’nin bir kez daha bir dünya devi olduğunu kanıtlıyor. Bu arada, son bir not... Singapurlu hosteslerin hayatımda gördüğüm en kibar, en güler yüzlü, en yorulmak bilmez ve şikayet etmez kişiler olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.
Gülümsemeyi unutmuş şehir
Dönelim yeniden ana konumuz olan Hong Kong’a... Hong Kong o kadar güzel, kaotik, umursamaz, sosyetik, pejmürde ve şahane ki, tüm duyguları aynı anda yaşatıyor insana. Ancak, kentin en belirgin özelliği gülümsemeyi unutmuş insanları. Nüfus o kadar genç ve o kadar somurtkan ki, ben direkt çok çalışmalarına bağladım bu durumu... Her şey çok sistematik buralarda. Kapalı mekanda zaten asla sigara içemiyorsunuz ama kapı önüne çıktığınızda da öyle gelişi güzel duman tüttürtmüyorlar adama. Kapıya en az 20 metre mesafede ve üzerinde sigara atılabilir işareti bulunan bir çöp kutusu olmak kaydı ile sokakta sigara içmeye izin var.
Türk Filmleri Festivali’ne dair notlar
Bu yılki Hong Kong Türk Filmleri Festivali yine TC Kültür Bakanlığı katkıları ile İzmir Sinema Derneği’nce gerçekleştirildi. Türkiye’nin genç büyükelçisi Haldun Tekneci ve Ticari Ateşemiz Şükran Hanım, festivalin Hong Kong’ta yapılması için büyük çaba gösteren isimlerdi. Bu yılın bol ödüllü filmi, genç yönetmen Erdem Tepegöz’ün Zerre’si ile açılan festival; ‘Yabancı Oscar’ yolcumuz “Ateşin Düştüğü Yer”in gösterimi ile devam etti. Ancak görkemli bir açılış ile başlayan festivale, şehir çok büyük, festivalin tanıtım bütçesi ise sınırlı olduğu için katılım ortalama düzeyde kaldı. Umuyorum ki, önümüzdeki sene en az bir hafta öncesinden tüm Hong Kong; 5. Türk Filmleri Festivali afişleri ile donatılmış olur.
İsmail Güneş’ten bir Hong Kong anektodu
Davetli listesindeki en önemli isimlerden biri bana göre “Ateşin Düştüğü Yer” isimli şahane filmi ile bu yıl bizi Oscar Ödülleri’nde temsil eden, Montreal Film Festivali’nde en iyi film ödülü alan, yönetmen İsmail Güneş’ti. İsmail HHoca’nın Hong Kong’ta en hayran kaldığı konu ise, kendisi ile röportaja gelen genç gazetecilerin film hakkında ne kadar İngilizce kaynak varsa okuyup, izleyip öyle gelmeleri olmuş. Ve Türkiye’deki basmakalıp gazteci sorularının dışında hikayeye ilişkin öyle sorular gelmiş ki, tüm ekip şaşırıp kalmış. Bu durum vesilesi ile kendime de pay çıkarıyor ve yaptığımız işi ne kadar iyi yaparsak yapalım, rutine bulaştığımız an kendimizi tekrar edeceğimiz gerçeği ile sizi baş başa bırakıyorum; ey sevgili armut piş ağzıma düş okur.
Haftaya cumartesi; “Dubai’nin EXPO’da tek eksiği var, o da ruhu!” başlıklı yazımda, Dubai ortamlarından bildirmek üzere hoşça kalın. Cümleten iyi haftalar...
