Evi ev eden avrat, yurdu şen eden devlet!

Benim babam Ağır Ceza Hakimi.
1 gün bile “işinin ağırlığından yakındığını” görmedim.

Haberin Devamı

Her sabah 7’de kalkıp işine gitti.
Gençliği eşek tepelerinde Güney Doğu’nun köylerinde, keşiflerde geçti.
Bu yüzden ağır bir cilt kanseri geçirdi 70’inde...
Hala izlerini taşıyor vücudunda.

Hayatı boyunca aldığı tüm kararlarda ilk gözettiği şey “kadın”dı.
Kadına cinsel taciz, kadına dayak, kadına infaz... Hiç affetmedi!

Çünkü hayatı 3 kadın üzerine kuruluydu. Annem, ablam ve ben.
En zoru beni yetiştirmekti, çünkü tekne kazıntısıydım.
Ama bir günden bir güne benden bile şikayet etmedi.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun, iş yüklerinin azaltılması için devlete verdiği önergeyi dehşet içinde beraber okuduk:

· “Adli Tıp’tan kadına yönelik cinsel suçlarla ilgili daha hızlı rapor alabilmek için ‘beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığı’ araştırması yerine sadece ‘beden sağlığının bozulup bozulmadığı’ araştırılmalı.
· “15 yaşından küçüklere karşı rızaen cinsel ilişki suçlarının ceza miktarları düşürülmeli.”
· “765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 434. maddesindeki uygulama yeniden hayata geçirilmeli.”
(Yürürlükten kaldırılan bu madde kaçırılan veya alıkonulan kadının evlenmesi halinde koca hakkındaki cezanın 5 yıl ertelenmesini öngörüyor.)

Haberin Devamı

Şimdi ailece HSYK’nın bu önergeyi ne kafası ile verdiğinin merakı içindeyiz.

Hayır, ne içtilerse babama da aynısından söyleyeceğim, belki biraz olsun yılların yorgunluğunu atar üzerinden.

Benden nefret et ama bana acıma!
Aziz Kocaoğlu demiş ki, “İzmir acınacak şehir değil.”
Acımak sevmekten gelse de tamam, bu kez ben de destek vereceğim.

· Türkiye’nin en güzel kentinde yaşadığımı bilerek her gün şükredeceğim.
· Deniz ulaşımının içler acısı haline acımayacağım.
· Her akşamüstü su basan Alsancak İskelesi’nde çamur olan ayaklarıma acımayacağım.
· Kurumsallaşamamış aile şirketlerinde heba olan diplomalı profesyonellere acımayacağım.
· Ege’nin ortasında ha bire fast food dükkanı açan zihniyete acımayacağım.
· Şişesi 10 lira olan şarabın kadehine 25 lira veren İzmirli’ye acımayacağım.

Her şeyi Büyükşehir’e yüklemeyeceğim.
Çünkü, bugünkü İzmir, İzmirli zihniyetinin bir ürünü.
Ne CHP’nin ne de AKP’nin....

Haberin Devamı

O zaman slogan şu olsun mu?
BİR İZMİRLİ DEĞİŞİR, DÜNYA DEĞİŞİR!

Yazarın Tüm Yazıları