Ev kadınlığı, dünyanın en zor mesaisiymiş anne!

MİNİCİK evimin yaşayan bir organizma olduğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı

Gece ben uyurken ya da gündüz işteyken kendi kendine hareket ediyor.
Hiç bir şey bıraktığım yerde değil. Yerine bıraktığımı düşündüğüm hiç bir şey de yerinde değil.

Çamaşır kurutma telimi henüz hiç boş göremedim.
Daha kapanıp da kapının arkasında durmuşluğu yok.
Bardaklar ve tabaklar da kendini oradan oraya atıyor.
Akşam yıkayıp koyuyorum, sabah kirlide buluyorum.

Elektrik süpürgesi her gün çalıştırılmak istiyor.
Tıpkı her sabah uyanınca beni dolaştır diye tasmasını getiren evin köpeği gibi. Mobilyaların üzeri hangi ara bu kadar toz bağlıyor?
Elektrikli ocak ne ara leke oluyor?

Salondaki kırmızı halının havı yürüye yürüye yatak odamdaki şifonyerin
üzerine konuyor. Banyodaki evye, duşakabin ve ayna, her gün baş kaldırıyor.
Beni de sil, beni de sil diye. Hani ben bu dünyanın en rahat, en gamsız insanıydım ya anne; hepsi bana karşı birlik olmuş durumda. Ve üstelik tüm bunları senin örgütlediğini de düşünmeye başladım artık.

Haberin Devamı

Yalnız yaşlanan ve yalnız ölen teyzeler gibi olmayayım diye de habire misafir çağırıyorum eve. Yuvarlak masanın başında hep şen kahkalar olsun, gelen gidenim bol olsun istiyorum. Ama Tansaş’tan, Migros’tan çıkamaz oldum, anne.

En basitinden evde su bitti. 19 litre içme suyu eşittir sana 10 gün.
Saat 19.00’da kapatan sucuyu ara ki, bulasın eve 20.00 sularında geldiğinde.

Üstelik daha işin için koca yok. Çocuk yok.
Fırlatılan çorapların tekini aramak yok.
Akşam ne pişecek derdi yok.

Maaş yetti, maaş yetmedi.
Klima bozuldu, su bitti, kayınvalide geldi, görümce ne dedi; yok.
Ufaklığın burnu aktı, kocanın işleri kötü gitti, büyük kız bluğ çağına girdi, aşure mevsimi geldi, okullar tatile girdi, bayram geldi, bayram bitti derdi hiç yok.
Sevmek, sevişmek görev değil.

Ya ben de o kadınlardan olursam bir gün... Bünye evde, kafa başka yerde.
Çantamda liste ile gezersem? Çantamdaki listeyi bir de aklıma yazarsam?
Saat 7’de kalkılacak, çocuk okula, koca işe gönderilecek.
Ev toplanacak. İşe gidilecek. İşten gelirken markete uğranılacak.
Kıyma yağsız tarafından kıydırılacak. Kapuskalık lahana alınacak.
Çocuklara zorla kapuska yedirilecek. Ödevler kontrol edilecek.
Haftada 2 gün sevişilecek. Orgazm taklidinde oscar’lar toplanacak.
Adam başkasına gitmesin diye, her daim pür neş’e gezilecek.

Haberin Devamı

Ya bırakıp gidemezsem, ya sevip de terk edemezsem? Uzaktan yargılamak kolay; ya içinde çemberin için de olup da aklım dışında olmak isterse...
Aldatmaktan bahsetmiyorum, o an, o saatte başka bir yerde olmak istemek bile kendini aldatmaktan sayılmaz mı bu da bazen?

Başlığı değiştiriyorum izninle.
Salt ev kadınlığı değil, kadın olmak dünyanın en zor mesaisiymiş anne!

Yazarın Tüm Yazıları